Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Diyabet, yaşam boyu süren bir hastalık ve bir diyabetli hayatı boyunca hekim kontrolü altında olmak zorunda. Bu da; telefon başında randevu almak için çabalamak, hastane kapılarında muayene olmak için saatlerce beklemek anlamında.

        Diyabetliler için artık bu çile kalkıyor. Evden takip sistemlerinin yeni gelişmiş teknolojiyle desteklenmesiyle ortaya çıkan yeni bir model geliyor.

        YAKIN TAKİP ÇOK ÖNEMLİ

        Diyabet, koroner kalp hastalıkları ile kalp krizinin, yüksek tansiyonun ve felcin bir numaralı nedeni. Böbrek yetmezliği nedeniyle hastaneye yatan, diyalize giren her iki hastadan biri diyabetli. 20 yaş üstü körlüklerin bir numaralı sebebi de diyabet.

        Ancak yapılan çalışmalar, kan şekeri kontrolü iyi olan hastalarda diyabete bağlı organ hasarlarının tamamının önlenebileceğini, iyi yönetilen bir diyabet hastasının yaşamının sonuna kadar sağlıklı bir hayat süreceğini göstermiş.

        Diyabette iyi kontrolün sihirli anahtarı, düzenli kan şeker ölçümü ve bu ölçülen değerlere göre doğru tedavi planlaması. Diyabetli bir hasta ne kadar çok kan şekeri ölçer ve bulduğu değerleri sağlık ekibiyle ne kadar çok paylaşırsa hastalığın kontrolü o kadar kolay olur.

        Bir diyabetli hastanın günlük diyabet gidişatının belirlenmesi için yaklaşık 7 ölçüm yapması gerekiyor. Haftada birkaç gün sabah, öğle, akşam, açlık ve tokluk şekerleri ile gece kan şekeri değerlerinin ölçümünü yapmak, bunları doktor ya da hemşireyle konuşmak, buna göre insülin ya da aldığı hapların dozlarını ayarlamak zorunda.

        Bu noktada en önemli sorun, diyabetli bir hastanın sağlık ekibine ulaşması.

        6 MİLYON DİYABETLİ NASIL İYİ TEDAVİ EDİLİR?

        Sağlık Bakanlığı ve SGK verilerine göre, ülkemizde ilaç kullanan 6 milyon diyabetli var. Bir diyabetli yılda bir kez doktora gitse 6 milyon poliklinik, Dünya Sağlık Örgütü önerisine göre en az 3 ayda bir hastaneye gitse 24 milyon poliklinik anlamında. Bu, sağlık ekibinin 15-30 dakikalık bir muayenede 6 milyon saat ile 12 milyon saat arasında muayene süresi harcaması anlamına geliyor.

        Hasta açısından yol ve bekleme süresiyle 4 katı bir zaman kabul edersek harcanan vakit yaklaşık 5500 yıllık bir süre demek. Bu sürenin ülkeye çok ciddi bir ekonomik bedeli var.

        şte “Teletıp Diyabet Kontrol Modeli” bu nedenle önemli. Diyabetli hasta ya da sağlık ekibi çok fazla zaman harcamadan daha kısa sürede daha sık kontak kurabiliyor. Tedavi planı daha hızlı yapılabiliyor.

        TELETIP TAKİP SİSTEMİ VE AKILLI CİHAZLAR

        Teletıp, diyabetli bir hastanın mobil sağlık teknolojileri kullanarak online olarak kan şeker değerlerini ve tahlil sonuçlarını sağlık ekibine ulaştıran bir sistem anlamına geliyor. Diyabette teletıp, iki ana sistem üzerinden yürütülüyor.

        Birincisi yeni kuşak akıllı şeker ölçüm cihazlarıyla planlanıyor, ölçülen kan şeker değerleri yüksek teknolojik özellikleri olan bir cihaz yardımıyla anında sağlık ekibinin bilgisayarına ulaştırılıyor. Sağlık ekibi kendi bilgisayarına gelen kan şeker sonuçlarına göre anında tedavi değişiklikleri yapabiliyor. Yine bu sistem, ani kan şekeri değişiklikliğini ya da aşırı kan şeker yüksekliklerini otomatik olarak ayırt edebiliyor.

        Bir yandan sağlık ekibine diğer taraftan zaman kaybetmeden anında hastaya uyarıda bulunuyor. Acil durumda hastadan yanıt alamazsa yakınlarını haberdar ediyor ve oradan da haber alamazsa ambulans gönderiyor.

        TELETIP NEDEN ÇOK ÖNEMLİ?

        1- Diyabetli bir hasta için dost bir sistem. Randevu almak, muayene olmak için saatlerce beklemesini, zaman kaybını önleyen bir sistem.

