Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TIMES Higher Education (THE) 2018 Dünya Üniversiteleri sıralamalarını açıkladı. Türkiye’den ilk 1000 içinde 16 üniversite yer alıyor. Türk üniversiteleri bu sıralamaya ancak ilk 301 bandında girmeyi başarabildi. Eğer ilk 500’ü dikkate alırsak sadece 4 üniversite var.

        Peki bu sıralamalar ne ifade ediyor ve ne kadar dikkate almak gerekiyor? Sıralama kuruluşları her üniversiteye “bir yıldız” mı takmak istiyor?

        Ya da şöyle soralım, artık bu sıralamalar ticari amaçla mı yapılıyor?

        Neden mi bu soruları soruyorum?

        Gelin THE sıralamasının nasıl başladığına ve nasıl ilerlediğine bakalım.

        THE, QS firması ile birlikte 2004-2009 yılları arasında üniversiteleri sıraladı. Daha sonra Thomson Reuters’in veri desteğiyle sıralamayı sürdürdü. 2011’de “Dünyanın en iyi 200 üniversitesi” adıyla sıralamasını yayımlandı. Türkiye’den iki üniversite Bilkent 112, ODTÜ ise 183’üncü sırada yer aldı. O dönemler sıralamalar sadece küçük bir akademik çevrede takip edilip tartışılıyordu. Ancak yıllar içinde Türkiye’de bu konuda kamuoyu oluştu ve üniversite tercihlerinde kriterlerden biri oldu. Hatta YÖK bile yurtdışında baraj getirdiği bölümlerde okuyacak gençler için sıralama kriterini kabul etti.

        Peki bu “duyarlılık” sıralamalara nasıl yansıdı?

        Kriterlerinin “zorluğu” yüzünden eleştirilen ve ilk dünya üniversite sıralamasını yapan ARWU hariç birçok sıralama kuruluşu da “en iyiler” listelerini genişletmeye başladı.

        Bugün sıralama sonuçlarını gündeme getirdiğimiz için örneğimizi de THE üzerinden vereceğiz. Önce dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında “200 üniversite” sınırı vardı, 2012’de bu sınır 400’e, 2016’da 800’e yükseldi. Bu yıl 1000 üniversite “Dünyanın en iyi üniversiteleri” olarak açıklanıyor.

        Peki bu süre içerisinde Türkiye’deki üniversitelerin durumu ne oldu? Aşağıda yıllara göre yerlerini göreceksiniz. Ancak THE sıralaması 2011’de olduğu gibi sadece 200 üniversiteyle sınırlı olsaydı bu yıl o listeye hiçbir üniversite giremeyecekti. Sınır 400 olsaydı 2 üniversite, 500 olsaydı sadece 4, geçen yılın 800 sınırı korunsa bu yıl 16 değil, 9 üniversite sıralamada olurdu. Gelecek yıl sıralama kuruluşları 5 bin sınırı getirirse Türkiye’nin tüm üniversiteleri sıralamaya girmiş olur.

        YILLARA GÖRE TÜRK ÜNİVERSİTELERİNİN SIRALAMASI

        2011: Bilkent (112), ODTÜ (183)

        2012: Bilkent (201-225), İTÜ ve ODTÜ (276-300) Boğaziçi (301-350)

        2013: ODTÜ (201-225), Bilkent (226-250)

        2014: Boğaziçi (199), İTÜ ve ODTÜ (201- 225)

        2015 (*): ODTÜ (85*), Boğaziçi (139), İTÜ (165) 2016: Koç (251-300), Bilkent ve Sabancı (351-400), Boğaziçi (401-500), İTÜ ve ODTÜ (501-600), Anadolu, Erciyes, Hacettepe, İstanbul ve Yıldız Teknik (601-800)

        2017: Koç (251-300), Sabancı (301-350), Bilkent (351-400), Atılım ve Boğaziçi (401- 500), İTÜ (501-600), Hacettepe, İstanbul, ODTÜ, TOBB-ETÜ, İzmir Teknoloji (601- 800), Anadolu (800)

        2018: Koç (301–350), Sabancı (351–400), Bilkent ve Boğaziçi (401-500), Atılım, Gebze Teknik, Hacettepe, İTÜ, ODTÜ (601-800), Akdeniz, Erciyes, İstanbul, İzmir Teknoloji, Marmara, TOBB Ekonomi ve Teknoloji, Yıldız Teknik.

        (*) ODTÜ’nün 85’inci diğerlerinin de daha üst sıralarda olma nedeni CERN’de Higgs Bozonu ile ilgili binlerce imzalı makalelerde Türk akademisyenlerin de yer almasıydı. Bir yıl sonra THE “1000 imzalı makale” sınırlaması getirince hepsi sıra kaybetti.

        Diğer Yazılar