Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Eğitim sisteminde son günlerde en fazla tartışılan konuları 3 başlık altında toplamak mümkün: Rektörler, akademisyenler ve öğretmenler. Gelin; bu başlıkların neden tartışıldığına bakalım:

        REKTÖRLER: Üniversitelerde, geçtiğimiz 29 Ekim’de çıkarılan kanun hükmünde kararnameye (KHK) kadar öğretim elemanlarının oylarıyla seçiliyordu. 676 sayılı KHK ile rektörlük seçimleri kaldırıldı ve yerine YÖK’ün önerdiği 3 isimden birinin Cumhurbaşkanı’nca atanmasının geçerli olduğu model geldi. Hatta 1 aylık sürede önerilenlerden birinin atanmaması ve YÖK’ün de 2 hafta içinde yeni adaylar göstermemesi halinde Cumhurbaşkanı’nca doğrudan atama yapılabilecek.

        İşte bu KHK’nın ilk uygulaması, 4 aydır rektörü atanmayan Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşandı. Seçimde oyların yüzde 86’sını alan Gülay Barbarosoğlu yerine, seçime bile girmeyen Prof. Dr. Mehmed Özkan rektör olarak atandı.

        Atamaya ilk tepki, “Kayyum rektör istemiyoruz” diyen öğrencilerden geldi. Akademisyenler ise “sandık sonuçlarına saygı gösterilmediği” için tepkili.

        Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Özkan’a gelince...

        Kardeşi AK Parti Milletvekili olan Özkan’ın atanmasında etkili olan isim, eski rektör Barbarosoğlu oldu. Rektörlüğü döneminde önce danışmanı, sonra da yardımcılarından biri olan Özkan’ın ismini YÖK’e Barbarosoğlu önerdi. “Üniversiteye dışarıdan biri atanacağına içimizden biri atansın” diyen Barbarosoğlu ile akademisyenlerin aynı fikirde olup olmadığını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak Özkan’ın dün rektör yardımcıları ve danışmanlarla yaptığı toplantıda verdiği ilk mesaj “Katılımcı, özgür Boğaziçi yapısını koruyacağım” oldu.

        Boğaziçi’nin ardından, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra seçimlerin ertelendiği 17 üniversiteye daha aynı yöntemle rektör atanacak. Ayrıca KHK vakıf üniversitelerini de etkileyecek. Çünkü rektörleri artık mütevelli heyet belirleyemeyecek. Onlarda da sistem “Mütevelli heyet önerecek, YÖK olumlu bulacak, Cumhurbaşkanı atayacak” şeklinde işleyecek.

        AKADEMİSYENLER: KHK ile üniversitelerden 3 binden fazla akademisyen atılmış durumda. Soruşturma için açığa alınanlarla rakamın 10 bini bulacağı söyleniyor. Bu arada başka sıkıntıyı ise Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı’nda olup bir gecede kadroları değiştirilen ve iş güvencesini yitiren 13 bin 170 araştırma görevlisi ÖYP’li yaşıyor. Onlar da 50d’ye geçirilmeleriyle “Kapının önüne konulmadılar” diye yapılan açıklamalara rağmen doktorasını tamamlayanların işten atılmaya başlandığını ifade ederek, “Aramızda suçlu varsa ayırın ama hepimizi harcamayın” diyor.

        ÖĞRETMENLER: Yaklaşık 50 bin öğretmen, ihraç ve soruşturma nedeniyle sistemden çıktı. Bir yanda atanamadıkları için devlette memur olarak çalışanlar öğretmenlik yapmak için Meclis ve MEB kapısını aşındırıyor, bir yandan da norm kadro fazlasına çıkanlar alan değişikliği istiyor. Norm kadro güncellemesinden sonra 20 bin sınıf öğretmenin norm kadro fazlası olacağını söyleyen öğretmenler, son kez 4+4+4 sisteminin başladığı 2012’den bu yana yapılmayan ve diplomaya bağlı alan değişikliğinin tüm branşları kapsayacak şekilde yapılmasını istiyor. Henüz ne “memur öğretmenlerin” ne de alan değişikliği isteyen öğretmenlerin sesleri bakanlığa ulaşmış değil.

        Diğer Yazılar