        2- Sağlık ekibine kolay ulaşım sağlar. Sağlık ekibiyle sürekli iletişim içinde olma olanağı sağlıyor. Online soru sorma ve yanıt alma daha kolaylaşıyor.

        3- Kan şekerinin normal aralıklarda tutulmasına yardımcı olur. Kan şekerinin fazla düştüğü ya da yükseldiği dönemlerde sistem alarm veriyor ve hastalığın kontrolü daha kolay oluyor.

        4- Hayat kurtarıcıdır. Gece uykuda ani şeker düşmesi, şeker kaybı ya da şeker yükselmesi ve koma durumlarında sistem acil aksiyon alır, yakınlarına uyarı gönderir, haber alamazsa ambulans gönderir.

        5- Ekonomik bir sistem. Maliyeti hem ülke açısından hem de diyabetli hasta açısından çok ucuz, zaman tasarrufu açısından çok katkı sağlayan bir sistem. Diyabetli hastaya daha az zamanda daha az masrafla daha çok sayıda sağlık ekibine ulaşma olanağı verir.

        6- Yaşam kalitesini artırır. Daha sıkı izlem, daha fazla kontrol diyabetli hastada organ hasarlarının azalması anlamındadır. Bu diyabetli hastanın yaşam kalitesinin artması ve hayat süresinin uzaması anlamına gelir.

        SÜREKLİ GLİKOZ ÖLÇÜM SİSTEMLERİ

        Kan şekeri ölçüm cihazları diyabette son 30 yılın en büyük buluşlarından biriydi. Daha önceleri kan şekeri, damardan kan alınıp birkaç saatte ölçülebilirken artık bu cihazlarla parmak ucundan bir damla kanla 5 saniyede ölçülebilir duruma geldi ve ucuz bir sistem olarak yaygınlaştı. Sonuçta kan şekeri ölçümü de diyabetin kontrolü de daha kolay hale geldi.

        Ancak bu cihazlarda ölçüm için sürekli parmağın delinmeye, kan alınmaya ihtiyaç duyulması gerekiyor, bu da sık ölçümün önünde engel oluşturuyordu. Ayrıca hastalar bir süre sonra motivasyonları azalınca ölçmeyi de bırakıyorlardı.

        Yeni kuşak CGMS (continious glucose monitoring system) cihazlar yavaş yavaş glikoz ölçüm aletlerinin yerini alıyor. Bu sistemde cilde yapıştırılan küçük bir cihazın, ince bir iğneyle cilt altı sıvısıyla irtibatı var. Her beş dakikada bir kan şekerini ölçebiliyor. Günde yaklaşık 300 kez kan şekeri kontrolünü yapıyor ve sağlık ekibine online gönderebiliyor.

        Diyabetli hasta elindeki küçük monitörden istediği zaman kan şekeri değerini görebiliyor, grafik alabiliyor. Cihazlar kan şekeri sınır bir değerin altına düşünce ya da üstüne çıkınca hastayı ya da sağlık ekibini uyarabiliyor

        Bu sistemler sağlık ekibinin, dünyanın neresinde olursa olsun hastayı izleme olanağı veriyor. Bu sistemler teletıpta sağlık ekibinin izlem merkeziyle irtibatlanıyor ve sonuç- ları sürekli olarak sağlık ekibiyle paylaşıyor.

        TÜRKİYE BESLENMEDE ALARM VERİYOR

        Yemek Sepeti’nin açıkladığı yıl sonu raporu ülkemiz açısından oldukça ürkütücü.

        Bu raporda en çok sipariş verilen yiyecekler sıralanmış. Birinci sırada lahmacun var. Site üzerinden 9 milyon lahmacun satılmış. İkinci sırada burger, üçüncü sırada pizza var.

        Bu sonuca göre tercihlerde ilk sırada milli fast food’umuz, ikinci sırada Amerikan, üçüncü sırada ise İtalyan fast food’u var. Sonraki ilk dörtten ona kadar yine Güneydoğu mutfağından kaynağını alan milli fast food bulunuyor.

        Bu raporlardan 3 önemli sonuç çıkıyor:

        1- En çok fast food siparişi verenler gençler. Genç kuşakta kötü bir beslenme kültürü var.

        2- Türkiye’yi obezite açısından tehdit eden yiyeceklerin birinci sırasında, Güneydoğu Anadolu yemeklerinin fast food’a uyarlanmış şekli geliyor. Milli fast food’umuz var ve bunun toplumsal obezite üzerine etkisi çok büyük.

        3- Türkiye’de obeziteyle mücadele için çocuklar ve gençlerden başlayarak acil olarak sağlıklı beslenme bilinci programı geliştirilmesi gerek.

        Diğer Yazılar