Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - İŞKUR açıklama yapıyor.

        - İzmirgaz açıklama yapıyor.

        - İzmir Mobilyacılar Odası açıklama yapıyor.

        - Tekstil sektörü açıklama yapıyor.

        - Manisa, Denizli, Balıkesir’in çeşitli odaları açıklama yapıyor.

        Aslında açıklama değil, neredeyse “imdat” diyorlar.

        Ne için?

        İş yerlerinde çalıştıracak eleman bulamadıkları için..

        Şaka gibi değil mi?

        Resmi kayıtlara göre 2.5 milyon, gayri resmi rakamlara göre 5 milyondan fazla işsizi olan ülkede, kurumlar işçi arıyorlar, ama kimseleri bulamıyorlar!

        Mesela, Manisa’da 42 bin işsiz var, fakat işverenler çalıştıracak eleman sıkıntısı çekiyorlar.

        Hemen her yerde, her sektörde durum aynı.

        İnsan kaynakları şirketleri uğraşıyor, gazetelere ilanlar veriliyor, el broşürleri dağıtılıyor, milletvekilleri devreye sokuluyor, ancak sonuç değişmiyor.

        Çalışacak insan hiç bir şekilde bulunamıyor.

        Bunun en önemli sebebi, işsizler arasında teknik eleman ve ara eleman olmayışı.

        İş başvuruları içinde, kurumların ihtiyacını karşılayabilecek meslek ve teknik lise mezunları yok denecek kadar az.

        Diğer sebep de, işsizlerin iş beğenmeme tavrı.

        Halbuki, mesleği ve işi olmayanlara İŞKUR destekli kurslar bile açılıyor, kurs süresince maaş da veriliyor.

        Kurs bitince işleri de hazır.

        Ancak gelin görün ki, oraya giden de yok!

        Dolayısıyla..

        Gerçekten çalışmak isteyene iş her zaman var.

        Yeter ki kişi niyetli ve gayretli olsun.

        Bu gençlere çözüm bulun

        Öğrenciler isyanda, gençler eylemde..

        Çünkü, bazı kurumlar tarafından alınan “garip kararlar” onları tepkiye ve eyleme zorluyor.

        Mesela Ege Üniversitesi’nde yaşananlar..

        Gençlik ve Spor Bakanlığı hiç gereği yokken, bir neden de göstermeden, İzmir’de senelerdir karma olarak kullanılan öğrenci yurtlarını “kadın ve erkek” olarak ikiye ayırdı.

        Kıyamet koptu tabii ki..

        Çünkü, “bu tuhaf kararla” 7 bin öğrencinin kaldığı üniversite kampüsündeki yurtta, sadece kızlar tutuldu.

        3 bin 500 erkek öğrenci ise Buca, Çiğli ve İnciraltı’ndaki yurtlara dağıtıldı.

        25 kilometre uzaktaki yurtlara atılan erkek öğrenciler, doğal olarak hem “cinsiyet ayrımcılığına“, hem de “sürgüne” tepkililer.

        Seslerini duyurabilmek ve “haremlik-selamlık” uygulamasından dönülmesini sağlamak için, bu günlerde üniversitede çeşitli eylemler yapıyorlar.

        Kampüs içinde “çadır kent” kurmaya bile başlayıp, kendilerine yeni yaşam alanı yarattılar.

        Elbette bunlar sıkıntıya çare olamaz.

        Gerçekçi çözüm, kararın yeniden gözden geçirilip düzeltilmesindedir.

        Onun için de rektörlere ve İzmir Valisi‘ne önemli görev düşüyor.

        Bakanlığı ikna edip, eylemler daha fazla uzamadan öğrencilerin mağduriyetine karşı durmalılar.

        Bisiklete devam başkan

        Karşıyaka Belediyesi’nin çok sevdiğim bir uygulaması var:

        - Bisiklet kiralama..

        Karşıyaka sahilinde 7 istasyonda 65 bisiklet bulunuyor. İsteyenler bunları kiralayıp, binebiliyorlar. Tıpkı Avrupa şehirlerinde olduğu gibi, kenti bisikletle dolaşabiliyorsunuz.

        KARBİS (Karşıyaka Bisiklet) adı verilen sisteme, hizmete girdiği 6 ayda 7 binin üzerinde kişi kayıt oldu.

        Şimdilik güzel bir rakam. Umarım giderek de artar.

        Ancak, sistem yeni olduğundan bazı sorunları da beraberinde getirdi.

        Mesela hırsızlık..

        Bu yıl içinde 5 bisiklet çalındı. Neyse ki, üzerlerindeki çipler sayesinde bisikletler kısa zamanda bulundu.

        Böyle tatsızlıklar olacaktır elbet. Ancak benim korkum, bu tür olayların sistemi olumsuz etkilemesi ve geliştirilmesini engellemesi.

        Oysa, harika projenin sadece Karşıyaka’da kalmasını değil, mümkünse tüm kente yayılmasını istiyorum.

        O yüzden, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak‘tan rica ediyorum:

        - Sevgili başkan, lütfen sizi hiç bir unsurun durdurmasına, şevkinizi kırmasına izin vermeyin..

        Asıl mağdur Beşiktaş

        Beşiktaş haklı, Fikret Orman haklı..

        Beşiktaş kulübü, pazar günkü olayların mağdur tarafıdır.

        Hepimiz izledik, gördük, maçı stadda canlı seyredenlerden dinledik.

        Sahaya inenlerin Beşiktaşlılıkla, Çarşı Grubu’yla, taraftarlıkla ilgisi yoktu.

        Hatta, nereden geldikleri belli olmayan saldırganları Beşiktaş tribünleri ıslıklarla protesto etti, yuhaladı.

        Dolayısıyla..

        Beşiktaş Başkanı Fikret Orman “Olayların mağduru biziz” derken gerçeği söylemektedir.

        Saldırganlar hakkında suç duyurusunda bulunacağını bildirmesi doğru karardır.

        Beşiktaş’a zarar vermek isteyenleri ortaya çıkarma talebi isabetlidir.

        Yoksa, “Olayları Melo’nun forma göstermesi başlattı” hikayesine kimse inanmıyor.

        Eğer öyle olsaydı, sadece Fenerbahçeli Emre‘nin hemen her maçta yaptığı hareketler bile, bugüne kadar stadları savaş alanına çevirmeye yeterdi!..

        Diğer Yazılar