Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyada diyabet oranının en yüksek olduğu üç bölge Amerika’daki Pima Indian (Kızılderili) popülasyonu, Ortadoğu bölgesi ülkeleri ve Akdeniz adaları.

        Amerika’daki Kızılderili Pima yerlilerinde diyabet oranı % 35-40’larda. Ortadoğu mutfağının hâkim olduğu ülkelerde ise diyabet % 20-25’lere yükseliyor.

        Bunlardan hemen sonra “diyabet prevalansı” yüksekliği açısından Akdeniz’in büyük adaları Kıbrıs, Malta, Sicilya geliyor. Bu adalarda oran % 18-22 arasında, Türkiye ortalamasının % 1.5 katı, dünya ortalamasının iki katından daha fazla.

        AKDENİZ ADALARINDA NEDEN YÜKSEK?

        Amerikan Pimalarda genetik geçişin yoğunluğu Ortadoğu bölgesinde ise mutfağın özellikleri nedeniyle yüksek. Ancak Akdeniz’in ortasında, dünyaca en sağlıklı mutfak olan Akdeniz mutfağının en yaygın olması gereken bu bölgelerde diyabet oranının çok yüksek olması ilginç.

        Yaklaşık 20 yıl önce çalışma arkadaşım Prof. Dr. İlhan Satman’la Kıbrıs’ta diyabetle ilgili Sağlık Bakanlığı’nda bir toplantıya katıldık.

        Endokrinoloji Uzmanı Dr. Hasan Sav, bu toplantılarda bir gözlemini anlattı. Kıbrıs’ta daha önce yapılan prevalans çalışmalarında diyabet oranının % 3 civarında bulunmasına rağmen günlük hayatta diyabetli sayısının hızla arttığını gözlemlediğini söyledi. Güney Kıbrıs’ta da yapılan yayınlarda diyabet oranının % 3-4 civarında olarak bildirilmesine rağmen uluslararası toplantılarda meslektaşlarımızın gözlemleri benzerdi.

        Bu gözlemler üzerine Türkiye’de hazırlıklarını yaptığımız “TURDEP1 Diyabet Prevalans” çalışmasının ilk ayağını Kıbrıs’a aldık ve KKTC Sağlık Bakanlığı’nın da desteğiyle uluslararası kriterlere uygun bir proje yaptık.

        Sonuç şaşırtıcı idi. Kıbrıs’ta diyabet oranı 20 yaş üstü kişilerde % 15 civarında bulunmuştu. Bu oran bilinenin 5 katı idi. Bir yıl sonra Kıbrıs Rum Kesimi diyabet oranını % 13.5, hemen arkasından Malta % 17 olarak açıkladı.

        Gerçekten daha sonraki yıllarda Kıbrıs’ta yapılan çalışmalarda diyabet oranının % 18-20’lere çıktığı görüldü.

        Birden dünya gözlerini Akdeniz adalarına çevirdi. Ne oluyordu da oranlar bu kadar yüksekti. Birçok çalışma yapıldı.

        Bu bölgelerde diyabet, sağlığı tehdit eden en ciddi sorun olarak ön plana geçti.

        KIBRIS’TA YÜKSEKLİĞİN SEBEBİ MUTFAK

        Türkiye’deki diyabetin en yüksek olduğu bölge başta Gaziantep olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi ama Kıbrıs’ta diyabet oranı bu bölgenin neredeyse birbuçuk katı kadar yüksek.

        Bunun iki nedeni var; birincisi Kıbrıs mutfağı, ikincisi de ada olması.

        Kıbrıs, her ne kadar bir Akdeniz adası olarak denizin ortasında olsa da Kıbrıs mutfağında Güneydoğu mutfağı hâkim. Mersin-Antakya arası bölgenin mutfağı çok tercih ediliyor.

        Kıbrıs’ın çok sağlıklı kendine has mutfağı var ama genç kuşak tarafından tercih edilmiyor. Genç kesimde en yaygın tüketilen Güneydoğu mutfağının fast-food’a dönüştürülmüş şekli, başka adıyla milli fast-food.

        Orta yaş kuşakta meze kültürü ağırlıkta, genellikle kırmızı et, hayvansal ürünler balığa tercih ediliyor. Yemekler yağlı, özellikle hayvansal yağ çok kullanılıyor. Kıbrıs’ın kendi mutfağını daha çok ileri yaş kuşağı ve entelektüel kesim yaşatmaya çalışıyor.

