Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sizden önce davranayım ve sorunun cevabını sizin adınıza ben vereyim:

        Hayır dokunmuyor! Ne size, ne bana, ne de millete!..

        ***

        Eğer dokunsaydı..

        Bugün ülkemizde 1.5 milyon ünite kan toplamamız gerekirken, sadece 600 bin ünite toplamazdık.

        ***

        Eğer dokunsaydı..

        Kan bağışı, ağırlıklı olarak İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Antalya, Manisa, Samsun, Gaziantep ve Adana’dan yapılmaz, tüm Türkiye’ye eşit yayılırdı.

        ***

        Eğer dokunsaydı..

        Bu 9 şehirdeki duyarlılık Artvin, Batman, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Muş, Nevşehir, Ordu ve Siirt’te de olurdu.

        ***

        Eğer dokunsaydı..

        Amerikalılar 10 milyon, Almanlar 4.2 milyon, Japonlar 4 milyon ünite kan bağışlarken, biz onların bu kadar uzak ara gerisinde kalmazdık.

        ***

        Eğer dokunsaydı..

        Gelişmiş ülkelerin kan bağışı ortalama- larının üç kat arkasına düşmezdik.

        ***

        Anlayacağınız..

        Kan bağışında da sınıfı geçemedik.

        Bağışların ihtiyacı karşılamaması yüzünden de Kızılay senelerdir sıkıntı çekiyor ve bağışı artırmak için kampanyalar yürütüyor.

        Şimdi de “Kanımızın Yetmemesi Kanımıza Dokunuyor” ve “1 Milyon İyi İnsan Aranıyor” sloganlarıyla kampanyalar başlatıldı.

        Bu çalışmalar sayesinde, kan bağışı miktarının 600 binden 1 milyon üniteye çıkarılması amaçlanıyor.

        Bugüne kadar “kanımızın yetmemesi kanımıza dokunmadı”, bu belli..

        Ama bari bundan sonrasına izin vermeyin.

        Dokunsun kanınıza..

        Kan bağışını niye sevmeyiz

        Çünkü garip garip sorular aklımıza takılır.

        O takıntılar da kan bağışı yapmamızı engeller.

        Mesela, en çok bu soruları sorar dururuz..

        ***

        Kimliğimi bildirmem zorunlu mu?

        Bağıştan önce, cinsel hayatımla ilgili özel bilgilerin de sorulduğu formu doldurmasam olmaz mı?

        Çok canım yanar mı?

        Bağış yapınca para alır mıyım?

        Kansız kalır mıyım?

        Kilo alır mıyım, kilo verir miyim?

        Bağış sırasında bana AIDS bulaşır mı?

        Kolum morarır mı?

        Bağışçılara verilen madalyalar altın mı?

        Bayılır mıyım?

        Kan vermek bağımlılık yapar mı?

        ***

        Milletimiz bu soruları yıllardır sorar.

        Herhalde tatmin edici cevaplar alamadığından, bağış yapmaya pek yanaşmaz.

        Zübeyde Hanım pasınıkim gole çevirir

        Ulaştırma eski Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir’e getirdiği Zübeyde Hanım Müze Gemisi’nin jilet olacağı iddiasına, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş’ın verdiği yanıtı beğendim.

        Biliyorsunuz..

        İstanbul Şehir Hatları adına inşa edilen bu gemi, ulaşımdaki ömrünü tamamladıktan sonra bakımdan geçirildi ve müzeye dönüştürüldü.

        Adı “Zübeyde Hanım” konularak, İzmir’e gönderildi.

        Karşıyaka sahilinde duran gemiyi, bugüne kadar 90 bin kişi gezdi.

        İnternette dolaşan jilet iddiasının kesinlikle yalan olduğunu anladım, o cevaba girmeyeceğim, zaten böyle bir ihtimali açıkçası düşünmüyordum.

        Ancak, haberi yalanlayan Aytaş’ın önemli bir başka mesajı daha var.

        Diyor ki..

        ***

        Gemiyi; müze olarak kullanmayı sürdürmek isteyen belediyelere, odalara, üniversitelere veya sivil toplum kuruluşlarına bedava vermeye hazırız.

        Biz elimizden geldiği kadar sahip çıkmayı sürdüreceğiz, ancak daha iyi koruyacak ve sahiplenecek bir kuruma devredebiliriz.

        Yeter ki ciddi talipli çıksın.

        ***

        Bu çağrının, özellikle sivil toplum örgütleri ve odalar için büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

        Çıksınlar ortaya, gemiyi devralsınlar işte..

        Bundan güzel pas mı olur?

        Ne güzel birsempozyumbu böyle

        Ege Üniversitesi öyle harika bir sempozyum düzenliyor ki, kutluyorum.

        Türkiye’nin çeşitli noktalarından bisiklet sevdalılarını buluşturuyor.

        Sonra da..

        Uygulanan ve proje aşamasındaki bisiklet projeleri..

        Bisiklet kullanımının toplum yaşamındaki avantajlarını..

        Dünyada bisiklet kullanımını kültür haline getiren başarılı çalışmaları..

        Yerel yönetimlerin bisiklet kullanımına yaklaşımlarını..

        ***

        Perşembe günkü toplantıda tüm ayrıntılarıyla ve uzmanlarıyla ortaya döküyor.

        Yani..

        Bisikletin toplum yaşamındaki yerini vurgulamak ve bisiklet kullanımının daha da yaygınlaşmasını sağlamak için bilimin öncülüğünde adım atıyor.

        Bisiklet fakiri Türkiye için küçük, gelecek içinse büyük bir adımdır bu..

        Uzmanıbulunca

        —Dizi oyuncusu Nurgül Yeşilçay, aşk diyetini bozmuş, kendine bir doktor sevgili bulmuş.

        Doktor ona yeni reçete yazmıştır, diyeti o yüzden bozmuştur!..

        O bacaklarlayapamaz

        —Defile için İstanbul’a gelen dünyanın en uzun bacaklı mankeni Ana Hickmann, kenti karış karış gezmiş.

        Hiç inandırıcı değil. Bir kere adımları öyle uzun ki, karış karış gezmesine zaten imkanı yok! Metre metre deselerdi bari..

        Fener’inikullansana

        Fener-bahçe, Ersun Yanal dönemini mumla arıyormuş.

        Elinde fener varken, niye mum kullanıyor ki!.. Aradığını tabii ki bulamaz!..

        Diğer Yazılar