Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu anlaşmayı çok tutuyorum.

        Kamuya zarar vererek suça karışmış kişiler, oluşturdukları bu zararları yine kamu hizmetinde çalışarak telafi ediyorlar.

        Amerika ve Avrupa’da benzerlerine rastladığımız sistem, bir süredir Türkiye’de de 12 seneden beri uygulanıyordu.

        Şimdi, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yeni anlaşmayla, uygulamanın kapsamı daha da genişletildi.

        Bu anlaşmayla en az 8 bin yükümlü kentin yeşil alanlarında, parklarında çalıştırılacak, her 4 saatlik çalışması sayesinde cezasından 1 gün düşürülecek.

        ***

        Bence bu uygulama hem suçluların, hem de kamunun lehine..

        Hükümlüler cezalı günlerini cezaevinde boş boş geçirmek yerine, dışarıda faydalı işler yaparak tamamlayacaklar.

        Keza kamu yöneticileri de müzelere, kütüphanelere, okullara, adliye binalarına, camilere, parklara, bahçelere daha iyi bakım sağlamış olacaklar.

        ***

        Söz konusu sisteme “Denetimli Serbestlik” deniyor.

        Burada amaçlar da belli..

        ***

        Hapis ile tecrit modeline alternatif yaratmak..

        Daha çağdaş şartlarda ülke ekonomisine katkıda bulunmak..

        Suça sürüklenenlerin yeniden topluma kazandırılmalarını sağlamak..

        ***

        Denetimli serbestliği ilk başlatan İngiltere oldu.

        Sisteme 1907 yılında yasal sorumluluklar yüklenerek, modern servisler kuruldu ve gönüllülük esasıyla çalışmalar yapıldı.

        Böylece mahkemelere, suç işleyen kişileri denetim altında serbest bırakma imkanı verildi.

        Kurulan denetimli serbestlik bürolarında yer alan kişilerin görevleri de, bu kişilere destek olmak, öğüt vermek ve yardım etmek şeklinde düzenlendi.

        Biz bu sisteme 2006 itibarıyla geçtik.

        İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nde halen 16 bin 146 kişinin infaz, denetim ve iyileştirme çalışmaları yürütülüyor.

        Uygulamayı doğru bir yöntem olarak görüyor ve daha da geliştirilmesini destekliyorum.

        Yaratıcılık böyle bir şey işte..

        Yolda yürürken önünüzde her gün bir sürü kozalak görüyorsunuzdur.

        Ağaçlardan düşmüşler, yerlerde duruyorlar.

        Onları belki fark etmiyorsunuz bile, belki de bir tekme sallıyorsunuz.

        Ama içimizde bazıları var ki, kimselerin dikkatini çekmeyenleri görebiliyor.

        Mesela Turgutlulu çiftçi Hamza Ali Özaydın..

        ***

        Bu arkadaş, kozalaklara çoğunluğun baktığı gibi bakmadığı için, bugün onlardan geçimini sağlar ve hatta yanında 10 kişiye daha iş verir hale geldi.

        Turgutlu’da yollara, parklara, yeşil alanlara çınar ağaçlarından dökülen kozalakları toplayıp, bunlardan hediyelik ve süs eşyaları üreten firmaya kilosunu 2 liradan satmaya başladı.

        Başlarda kendisi yetiyordu, ama talep artınca yanında 10 kişi daha çalıştırmak zorunda kaldı.

        Şimdi ekibiyle birlikte günde 700 kilo kozalak toplayıp satıyor.

        ***

        Peki..

        Hamza Bey, kimselerin keşfedemediğini nasıl keşfetti, kozalağın işe yaradığını nasıl öğrendi?

        Bir hediyelik eşya firmasına girdiğindeki dikkati sayesinde..

        Firmanın kozalakları süs ve hediyelik eşyaya dönüştürdüğünü orada fark etti ve düğmeye bastı.

        Yaratıcılık ve farklılık işte böyle bir şey işte..

        Tenisçiler.. Desteğinizi bekliyoruz

        Habertürk Egeli, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Dekanlığı ve Ege Tenis Veteran Derneği ile harika bir işbirliğine gidiyoruz.

        Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nde eğitim gören ihtiyaç sahibi öğrenciler yararına büyük bir “tenis şöleni” düzenliyoruz.

        Turnuvadan elde edeceğimiz tüm geliri, öğrencilerin bursuna aktaracağız.

        ***

        Biliyorsunuz..

        Tıp Fakültesi’nde okumak hem zor, hem de masraflı..

        Bu organizasyondaki amacımız, Tıp Fakültesi Dekanlığı’na bağlı burs grubu öğrencilerine bir nebze katkı sağlayabilmek..

        Turnuvamıza sağolsun Türkiye Tenis Federasyonu ile Balçova Belediyesi de ciddi destek veriyor.

        Balçova’daki Ege Tenis Veteran Derneği’nin (ETV) sosyal sorumluluk projesi olarak gördüğü organizasyona tüm tenisseverlerden ve de öğrencilere yardımcı olmak isteyen sponsorlardan ilgi bekliyoruz.

        13-21 Ekim tarihleri arasında düzenlenen turnuvaya katılımın yüksek olacağını düşünüyorum.

        Maddi-manevi yardımlarını esirgemeyeceklere de şimdiden teşekkür ediyorum.

        Her şey yarıyor

        — Geçen 19 yıllık sürede, insan ömrü Avrupa Birliği ülkelerinde 4 yıl, Türkiye’de ise 7.5 yıl uzamış.

        Eziyet çekmek, zor geçinmek, trafik keşmekeşi, işsizlik, yoksulluk, gerilim bizim millete yarıyor demek!..

        Aşkın keşfi kolaymış

        — Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün, dizide bütün günü birbirlerine kelepçeyle bağlı geçireceklermiş. Böylece aralarında aşk olup olmadığı ortaya çıkacakmış.

        Millet neler yapıyor da aşkı keşfedemiyor. Meğerse ölçümü bu kadar kolaymış demek!..

        Sahneden bir kopsa

        — Şarkıcı Sinan Akçıl, işadamı Sadettin Saran’a karnını gösterip “ben senden daha kaslıyım” demiş

        Bir kaç kişiye daha gösterse, şarkıcılığı bırakır mı acaba? Kaslarını övecek birileri daha bulunabilir mi!..

        Diğer Yazılar