Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bugün Azerbaycan’ın bağımsızlığının 104. yıl dönümü… SSCB’nin dağılmasıyla birlikte 18 Ekim 1991’de elde edilen ise işte bu bağımsızlığın yeniden tarih sahnesine çıkışıydı. Geçtiğimiz yıl Azerbaycan parlamentosu da bu konuda bir karar alarak 1918 ile 1991’i hukuken birleştirmiş oldu.

        Bununla birlikte Karabağ Zaferinin ardından 104 yıl önce yaşananlar ve Azerbaycan devletinin tarihsel hak ve çıkarları yeni bir süreci doğurdu. İşgal edilen toprakların %70’inden fazlası kurtarıldı ve artık Zengezur Koridoru adlı bir projenin hayata geçirilmesi çok uzakta değil.

        Azerbaycan’ın Türkiye ile yakınlığını en somut şekilde geliştirmiş olması ve Türk Dünyasının da bu yakınlaşmayla beraber yeni mevziler elde etmesi geniş Kafkasya coğrafyasında fırsatlar meydana getirdi.

        Ukrayna’daki savaş da hem Karabağ’ın nihai görünümüne kavuşması hem de bölgenin normalleşmesi adına taraflara farklı seçenekler sunarak dünyanın dikkatini barış ve işbirliği zeminine çekecek bir noktaya taşındı.

        Nitekim Avrupa’nın Rus gazına alternatif olarak gördüğü kaynaklardan biri de Azerbaycan doğalgazı… Bir süredir farklı düzeylerde görüşmeler sürüyor. Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov, Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu toplantısında bir panelde konuşurken Azerbaycan'ın Avrupa'ya ihraç etmek için daha fazla doğalgaza sahip olduğunu ancak bunun için yatırım ve finansal girişimleri artırması gerektiğini vurguladı. Cabbarov , "Tedarik edilecek daha fazla gaz var mı? Evet var ve bunun üzerinde çalışıyoruz… bu çok daha önce başlamış bir süreç" dedi.

        Azerbaycan şu anda Güney Gaz Koridoruyla Hazar'daki en büyük gaz sahası olan Şah Deniz'den Avrupa’ya yılda 10 milyar metreküpe kadar gaz sağlıyor. Söz konusu Azerbaycan'dan Gürcistan, Türkiye, Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden geçen üç ayrı boru hattından İtalya’ya kadar ulaşıyor. Cabbarov’un da Ukrayna meselesine değinmeden atıfta bulunduğu husus eğer Avrupa ülkeleri gereken yatırımı yaparlarsa bu gaz ihracı iki katına kadar çıkarılabilir.

        Yine de Avrupa’nın Rusya’da ithal ettiği 155 milyar metreküplük gazı hesaba katıldığında çok fazla sayılmaz. Fakat yaşanan bu işbirliği bahsedilen şekilde ilerletilebilirse başka sahalarda da Azerbaycan’a alan açacaktır.

        Bunlardan biri, AB’nin Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki nihai barış görüşmelerinde daha aktif bir rol oynamaya başlaması da enerji politiğin yönlendirici etkisinin bir yansıması olarak görülebilir. AB Başkanı Charles Michel ile yürütülen mevcut görüşmeler bu boyutunun dışında Rusya’ya da bir mesaj niteliğinde…

        Elbette Rusya mevcut tabloda güçlü bir konuma sahip ve masada olmayı sürdürecek, ancak gerek Azerbaycan’ın gerekse Ermenistan yönetiminin Avrupa’yı da bölgede bir başka uzlaştırıcı ve/veya işbirliği alanı olarak kabul ettiği görülüyor.

        Sonuçta Azerbaycan'ın bağımsızlığını her anlamda koruması ve güçlendirmesi Türkiye açısından da büyük önem taşıyor.

        Diğer Yazılar