Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YOUTUBE sitesi kapatılalı tam 375 gün olmuş. O çirkin 'engellenmiştir' yazısı tam 375 gündür internette geleni gideni geri çeviriyor. Bu yasak hem sosyal, hem de hukuksal alanda çevresine yani bize zarar vermeye devam ediyor. Aslında en önemlisi internet kullanan ve youtube'suz yaşayamayan gençlere yasak delme, çitlerin arkasına geçme, iki yüzlü olma eğitimi veriyor. Başbakan dahil hepimizi K-Tunnel, V-Tunnel gibi kimler tarafından çalıştırıldığı bilinmeyen veya bilgisayarımıza ne tarz bir zarar vereceği belirsiz sitelere yönlendirerek tehlikeye atıyor. Üstelik bu yasağa zemin hazırlayan kanunu çıkaranların başının bile, "Ben giriyorum, siz de girin" diyerek fiilen uygulanamadığını kabul ettiği yasak, şimdi de Türkiye'nin 'AB İlerleme Raporu'na basın özgürlüğü ihlallerinde üçüncü madde olarak girecekmiş. Tamam her şey yasalara uygun ilerlesin. Youtube, yasağa yol açan Atatürk'ün manevi kimliğine zarar veren videoları mahkeme sonlanıncaya yani bir karar çıkıncaya kadar kaldırmaya yanaşmayacakmış. Peki bu mahkemeyi hızlandırıp sonuç almak çok mu zor? Hadi AB'yi filan ciddiye almıyoruz, peki ergenlik çağında internette 'engellenmiştir' ile tanışıp hile hurdaya karışan genci de mi ciddiye almıyoruz?

        İş yerinde öpüşün ama ileri gitmeyin

        CÜMLE, Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi'nin. Özel bir şirkette çalışan K.İ. iş yerinde erkek arkadaşı ile öpüşünce işten çıkartılmış. Gerekçe olarak ise ahlak ve iyi niyet kurallarına uymaması gösterilmiş. Benzer bir duruma düşsek utancımızdan mahkemeye gitmek yerine eve saklanırız. Ama K.İ. şirketi mahkemeye vermiş. Mahkemeden ise medeniyette Avrupa'yı bile geride bırakacak şu şahane karar çıkmış: "Öpüşme eyleminin anlık oluşu, iş yerinde müşteri bulunmayışı, bir başka işçinin görmeyişi göz önünde tutulduğunda, olayın iş düzenini bozucu nitelikte bir eylem olarak kabulü, ağır bir sonuç olup, ölçülülük ilkesiyle bağdaşmamaktadır." İnsan bu ülkede sürekli bir beyin mıncıklaması hali yaşıyor. Youtube'a gireyim derken 'engelleniyorsunuz' ama iş yerinde öpüşmek ölçülü bulunabiliyor. Böylece işverenler 'ahlak ve iyi niyet' adını taşıyan ve içini herkesin canına istediği gibi doldurabileceği bir kavramı kötüye kullanmaktan men edilmiş olacaklar. Hakikaten adalet hanım kızımızın gözünün bağlı olması şahane bir şey.

        Finalde Onur'un karizmasını çizdiler

        YAYINA girdiği günlerde tüm ezberimizi bozmuştu Binbir Gece. "İnsan çocuğu için para karşılığı erkeklerle birlikte olur mu olmaz mı" derken hastası olmuştuk bir kere. Hele Kudret Sabancının muhteşem çekimleri ve ışığı ile izlemesi daha bir keyifti. Her ne kadar son sezon iş uzatılarak tadı kaçtıysa da şahane bir final izledik salı gecesi. Ben işlerim yüzünden kaydettiğim finali dün gece izleyebildim. Allah var TMC paraya kıymıştı. Esma Sultan Yalısı'nı bile kiralamışlardı. Ancak işin duygusal tarafı biraz eksik kalmıştı. Kendi adıma en keyif aldığım an Kerem'in, Amerika uçağında Bennu'nun yanına oturup, "Beni unutmana izin veremem" dediği andı. Allah seni inandırsın, göz yaşlarım sel oldu aktı sevgili okur. Şehrazat ve Onur'un finali ise tansiyonu düşük ve fazla klişe oldu. Halit Ergenç, hani o dizi boyunca bakışlarıyla hepimizi yerden yere çarpan ve Binyapı Holding'in sahiplerinden biri olduğuna yürekten inandırdığı oyunculuk performansını finalden esirgedi. Belki kendisi de böyle güçlü bir adamın finalde iki küçük çocuğa sığınmasına inanamamıştı. Daha sürpriz bir final şahane olabilirdi. Ama teknik ekip ve oyunculara dizi sektöründe çıtayı hayli yükselttikleri için teşekkür etmek gerek.

        Diğer Yazılar