Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç önceki gün 2 milyon öğrenciyi ilgilendiren bir açıklama yaptı. Geçen yıl 11’den az öğrenci alan devlet üniversitelerinde temel bilimler programlarına bu yıl kontenjan verilmeyeceğini duyurdu. Kimya bölümüne öğrenci alamayacak üniversite sayısı 36 iken, bu sayı fizikte 31, biyolojide 22, matematikte ise 7 üniversite.

        Ancak Saraç’ın açıklamalarında dikkat çeken bir bölüm, Milli Eğitim Bakanlığı’nı yakından ilgilendiriyor. YGS’de bu yıl 2 milyon öğrencinin, fen bilimleri testinin sayfalarını bile çevirmediklerini söyleyen Saraç, bunun “vahim bir durum” olduğunun altını çiziyor.

        Bu durumun neden “vahim” olduğunu rakamlar bize gösteriyor.

        Son 2 yıldır ÖSYM sıfırcı sayısını, şampiyonları, başarılı ve başarısız iller ile okulların başarı durumlarını paylaşmadığı gibi testlerdeki doğru cevap dağılımlarını da açıklamıyor. Veriler saklı olduğu için de özellikle fizik, kimya ve biyoloji sorularından oluşan Fen Bilimleri ile Matematik testlerinde başarısızlık oranlarının ne kadar vahim olduğunu göremiyoruz.

        Ancak 2010-2013 yılları arasındaki veriler bize ne olduğunu açıklıyor.

        2010 yılında YGS’de 3 bölümden oluşan Fen Bilimleri Testi’nde 4 soruyu bile doğru yapamayanların sayısı 958 bin iken, 2013 yılında bu sayı 1 milyon 303 bin 934 oldu. 40 soruluk bu testin yapılma ortalaması 4.6 iken bu yıl 3.9’a düştü.

        Matematik testindeki tablo da farklı değil. 2010 yılında 441 bin genç matematikte 4 ve altında soruya doğru cevap veremedi. 2011’de bu rakam 700 bine ulaştı, 2013 yılında ise 800 bini geçti. 5 yıl önce yani 2010’da 40 soruluk matematik testinin yapılma ortalaması 11.4 iken, 2015 yılında 5.2 oldu. Başarısızlık yüzde 50 oranında arttı.

        Eğer Türkiye’de lise bitirme sınavı olsaydı ve YGS’nin 140 puan barajını “diploma almak” için sınır kabul etseydik 207 bin, 180 barajını sınır alsaydık 618 bin genç liseden mezun olamayacaktı. 140 puana ulaşmak için 160 sorudan 16’sını, 180 puan için ise 32’sini yapmanızın yeterli olduğunu da unutmayın.

        YÖK Başkanı kontenjanı dolmadığı için temel bilimler programlarında taban puan oluşamadığını, bu yüzden de LYS’de barajı aşan herkesin bu programlara girebildiğini söylüyor. Bu durumun yarattığı zafiyetten de ülkenin bilim hayatı, mühendislik ve sağlık alanları ile Ar-Ge çalışmalarının doğrudan etkileneceğini vurguluyor.

        Ancak zafiyet yalnızca yükseköğrenimde yaşanmıyor.

        YGS verileri ortaöğretim yani lisede eğitimdeki başarıyı gösteriyor.

        İlköğretimde ise ne durumda olduğumuz bilinmiyor. SBS’de olduğu gibi bu yıl ikinci kez yapılan TEOG sınavlarında 6 dersten soruların yapılma ortalamaları açıklanmadığı için ilköğretimde nasıl bir “vahim tablo” ile karşı karşıya olduğumuzu bakanlık yetkililerinden başka bilen yok.

        Bu yüzden de LYS’de yüzde 20 başarı gösteren lise mezunu gençlerin belli programlara girmelerini engellemeye çalışmak kadar lise ve ilköğretimde bu gençlerdeki başarının nasıl yükseltileceğine ilişkin de çözüm üretmek gerekiyor.

        Diğer Yazılar