Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaşar Holding 72’nci kuruluş yıldönümünü kutluyor.

        Türkiye gibi istikrar sıkıntısı çeken ülkelerde böyle güçlü yürüyebilmek, seneleri başarıyla geride bırakabilmek, sürdürülebilirliği sağlamak ve en önemlisi de devamlı büyüme yakalamak, herkesin harcı değil.

        O yüzden..

        Yaşar Holding sadece Yaşar Ailesi’nin ve yönetenlerinin değil, hepimizin gözbebeğidir.

        Ülkemizin, bölgemizin, kentimizin kıymetlisidir.

        Yaşar Holding boya ve sanayinin öncüsü olarak yola çıktı.

        Ancak, ilerleyen yıllarda kendini yenileyip, farklı sektörlere de açıldı.

        Mesela gıda ve içecekte Türkiye’nin en önemli markalarını yarattı.

        Onların yanına tarım, hayvancılık, temizlik, kağıt, turizm, enerji, ticaret ve hizmet gibi başka markalar da koymayı başardı.

        Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar’ın ifadesine göre, topluluğun bu yıl sonunda yüzde 15 büyüme göstermesi bekleniyor.

        Bunlar ciddi hedefler, önemli atılımlar..

        Temelleri 1927 yılında açılan “Durmuş Yaşar Müessesesi”ne dayanan Yaşar Topluluğu, bugün 21 şirket, 24 fabrika / tesis, 2 vakıf ve 7 bin 500 çalışanı ile ülke ekonomisinin devlerinden biri..

        Ayrıca..

        Eğitime, kültüre, sanata ve spora verdiği destekler de alkışlanacak seviyede..

        Bu gurur verici tabloya baktığımda, onlara şu dileğimi kalpten iletebiliyorum:

        Daha nice 72 yıllara Yaşar Holding..

        **************

        Tenis bir hayatokuludur

        Bizim tenisçi arkadaşların dün paylaştığı bu yazıyı çok beğendim.

        Tenis gerçekten de bir hayat okulu aslında..

        Bu okuldan mezun olabilmek için de bazı derslerden geçmek gerekir.

        Kendini keşfetmek..

        Korkularını yenmek..

        Sınırlarını aşmak..

        Düşünce ve davranışlarını denetlemek..

        İnsani ve ahlaki değerlerini geliştirmek..

        Sınavlar maç kortunda yapılır, çünkü maç kortu kişiliğimizi yansıtan bir aynadır.

        Zafer ve yenilgiler hiçbir zaman bir insanın değerini belirleyemez.

        Hiçbir puan, hiçbir

        maç, hiçbir şampiyonluk insani değerlerimizi geliştirdiğinden fazla değer hak etmez.

        **************

        Seviyoruz yahune yapalım..

        İnşaat çukuruna saatlerce boş boş bakmayı severiz.

        Bomba ihbarı yapılan yere doğru yaklaşmayı severiz.

        Karşı şeritteki trafik kazasını seyretmeyi severiz.

        İntihar girişiminde bulunanları seyretmeyi severiz.

        Tren altında kalan kişinin cesedini seyretmeyi severiz.

        Silahlı çatışmayı yakından izlemeyi severiz.

        Patlama yerine polisten bile önce dalmayı severiz.

        Tek kolla hem direksiyon tutmayı, hem de vites değiştirmeyi severiz.

        Motosikletin egzozuyla oynayıp, gürültü çıkarmayı severiz.

        **************

        İzmir otomobiliyaratır mıyız

        İş dünyasının hevesine, planlamasına, tecrübesine ve seferberliğine bakınca..

        Bu soruya “evet, yaratabiliriz” diyebiliyorum.

        Yerli otomobil üretme projesi için yapılan topyekün hamle, uzun yıllar sonra İzmir adına oluşan “en güçlü iddia” olarak dikkat çekti.

        Sektörün 15 büyük firması tek hedefte birleşti, yerli elektrikli otomobili İzmir’de üretebilme iradesini ortaya koydu.

        Zor görünen bu hedefe ulaşabilmek elbette kolay değil.

        Ama umutsuz da değil.

        İşe bir yerlerden başlamak gerekiyorsa, o başlangıcı İzmir kendiliğinden yaptı işte..

        Her şeyden önce, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım için istekli olması ve “lokomotif görevini” üstlenmesi, en ciddi avantajlardan biri.

        Bu birliğe “devlet desteği” de sağlanabilirse, avantaj daha da büyür.

        Arazi, insan kaynağı, enerji depolama sistemi ve yazılım gibi eksiklikler de giderildiğinde, “elektrikli otomobil projesi” hayal olmaktan çıkar, gerçeğe bürünür.

        Cumartesi günü İzmir milletvekilleri ile yapılacak toplantı bu açıdan büyük önem taşıyor.

        Vekiller de tüm güçleriyle projeyi kucaklarlar ve Ankara kapısını açarlarsa, İzmir bu işi koparır.

        Doğru strateji ve doğru çalışmalarla sonuca gidilir.

        Beklentimiz yüksek, heyecanımız yüksek..

        **************

        Düşüncedank etti

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “yüzde 10 seçim barajı çok ağır bir baraj” demiş.

        Bu baraj 34 yıldır var, sen de 20 yıldır MHP’nin başındasın.. Ağır olan baraj değil de, anketlerde MHP’ye çıkan yüzde 7 olmasın sakın!..

        **************

        Hani aşkyoktu

        Hadise, “Sıfır Tolerans” adlı klibinde sevgilisini oynayan Fransız mankenle tatile gitmiş, aşk iddiasına “aşk diye bir şey yok ki” demiş.

        Aşk diye bir şey yoksa, şarkılarındaki “bana yine baldan tatlı geliyorsun, aşkı veriyorsun oh” sözleri ne oluyor!.. Bizi kandırıyor musun yoksa!..

        **************

        Böyle başa böyle tıraş

        Onca başarısızlığa, yenilgilere ve tepkilere rağmen, Futbol Federasyonu Milli Takım Teknik Direktörü Lucescu’dan vazgeçemiyormuş.

        Ee, atalarımız “yenilen pehlivan güreşe doymaz” sözünü boşuna söylememişler demek ki!..

        Diğer Yazılar