Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        THY İzmir Bölge Müdürü Suat Oran’ın sözlerine inanıp, bu garip sorunun çözüleceğini sanmıştım, fakat yanılmışım.

        Bir ay kadar önce dile getirdiğim problem aynen devam ediyor.

        İzmir Adnan Menderes Havaalanı Dış Hatlar Terminali’nde yaşanan tuhaflığı anlatmıştım.

        ***

        İç hatlara indirilen dış hat yolcuları, valizlerini almak için bir görevli eşliğinde toplu halde iç hatlardan dış hatlara yürütülüyorlar.

        Bu yürüyüş için bütün yolcuların inmesi bekleniyor.

        Olaya sinirlenip kendi başına dış hatlara gitmek isteyenler ise, kilitli kapılar tarafından engelleniyor.

        Yolcular o sinirle kilitli kapıları yumrukluyorlar.

        THY görevlisi tüm uçağın boşalmasını bekledikten sonra kapıları açmaya geliyor.

        Tabii işitmediği laf kalmıyor, büyük gerilim yaşanıyor.

        ***

        Bu yazımdan sonra THY İzmir Bölge Müdürü Suat Oran aramış ve olaya derhal müdahale ettiğini belirtip, şunları söylemişti:

        ***

        O konuyla ilgili çalışmaları yürüten firmayı uyardım.

        Diğer şikayetlerle de ilgili olarak firmanın dikkatini çektiğim gibi, ayrıntılı araştırma yapılması için resmi yazıyla talepte de bulundum.

        Gelecek o bilgilere göre gerekli önlemleri alacağız.

        ***

        Suat Bey’in ilgisine teşekkür etmiş, ama oradaki problemin öyle raporlar, soruşturmalar gerektirecek boyutta olmadığını, yalnızca ara kapıların açık tutulmasının bile meseleyi çözeceğini iletmiştim.

        Ancak görüyorum ki, Suat Bey’in çabaları bile sorunu ortadan kaldırmaya yetmemiş.

        Çünkü, eziyet aynen devam ediyor ve dış hat yolcuları sürekli beni arayıp şikayetlerini dile getiriyorlar.

        Bu durumda ben tekrar kendisine seslenmek istiyorum.

        Suat Bey, bir ay önce sözünü ettiğiniz önlemlere ne oldu?

        Bir talimatla halledilecek sıkıntı, niye bu kadar uzun sürdü, sürüyor?

        Manisa Valisi’ni kutlamıştım ama..

        Manisa Valisi Erdoğan Bektaş’ı bir ay kadar önce kutlamıştım.

        Neden kutlamıştım?

        Çünkü, masaya yumruğu vurarak önemli bir açıklama yapmıştı.

        Gediz Nehri’ne arıtmadan atık su bırakan fabrikaları ve göz yuman belediyeleri ortaya çıkarıp, hepsinin isimlerini duyuracağını söylemişti.

        Her hafta su raporu yayınlayacağını, herkese aynada yüzünü göstereceğini belirtmişti.

        O günden beri heyecanla bekliyorum.

        Her pazartesi gözüm-kulağım Vali Bey’de..

        Fakat gelin görün ki, Manisa’dan haftalardır çıt çıkmıyor.

        Ortada hala ne rapor var, ne isim listesi..

        Acaba Vali Bey duyuruları yapmaktan vaz mı geçti?

        Yoksa açıklama yaptı da bizim mi haberimiz olmadı?

        Hangisi doğru merak ediyorum.

        Her zafer Karşıyaka devrimine götürüyor

        Karşıyaka’nın basketboldaki zaferlerine ben başka gözle bakıyorum.

        Çünkü her galibiyetin, her coşkunun, her başarının beni “hayalimdeki Karşıyaka”ya bir adım daha yaklaştırdığını sanıyorum.

        Bu sütunlarda sıkça yazdığım gibi, biliyorsunuz ki bu konudaki iddialarım ve hayallerim şöyle:

        ***

        l Karşıyaka Spor Kulübü’nün başta profesyonel futbol olmak üzere bütün diğer branşlardan çekilip, sadece ve sadece basketbolla ilgilenmesini istiyorum.

        Basketbola bu kadar yatkın olan ilçenin, günün birinde dünyanın sayılı “basketbol mZerkezlerinden” biri haline gelmesini bekliyorum.

        Yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın imrenilecek “uzman kulübü” haline dönüşmesini arzu ediyorum.

        Altyapısıyla, üst yapısıyla, yetiştiriciliğiyle, tesisleriyle, okullarıyla, yüzlerce takımıyla dev bir markaya ulaşmasını umuyorum.

        Heykelleriyle, müzeleriyle, simgeleriyle, hediyelik eşyalarıyla her köşesinin basketbol kokmasını diliyorum.

        Karşıyaka’ya girdiğimizde bizi koskoca basketbol anıtının, dev basketbol kapısının karşılamasını düşlüyorum.

        ***

        Benim Karşıyaka için hayallerim bunlardır.

        Ve her büyük zaferden sonra, istediğim “Karşıyaka Devrimi”ni gerçekleştirebilecek “Cesur Yürek Karşıyakalı”nın ortaya atılacağını hissediyorum.

        His bu işte, n’apalım..

        Bir parçam daha koptu..

        Erol Büyükburç, Berkant, Barış Manço, Cem Karaca..

        ***

        Çocukluğumda ve gençliğe başlangıç dönemlerimde tapındığım şarkıcılardı..

        Bir pikabım vardı, bu dörtlünün plaklarını her gün defalarca dinlerdim.

        Onları dinlerken bulutlara uçardım sanki..

        Büyük mutluluk, büyük keyif verirlerdi bana..

        Ne yazık ki son yıllarda tek tek kaybettik hepsini..

        Dün de Erol Büyükburç’un ölüm haberiyle sarsıldım.

        Kendimden, çocukluğumdan, geçmişimden önemli bir parça daha koptu gitti..

        Çakma cevaptır

        - Anket sonuçlarına göre Malatyalılar, İzmirliler ve Balıkesirliler yaşlanmaktan hiç korkmuyorlarmış.

        - Anketi yapanlara “delikanlılık bizde kalsın” cevabı vermişler belli ki!..

        Ben sizi anlıyorum

        - Madonna, “Mick Jagger 25 yaşında bir kızla çıkınca kimse bir şey demiyor, ben o yaştaki biriyle çıkınca tepki oluyor” demiş.

        - Size yapılan hakikaten büyük haksızlık Madonna hanım.. Gelin 25.5’ta anlaşalım, konuyu tatlıya bağlayalım!..

        Mühim olan devamlılık

        - Altın emzikten sonra, şimdi de 59 bin lira fiyatla 22 karatlık 2 bin 200 pırlanta taşlı biberon satışa çıkarılmış.

        - Bu biberonla beslenen bebekler, büyüdüklerinde asgari ücrete talim ederlerse çok gülerim bak!..

        Diğer Yazılar