        Diyabeti bu kadar yaygınlaştıran ikinci önemli neden, Kıbrıs’ın ada toplumu olması ve dışa kapalı yapısı. Tarih boyunca çevresel koşulların değişimi ve farklı kültürlerin etkisiyle paralel epigenetik değişim, obezite ve diyabetin kuşaktan kuşağa aktarımıyla genetik yükü kuşaktan kuşağa tüm bireylere yayılmış durumda.

        NASIL KONTROL ALTINA ALINIR?

        Kıbrıs’ın yakın zamana kadar kapalı toplum yapısının sonucunda genetik yoğunluğun neden olduğu bir başka önemli sağlık tehdidi vardı.

        Talasemi ya da diğer adıyla “Akdeniz anemisi” bir dönem Kıbrıs’ta çok yaygındı ve toplum sağ- lığını ciddi tehdit ediyordu. Kıbrıs’ta Sağlık Bakanlığı, müthiş bir başarıya imza atarak genetik akışı kontrol altına aldı ve talasemiyi diğer adıyla “genetik Akdeniz anemisi”ni önledi.

        Ancak diyabette bu sefer iş o kadar kolay değil. Diyabet koroner kalp hastalıklarının, felç ya da inmenin, körlüğün bir numaralı sebebi. Toplumsal bir seferberlik gerekiyor. Toplumda sağlıklı beslenme kültü- rünün yaygınlaştırılması ve hareketli yaşam çok önemli.

        Finlandiya Diyabet Kontrol Programı’nda günde 30 dakikalık yürü- yüş ve kiloda % 5 azalmanın diyabet gelişimini % 56 oranında önlediği gösterildi.

        Kıbrıs’ta yakın bir zamanda Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde Ulusal Diyabet Kontrol Programı hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bu konuyla ilgili devlet ve sivil toplum örgütleriyle birlikte büyük bir proje başlatacağını belirtti. Kıbrıs, Akdeniz adalarına örnek olacak.

        BİLMEDİĞİMİZ KIBRIS YAMEKLERİ

        Kıbrıs’ın kültür zenginliklerinden biri de mutfağı. Birçoğumuzun adını duymadığı birbirinden güzel yemeklerden oluşur Kıbrıs mutfağı. Kıbrıs’ın kendi mutfağında ağırlıklı olarak otlar var. Özellikle kerevizin yeri çok ayrı. Kereviz her türlü, salçalı, etli yemeğin garnitürüne katılıyor ve yeniyor.

        MOLEHİYA

        Bir toplantı için gittiğim Lefkoşa’da sevgili dostlarım Emete İmge ve Hasan Kahvecioğlu, öğle yemeğine davet ettiler. Sadece Kıbrıs yemekleri yapan ara sokaklarda bir esnaf lokantasına gittik ve gerçek molehiyayı orada yedim. Molehiya, naneden daha iri yeşil yapraklı bir bitki. Taze ya da kavrulmuş haliyle pişirilebiliyor. Arap kökenli bir yemek. Et ya da tavuk, soğan, sarmısak, domates salçasıyla birlikte yapılan sağlıklı bir yemek. Bu yemeğin Araplardan yıllar içinde değişime uğrayarak günümüze ulaştığı söylenir.

        PİROHU

        Pirohu bir Kıbrıs mantısı. Klasik mantıdan farkı, mantının içinde kıyma yerine Kıbrıs’ta nor (Kıbrıslılar lor peynire nor derler) peyniri konulması. Nor peynirine yumurta, kuru nane, karabiber eklenir, pişirildikten sonra üzerine ince rendelenmiş hellim peyniriyle servis edilir.

        KOLOKAS

        Gölevez adı da verilen bir çeşit patatese benzeyen bitki. Ama tadı farklı. Patatesten daha büyük olabilir. Tanesi 4-5 kiloya ulaşabilir. Kolokas aslında kış yemeği. Etle ya da tavukla birlikte yapılır. Kolokasa patates de eklenebilir, daha sonra aynı tencerede toplanır, sıcak su, kereviz ve limon eklenir.

        AYRELLİ

        Ayrelli Kıbrıs’ta yabani kuşkonmaza verilen isim, ama bizden farklı pişiriliyor. Ayrellinin üzerine yumurta kırılıp karıştırıldıktan sonra limon sıkılıp servis edilir. Ayrelli A, C, E, K vitaminlerinden ve birçok mineralden zengin bir lif deposu. Kalorisi düşük diyet için birebir etle, tavukla, somonla ya da patatesle pişirilebilir ama en lezzetlisi Kıbrıs usulü yumurtayla kavrulup limon ekleneni.

        Diğer Yazılar