Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye ve Manisaspor son günlerde bir şike iddiasına kilitlendi.

        Şanlıurfaspor’un şikayetiyle, Manisasporlu beş futbolcunun Gaziantep Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nden teşvik primi aldıkları ortaya çıktı.

        Futbolcularla yapılan pazarlıkların ses kayıtları da meydana dökülünce, süreç ciddi bir boyut kazandı.

        *

        Eldeki belgelere göre, sözkonusu tabloda Manisaspor’un hiç bir günahı ve rolü bulunmuyor.

        Aksine, adının şikeye karıştırılmasından dolayı mağdur sayılır.

        O yüzden de, Gaziantep BŞB ile futbolculara dava açma hakkına bile sahip.

        Federasyon Disiplin Kurulu şimdi inceleme aşamasında.

        Kişileri dinliyor, belgeleri topluyor, görüşmeler yapıyor.

        Kısa süre sonra kararını açıklayacaktır.

        *

        Şike kanıtlanırsa, ki öyle olacağı görünüyor, o zaman şu sonuçlarla karşı karşıya kalırız:

        *

        1- Manisasporlu beş futbolcu ağır ceza alır, hatta futbol kariyerleri bile bitebilir.

        2- Gaziantep BŞB’ye yüklü para cezası verilir ve bir alt kümeye düşürülür.

        3- Gaziantep’in yerine şike girişimi nedeniyle mağduriyet yaşatılan Şanlıurfaspor bir üst lige çıkarılır.

        *

        Manisaspor ise hiç bir şekilde iddiaların içine sokulamaz, lekelenemez, şikeyle suçlanamaz.

        Manisa kesinlikle temizdir, ama Gaziantep’in başı yanar.

        Beşiktaş’ına kavuşacaksın Mehmet

        Kas hastalığına yakalanan ve yatalak olan Manisalı Mehmet Kandemir’in en büyük hayalinin, Beşiktaş’ın bir maçını canlı izlemek ve futbolcularla tanışabilmek olduğunu yazdık önceki gün..

        Ben de bu hayali gerçekleştirmesi için Manisa Büyük Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Barış Kartal’a çağrıda bulundum.

        Sağolsun hemen ilgilendi.

        Mehmet’in talebine yönelik üzerine düşen her şeyi yerine getireceğini söyledi.

        *

        Barış Kartal, önce Mehmet’in ailesiyle görüşecek.

        Daha sonra kulübün programına göre plan yapacak.

        Antrenman sahasında futbolcularla tanıştırıp, lig başladıktan sonra da bir maçı tribünden izlemesini sağlayacak.

        Hatta, tedavisi için de ellerinden gelen bir şeyler olursa, onu da konuşacak.

        Kara Kartal’lara adıyla da yakışan Kartal başkana çok teşekkür ederim.

        Acaba günün birinde ben de sever miyim

        Bazen soruyorlar, “neden siyasete mesafeli duruyorsun, neden daha fazla siyaset yazmıyorsun” diyorlar.

        Ben de dosdoğru, hiç kıvırtmadan cevap veriyorum:

        - Çünkü siyaseti sevmiyorum.

        Peki, günün birinde sever miyim?

        Ne zaman severim biliyor musunuz, aşağıda sıraladığım şartlar oluştuğunda severim..

        *

        - Siyasetçi sadece kendi yapacaklarını anlattığı zaman..

        - Rakiplerine de saygı gösterdiği zaman..

        -Siyaset çekişme, atışma, hesaplaşma, menfaat ve kinlenme alanı olmadığı zaman..

        - Kişisel çıkarlar, toplum çıkarlarının önüne geçmediği zaman..

        - Siyaset toplumu gruplara, yüzdelere bölmediği zaman..

        - Rakibin yaptığı iyi işler de alkışlandığı zaman..

        - İktidar ile muhalefet ülke meselelerini medeni şekilde görüştüğü zaman..

        - Aşağılama ve hakaretin yerini proje tartışmaları aldığı zaman..

        Arda’nın adamlığı

        Futbolcu Arda Turan, yeniden barıştığı sevgilisi Aslıhan Doğan’la ilk kez Mikonos’ta Yunan paparazilere yakalandı.

        Fotoğraflarının çekildiğini fark edince, Yunan gazetecilere el salladı, gülücükler dağıttı ve poz verdi.

        Aynı Arda, önceki gün sevgilisiyle Bodrum’da görüntülendi.

        Ama bu defa tepkisi farklı oldu.

        Yunan muhabirlere gülücükler gönderen, el sallayan, poz veren adam gitti, yerine Türk gazetecilere el kol hareketleri yapan adam geldi.

        *

        Demek ki Arda’nın ikide bir dilinden düşürmediği “adam”lık anlayışı kendine göre böyle bir şey..

        İçeride başka, dışarıda başka..

        Kral olmayanlara taç taktık işte en büyük hatayı da burada yaptık.

        Örnekliği meşhur ki

        M.Ali Erbil, sunuculuğunu üstlendiği programdaki yeni hostesi yemeğe çıkarmış, hediyelere boğmuş, kızımız duygulanıp “o örnek bir patron” demiş.

        Senden önceki yaklaşık bin beşyüz hostes örneğine baktığımızda, bu teşhisinde çok haklı olduğun apaçık ortada!..

        Sorsaydın söylerdim

        Dizi oyuncusu Çağatay Ulusoy 250 bin dolara aldığı yat bilinmesin diye, gazeteciler varken bütün gün yatına gitmemiş, hava kararınca gizlice geçmiş.

        Sen yanlış tercih yapmışsın be birader, alacaktın Karayip Korsanları’ndaki “hayalet gemiyi”, bak seni kimse görebilir miydi o zaman!..

        Çaresizliğimizi o da gördü

        Bodrum’da detoks kampına giren ünlü İngiliz model Kate Moss, canı mantı çekince diyeti bozmuş, bol sarımsaklı yoğurtlu mantıya vargücüyle dalmış.

        Biz Türkler’in neden detoks ya da diyet yapamadığını anlamıştır herhalde.. Daha bunun kokoreçi var, kurusu var, pilavı var!..

        Diğer Yazılar