Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir ve Manisa arasındaki teşvik uçurumu malum..

        Bu yüzden İzmirli işadamları, sanayiciler ve yatırımcılar isyan ediyorlar.

        Ancak, onların isyanını dinleyen kimse çıkmıyor.

        En son Bakan Nihat Zeybekci ve Bakan Mehmet Şimşek ile yapılan toplantılar da sonuç vermedi.

        Uçurum aynen devam ediyor.

        Bu önemli fark işsizlik rakamlarına da ciddi biçimde yansıyor.

        Teşvikte en az destek alan İzmir’deki oran, iki kat fazla desteklenen Manisa’dakinin üç katı oldu.

        İzmir’deki işsizlik oranı üç büyük kentin de en yükseği olarak kayıtlara geçti.

        ***

        TUİK’in iller bazında açıkladığı rakamları incelediğimizde, İzmir ile Manisa arasındaki teşvik adaletsizliği çok net ortaya çıkıyor.

        İzmir’de işsizlik oranı yüzde 15.4 olarak tahmin edilirken, 30 dakika uzaklıktaki Manisa’da bu rakam yüzde 5.1 olarak görünüyor.

        Manisa, en fazla istihdam oranına sahip 12’nci il, en fazla işgücüne katılma oranına sahip 9’uncu il olurken, işsizlik oranı en düşük 3’üncü il olarak dikkat çekiyor.

        İzmir ise, işsizliğin en çok görüldüğü 7’nci şehir.

        Üç büyük kent içinde en çok işsizlik oranına sahip şehir de yine İzmir.

        İzmir’i yüzde 11.2’lik işsizlik oranı ile 14. sırada İstanbul, yüzde 10.9’luk oranla 17. sırada Ankara takip ediyor.

        ***

        İşsizlik oranı 2011’de yüzde 9.8 olurken, İzmir yüzde 14.7 ile en yüksek işsizliğin olduğu ikinci şehir unvanını aldı.

        2012’de işsizlik oranı düşüp yüzde 9.2 gerçekleşirken, İzmir’de yüzde 14.8 ile yine yükseldi.

        2013’te ise Türkiye genelinde işsizlik yüzde 9.7’ye çıkarken, İzmir’deki oran yüzde 15.4’e fırladı.

        Ancak, İzmir bu rakamların hiç birini hak etmiyor.

        Çünkü, oranlarda ortaya çıkan söz konusu yükseklikler, tamamen adaletli olmayan teşvik sistemi tarafından üretiliyor.

        Teşvik olmazsa iş de olmaz

        İzmir, yatırımcıya en az teşviğin verildiği 1. bölgede, Manisa ise 3. bölgede yer alıyor.

        Teşvikler arasında..

        ***

        KDV istisnası..

        Gümrük Vergisi muafiyeti..

        Vergi indirimi..

        Sigorta primi..

        İşveren hissesi desteği..

        Yatırım yeri tahsisi destekleri..

        Faiz desteği..

        KDV iadesi gibi kalemler bulunuyor.

        ***

        Bütün bu teşviklerden mahrum bırakılan İzmir, iş gücü yaratmakta doğal olarak zorlanıyor.

        Çalışmayı istemek oranı yükseltiyor

        İzmir’deki işsizlik oranı diğer kentlere göre neden daha yüksek?

        Çünkü..

        ***

        İzmir’de iş gücüne katılım oranı diğer şehirlere daha çok daha fazla..

        İş arayanların önemli bölümü büro ortamında çalışmak istiyor.

        İzmir’de Türkiye ortalamasına göre daha yüksek oranda bir nüfus çalışmayı talep ediyor.

        Kadınların iş hayatına katılım oranı hayli fazla..

        Türkiye genelinde kadınların oranı yüzde 30 civarında, İzmir’de ise yüzde 38..

        Türkiye’nin 2023 hedefi zaten yüzde 41..

        Yani İzmir neredeyse bu hedefi şimdiden yakalamak üzere..

        Toplamda da İzmir’de iş gücüne katılım oranı, ülke ortalamasının 5 puan üzerinde..

        ***

        Sonuç olarak..

        Daha fazla kişinin çalışmak istemesi, kentteki yatırımların da buna yanıt vermemesi, İzmir’de işsizlik oranlarını arttırıyor.

        Yüksek rakamlar bu yüzden çıkıyor.

        Çözüm var, fakat çözmek isteyen yok

        Bölgesel teşviklerin İzmir’i güç duruma soktuğu, iş dünyası temsilcileri tarafından her fırsatta, her toplantıda dile getiriliyor.

        Buna çözüm bulunmaması halinde, İzmir’i zor günlerin beklediği ifade ediliyor, neler yaşanacağı Ankara’ya tek tek anlatılıyor.

        Dünya Bankası da Türkiye’nin büyüme hedefini 2.4 olarak açıkladı.

        Eğer böyle sürerse, işsizlik daha da artacak demektir.

        Zaten İzmir işsizlik konusunda Türkiye’nin lider şehirlerinden biri.

        Bu büyüme oranı hem sanayicinin, hem de iş arayanların bitmesi anlamına gelir.

        Çünkü fabrika üretemeyecek, işçiye ihtiyaç duymayacak, yeni mezunlar da iş hayatına atılamayacak.

        Zira, 700 bin öğrenci her yıl üniversitelerden mezun oluyor.

        ***

        Bu gençlere iş sağlamak ve Manisa ile olan eşitsizliği gidermek için, başta EBSO, İTO, İTB olmak üzere İzmir’in tüm sanayici ve işadamları örgütleri çok kapsamlı raporlar hazırladılar, feryatlarını dile getirdiler ve çözümün şart olduğunu vurguladılar.

        Fakat, ilgili makamlardan çözüm yerine bol bol nasihat alarak, şok geçirmiş vaziyette yerlerine oturdular.

        Dolayısıyla..

        Bu adaletsiz ortamda İzmir’i gerçekten zor günler bekliyor.

        Ve İzmir’i hiç bir şey, teşvik eşitsizliği kadar vurmuyor, üzmüyor, ezmiyor.

        Bakalım bu çarpıklık ne zaman, nasıl düzelecek, merakla bekliyoruz.

        Artık bunlar olmasa..

        Eda Taşpınar’ın güneşlenme pozları çıkmasa..

        Her 17 Ağustos’ta deprem uyarıları yapılıp, sonra her şey unutulmasa..

        — Sadettin Saran’ın 50 yaşında olduğu vurgulanıp, her seferinde baklavalı vücudu gösterilmese..

        — Yeni evli Kenan Doğulu ile Beren Saat’in balayı yapmaları yadırganmasa..

        Transfer edilen her yeni yabancı oyuncu dört bacaklı, üç kafalı sanılmasa..

        —Yaşamını kimselerin merak etmediği Asena Erkin’e bu kadar ilgiyle yaklaşılmasa..

        —Ünlülerin evliliğinin uzun süreli olmayacağı bir anlaşılsa..

        — Hadise’nin her giydiğine otomatik olarak “seksi elbise” yorumu yapılmasa..

        Diğer Yazılar