Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tarımda kendi kendine yeten dünyadaki 7 ülkeden biriyken..

        Artık her malı ithal eder hale geldik.

        Aklınıza ne gelirse dışarıdan getirtiyoruz.

        Fakat..

        Şimdi yazacağım ürüne sanırım şaşıp kalacaksınız..

        - Ayçekirdeği!..

        Yani, biz İzmirliler’in deyimiyle meşhur çiğdemimiz!..

        Meğer, artık onu bile ithal eder olmuşuz ki, pes vallaha..

        Bu garabeti Menemen Ziraat Odası Başkanı A. Metin Karagöl fark etti.

        Nasıl fark ettiğini, Menemen’in Sesi gazetesine söylediği kendi sözleriyle aktarayım:

        *

        -İthalat meselesi bende o kadar tik haline geldi ki, geçen gün Menemen’de mağazadan aldığım cekete baktım, Çin malı.

        -Kuruyemişçinin önünden geçerken de farklı bir ayçekirdeği gözüme ilişti.

        -Aferin, bizim çiftçimiz neler üretmiş diye düşündüm.

        -Çuvalını görebilir miyim dedim ve etikete baktım.

        -Üzerinde “sunflower” (ayçiçeği) yazıyordu.

        -Üretildiği tarih 2018, son kullanma tarihi 2020, üretim yeri Çin.

        -Bakar mısınız, halkın çitlediği çiğdem bile Çin malı.

        -Ne kadar acı değil mi..

        *

        Hakikaten de acı..

        Düştüğümüz bu vahim durumdan acilen kurtulmamız lazım.

        Kurtuluşun tek reçetesi var, o da yerli üreticiyi desteklemek, yerli malı kullanımını artırmak.. Ama ne yazık ki, üreticimiz ne korunuyor, ne de destekleniyor.

        Sonra da bu kara tablo ortaya çıkıyor.

        Bize de acısını çekmek düşüyor.

        ************

        Atila’yı ne kadar beğendiğini biliyorum

        İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na zaman zaman sorarım..

        -Sizden sonra bu koltuk için önereceğiniz isim ya da isimler var mı?

        Her seferinde de kibarlık gösterip cevaplar.

        Cevaplarının içinde gizli şifreler de olur.

        Onları çözdüğünüzde elinizde iki isim kalır.

        *

        Bugün birinci sayfa manşetimizde birinin adını yazdık artık..

        -Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila..

        *

        Neden yazdık..

        Çünkü, Kocaoğlu dünkü açılışta Atila’yı öyle övdü ki, bu konuda tartışmaya yer bile bırakmadı.

        Ben zaten Atila’ya olan sevgisini ve takdirini biliyordum.

        Sorduğum soruların altındaki öncelikli isim hep oydu.

        O nedenle de tereddüt etmeden, haberi “Veliahtını açıkladı” başlığıyla verdim.

        Diğer başkanlar alınmasınlar ama, bence durum böyle..

        Tabii ki yanılıyor olabilirim, fakat sorumluluk bana ait..

        Eğer bir gün Kocaoğlu’na “bize kimi veliaht olarak bırakırsın” diye sorulursa, alacakları ilk isim Olgun Atila’dır.

        Benden söylemesi..

        İkinci isim bende saklı kalsın..

        ************

        Torbalı’daki fuar, en önemli fuar aslında

        Torbalı’da “Kariyer ve İstihdam Fuarı” adı altında güzel bir organizasyona gidildi.

        Fuarın amacı, “işsizler ordusu” ile “işçi arayan fabrikaları” bir araya getirmekti.

        Son derece doğru bir düşünce..

        Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki, ülkemizde bu konuda da büyük bir “çarpıklık” hakim.

        İşsizlerimiz “iş” arıyorlar ama bulamıyorlar, fabrikalar “işçi” arıyorlar fakat bulamıyorlar.

        Nasıl olur demeyin, aynen bu görüntü var memlekette..

        *

        Çünkü..

        -İşsizler, öncelikle büro işlerini tercih ediyorlar.

        -Meslekleri, eğitimleri yok.

        Buna karşılık..

        -Fabrikalar ara eleman, yani vasıflı eleman ihtiyacındalar.

        -Beyaz yakalı veya düz işçi talep etmiyorlar.

        -Şiddetle mesleki formasyonu olanları arıyorlar.

        *

        Dolayısıyla, arz ile talep bir türlü ortada buluşamıyor.

        İşte o yüzden, bu ve benzeri fuarlar tarafları karşı karşıya getirmek ve sağlıklı iletişim kurmalarını sağlamak adına çok yerinde adımlardır.

        Geliştirilir ve çoğaltılırsa, iki kesim de birbirinden daha fazla yararlanır.

        ************

        Akhisar’ın başarısı sürpriz değil ki

        -6 yıldır örnek alınacak istikrar tablosu çizdiler.

        -Transferde hata yapmadılar.

        -Az ve öz hamlelerle iskeletlerini korudular.

        -Yabancılara bol keseden dolarlar, eurolar dağıtmadılar.

        -Yerlileri ezmediler.

        -Üç-beş haftada bir teknik adam değiştirmediler.

        -Her yenilgiden sonra panik olmadılar.

        -Her galibiyetten sonra şımarmadılar.

        -Kimseleri küçümsemediler.

        -Kimseleri gözlerinde büyütmediler.

        -İstikrar, iskelet, öz transfer politikasından hiç sapmadılar.

        *

        O halde..

        Başarılara sürpriz denmesi ayıp kaçmıyor mu!..

        ************

        İngilizce gibi sandığından

        -Amerikalı şarkıcı Selena Gomez (25), internette dinlediği şarkılar arasında en çok Tarkan’ın “Yolla” isimli parçasını seviyormuş.

        -Sever tabii, o şarkıda Tarkan tam 16 defa “of of” diyor, genç Selena da belli ki sadece orayı anlıyor ve beğeniyor!..

        ************

        Nereden geldiği belli

        -2007’de şarkıcılığa soyunan Ebru Polat, yeni parçası “Hazmedemeyenlere Soda”yı tanıtırken, “ilham ya yemekte ya yatakta geliyor” demiş.

        -İlk şarkın “Çetin Ceviz”in ilhamı muhtemelen yatakta gelmiştir, ama bu seferkinin kötü bir yemek sonrası geldiği kesin!..

        ************

        Önce kendi söküğünü dikse

        -Amerikalılar’ın yarattığı kahramanlardan “Demir Adam”ın (Iron Man) 1.4 milyon dolarlık zırhı çalınmış, hırsızlığı kimse fark etmemiş.

        -Daha kendi kıyafetini bile koruyamayan adamdan kahraman mı olur, bırakın Allah aşkına ya!..

        Diğer Yazılar