Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Atatürk’ün emaneti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı, günümüz çocukları şu pozisyonda kutladılar:

        *

        -Dört çocuktan biri yoksul.

        -Beş çocuktan biri çalışıyor.

        -1 milyon çocuk işçi var.

        -50 binin üzerinde çocuk gelin var.

        -Son 5 yılda çocuk suçlarında artış oldu.

        -Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı.

        -Çocuk hakları öğretiminde en sorunlu ülkelerden biri Türkiye.

        -Çocuklara yönelik hak ihlalleri fazlalaştı.

        -Çocuk hakları uyum yasaları hazırlanamadı.

        -Bebek ve 5 yaş altı ölümleri hâlâ yüksek.

        -0–18 yaş sağlık güvencesi sağlanamadı.

        -Nitelikli eğitim başarılamadı.

        -Üstün yetenekli çocukları eğitemeyen bir ülkeyiz.

        -Okul Sağlığının İyileştirilmesi Projesi yaygınlaştırılamadı.

        -Korunmaya muhtaç çocuk sayısı artıyor.

        -Özürlüler Kanunu’nun kuşatıcılığına karşın verilen hizmet sınırlı.

        -Türkiye’nin çocuk göstergeleri dünya ortalamasının altında.

        -Türkiye, çocuk sorunlarını erteleyen bir ülke görünü- münde.

        *

        Büyük Atatürk kalksa, sorsa, “Ne yaptınız siz, çocuklarımı ne hale getirdiniz” dese, nasıl cevap vereceğiz?

        Ne değişti de

        Taksim yasaklandı

        Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs törenlerine bu iktidar açtı.

        Ben de oradaydım ve şahit oldum, 2010 kutlamaları bayram havasında geçti.

        O dönem hükümet pek övünmüştü..

        - İşte 1 Mayıs böyle kutlanmalı..

        -Yasak filan olmamalı..

        -Solcuların yapmadığını biz yaptık, Taksim’i halka açtık.

        -1 Mayıs’ı ruhuna uygun kutladık..

        Nutukları atılmıştı.

        O günden sonra Taksim üç yıl üst üste 1 Mayıs’lara ev sahipliği yaptı, hiç olay çıkmadı, gruplar kavga etmedi, herkes kutlamasını istediği gibi gerçekleştirdi.

        Fakat bu sene durduk yerde yine yasak kondu.

        Yasağı getiren de, yasağı kaldıran da aynı hükümet..

        Peki..

        Bu yıl ne değişti de tekrar eskiye dönüldü?

        Net bir cevap yok.

        Bu karar çok keyfi duruyor.

        Oysa, her şey ne güzel gidiyordu, 1 Mayıs’lar gerilim olmaktan çıkmıştı.

        Şimdi yine başa sardık.

        Sonu belli

        - Sağlıklı yaşamak ve kilo vermek için günde 20 çeşit besin tüketmemiz gerekiyormuş.

        - Bu diyetle sağlık yakalanır mı, kilo verilir mi bilemem, ama şurası garanti: Cüzdan hızla zayıflar!..

        Horoncu hamsileri

        hafife almasınlar

        -Karadeniz’de yapılacak NATO tatbikatında, ABD’nin eğittiği savaş yunusları ile Ruslar’ın eğittiği askeri yunuslar karşı karşıya gelebilir, aralarında çatışma çıkabilirmiş.

        -Onların karşılaşması bir şey getirmez, selamlaşıp giderler. Asıl bizim lazların eğittiği horoncu hamsilere dikkat etsinler. Eğer onlarla karşılaşırlarsa hepsi ters gelir vallaha!..

        Laf çok

        icraat yok

        -Yeni Emniyet Müdürü İzmir trafiğinin kitabını yazmış.

        -Kitap yazmak kolay.. Mühim olan trafiği kitabına göre yönetmek.. Onu sağlasınlar da görelim!..

        Kötüler galip geliyor ama..

        Dün “Kötüler galip gelmesin” başlıklı bir yazı yazdım.

        Kordon’a yerleştirilen portatif tuvaletlere saldıranlara boyun eğilmemesini, halkın yararına olan bu uygulamadan vazgeçilmemesini ve kötülere pabuç bırakılmamasını istemiştim.

        Dr. Vedat Özden yazımı okuduktan sonra eline kağıdı kalemi alıp, konumuza destek atmış.

        Anlattıklarını aynen aktarıyorum:

        *

        Osman Bey, “kötüler galip gelmesin” diyorsunuz, çok haklısınız. Ama genelde kötüler galip geliyor.

        -Bir maçta küfür eden taraftarlara “artık susun, yeter” dedim, dinlemediler. Onlar galip geldi, federasyon seyircisiz oynama cezası verince, bir dahaki maça alınmayarak cezalandırıldım.

        -Gezi protestolarında ben de bulundum. Arabamın camına (Alsancak’ta park halindeyken) yazı yazıyorlardı (boya ile).

        Karşı çıktım, önledim, ama onlar galip geldi, çünkü arabama masraf çıktı.

        -Depremler sonrası kısa bir süre şartıyla her şeye ÖTV kondu, helal olsun dedik. Ama o kısa süre ömür boyu oldu. Şu anda en fazla 2 lira olması gereken benzini 5 liradan alarak cezalandırılıyoruz.

        -Tüm Ege takımlarının maçlarını eşimle, çocuklarımla birlikte izlemeyi, stadlara gitmeyi çok severdim. Sonra Pasolig kartı çıkardılar. Artık zor gideriz, yine biz cezalandırıldık.

        -10 yıl kadar önce siz Yeni Asır’dayken size yazmıştım, yayınlamıştınız. Alsancak Stadı’nın haliyle ilgili.. Hiç bir şey değişmediği gibi, kötüleşti. Seyirci idrarını açık tribünün altındaki kolonlara yapıyor. (Tuvaletler ücretli olduğu için). Ama yine onlar galip. Çünkü kokusunu yine biz çekiyoruz.

        *

        Dr. Vedat Özden’e ilgisinden dolayı teşekkür ediyorum.

        Ancak hepimiz biliyoruz ki, kötülerin zaferi hiç bir zaman kalıcı olmaz.

        Gün gelir, iyilikler ve doğrular yine yerlerini bulurlar.

        Bundan şüphem yok.

        Diğer Yazılar