Tarımın Silikon Vadisi olur muyuz
İzmir Ticaret Borsası kurulduğu ilk günden beri bölgemizi ve ülkemizi “dünyanın en rekabetçi tarım alanlarından biri haline getirmek” için çalışıyor.
Adımlarını bu yönde atıyor.
Çabalarını takdir ediyorum doğrusu..
Hepimiz biliyoruz ki, İzmir ve çevresi, geniş tarım hinterlandı ile ülkemizin en geniş ürün desenine sahip bölgesi.
Memlekette yetiştirilebilen ürünlerin, fındık ve çay dışında kalan hepsi İzmir’de filizlenebiliyor.
Üstelik İzmir, coğrafi koşullar ve doğal kaynaklar bakımından inanılmaz bir potansiyele sahip.
Kentte hem modern bir alt yapı, hem de bilinç düzeyi yüksek bir üretici kitlesi var.
*
İzmir, nüfus bakımından da Türkiye’nin üçüncü büyük ili.
Nüfusun yüzde 19’u tarımla uğraşıyor.
Dünyada hızla değişen tarım dengeleri içinde kendi yeni ve güçlü bir kimlik edinebilecek bir potansiyele sahip.
Mevcut tabloyu iyi okuyan İzmir Ticaret Borsası, o yüzden tarıma ciddi önem veriyor ve İzmir ile Ege bölgesi için çeşitli önerilerde bulunuyor.
Mesela, onlardan bazıları şöyle:
*
- İzmir, organik tarımın, agro-turizmin ve fidancılığın başkenti haline gelebilir.
- Sütün, enginarın, kirazın, tıbbi ve aromatik bitkilerin vazgeçilmez merkezi olabilir.
- Başta İzmir olmak üzere tüm Ege kentleri organik tarımın bir nevi Silikon Vadisi haline dönüşebilir.
- “GMO Free” pamuk, Ege pamuğu coğrafi işareti “Aegean Cotton” gibi ayrıntılarla farklılaşabilir, markalaşabilir.
*
Ege ve İzmir gerçekten de bu yönde hızla yol alabilir, koşabilir, dünya çapında ses getirebilir.
Fakat, tüm bunların hayata geçirilebilmesi için bazı şartlar var, onların da çözümü gerekiyor.
İzmir Ticaret Borsası o çözümü de söylüyor:
- Öncelikli olarak “İzmir Tarımsal Gelişme Planı” yapılmalı, uygulama için çok yönlü destek oluşturulmalı.
*
İzmir Büyükşehir Belediyesi son yıllarda tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için dünyaya örnek modeller yarattı, çok da başarılı oldu.
Ona ilave olarak, Ticaret Borsası’nın önerdiği “Gelişme Planı” da uygulamaya sokulursa, tarımda gerçekten çok büyük sıçrama kaydeder, hatta Silikon Vadisi’ne bile dönüşebiliriz.
Yeter ki isteyelim.
**************
MHP’nin telaşı boşa değilmiş
Meral Akşener’in liderliğinde kurulan İYİ Parti, daha ilk günden siyasette dengeleri bozacak gibi görünüyor.
Ki..
MHP’nin İYİ Parti’ye yönelik öfkeli, tedirgin ve tepkili açıklamaları bunun ilk işaretleri olarak dikkat çekiyor.
Gezici Araştırma Şirketi’nin “bu pazar erken seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” başlığıyla yaptığı anket ise, MHP’nin paniğini haklı çıkartıyor.
Çünkü ankete göre, MHP yüzde 8.8 ile baraj altında kalıyor.
AK Parti yüzde 43, CHP yüzde 18.5, İYİ Parti ise yüzde 19.5 oy oranına ulaşıyor.
HDP de yüzde 7 ile barajı geçemiyor.
*
Bu rakamlar ne kadar doğru, ne kadar yanlış bilemem.
Ama yansıyan o ki, İYİ Parti daha birinci günden böyle bir çıkış yakalıyorsa, gelecek günlerde daha büyük sürprizler yapabilir.
Özellikle MHP’yi çok sıkıntılı bir dönem bekliyor olabilir.
Neler yaşanacağını izleyip göreceğiz bakalım.
**************
Asıl yumruğu şimdi yedi
İstanbul’da A.Ç. isimli kadına yolda yürürken yumruk atan ve tutuklanan Hakan D. 6 ay 20 gün hapisle cezalandırıldı.
Mahkeme cezayı “iyi hal indirimi” ile 5 ay 16 güne indirdi, hükmün açıklanmasını 5 yıl süreyle geriye bıraktı, sanığın da tahliyesine karar verdi.
*
Ehh..
Zavallı kadıncağız buna da şükretsin.
Çünkü, bu yargılama tablosuna göre asıl suçlu kendisi de çıkabilir ve hapse de atılabilirdi!..
Ucuz atlattı!..
**************
İki şey..
İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi
2- Bilgi
*
İki şey “hayatta önemli olan her şey” içindir:
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek
(Filozof Giordano Bruno, 1548-1600)
