Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GALATASARAY- Fenerbahçe derbisinin en eğlenceli anlarından biri (goller dışında) Kayahan'ın 'Mor Menekşe' şarkısının çaldığı anlardı. Galatasaray'ın polemik konusu mor formasına gönderme yapan şahane bir buluştu o şarkıyı çalmak. O günler, Fenerbahçe'nin ligde yenilmezlik serisinin devam ettiği şahane günlerdi. Ama geçti. Şimdi ciddi sıkıntılar içindeyiz. Mutsuzuz, etrafı çirkin bir belirsizlik sisi kapladı. Şampiyonluk heyecanı, isteği kalmamış gibi görünen bir takım var sahada. Alex de diğerleri gibi çantasını, otomobilini alıp gidecek diye ödümüz patlıyor. Takımın başarısı neredeyse bir oyuncunun oynayıp oynamamasına bağlı. Tüm bunlar olurken dün gazetelerde bir haber : "Kayahan, Mor Menekşe'yi FB'ye hediye etti. Ve hemen Fenerium'larda satılmak üzere Mor Menekşeli tişörtler hazırlanmaya başlandı". Cık... cık... cık... Koyun can derdinde, kasap ise milleti Galatasaray rekabeti ile uyutup iki tişört daha satma derdinde!"

        Madem yüzme bilmezsin, ne işin var sinemada?

        ÖNCEKİ gece galası yapılan 'Gecenin Kanatları' filminin galasına filmin başrolünde oynayan kadın oyuncusu Beren Saat katılmamış. Eleştirmenlerin notlarından anlaşıldığı üzere "Savaşmayın sevişmeyin" mesajı veren filmin galasına gitmemek için de resmi bahane olarak 'şehit cenazelerini' göstermiş. Oysa hakkındaki iddialar sevişme sahnelerini filmden önce basına sızdıran yapımcısı ile ters düştüğü ve sevgilisi Levent Semerci'nin galaya katılmasını istemediği yönünde. Bunları duyduktan sonra içimden Beren'e "Çocuk oyuncu" demek geliyor. Aşk-ı Memnu'da şöhretine şöhret kattığı, aylardır tartışılan sevişme sahnelerini çekerken, filmdeki sevişme sahnelerini çekerken hiç problem yok; iş filmine sahip çıkıp basının önüne çıkmaya gelince bir sürü bahane. Hele, Levent Semerci gibi 20 yıldır Almanya'da yaşayan hem de aynı sektörden olan bir adamı mağara adamı gibi göstermek hem ayıp hem de ucuz geliyor bana. Vallahi bu dengesiz hareketler, ekran şöhretlerinin parıltısına kanıp onlara film emanet eden yapımcıların da kulağına küpe olsun!

        Fön hapı yetmez, manikür pedikür hapı da isteriz!

        HABERİ okuduğumda gözlerime inanamadım. Bu bir 'yuh' haberi, 'oha' haberiydi. Hatta yer yer 'çüş' haberi olarak bile sınıflandırılabilirdi. Bilim adamları yıllarca beyaz önlükleriyle küçücük laboratuarlarda çalışıp didinip, alınların terlerini akıtıp düz saçları kıvırcık, kıvırcıkları düz yapan iki hap geliştirmişler. Hem de hapı aldıktan sonra bir gecede saçlar değişiyormuş. "Yok artık" demeyin hayli ciddi görünüyorlar. Özellikle kıvırcık saçlı kadınlar bu habere çok sevinecek gibi görünüyor. Ama bu bizi keser mi kızlar? Hayır tabii ki, hep daha fazlasını istemeye alışmış olan biz kadın kısmı manikür- pedikür hapı da isteriz. Kuaförde geçen onlarca saatin yerini küçük bir hap alsa fena olmaz mı? Ama yok, bir an düşününce vazgeçtim. Kuaförümde geçirdiğim meditasyon tadındaki saatlerden vazgeçebilemem sanırım :)

        Gömüldüğünde hâlâ nefes almaya çalışıyormuş

        YAZIMIN bu bölümünde iki tane haberi aktaracağım size. Bunların ikisi de dün gazetelerde yer aldı. Bunlar hakkında yorum yapmayacağım. Sadece haberleri size yeniden ileteceğim. Çünkü bunlar öyle haberler ki yorumlarını kendi kendilerine yapıyorlar: "Adıyaman'ın Kâhta İlçesi'nde annesini döven dedesini şikayet ettiği için dedesi ve babası tarafından diri diri toprağa gömülen 16 yaşındaki Medine Memi'nin, havasızlıktan ciğeri patlayarak öldüğü belirlendi!" Yanlış anlamayın kız dedesini konu komşuya değil polise şikâyet etmiş! Ama kimse gelip bakmamış bile bu drama. İkinci haber ise artık her hafta bir yenisi gelen 'tahrik indirimi' haberlerinin bu hafta kısmetimize düşeni: "Adana'da eşi Firdevs Duran'ı öldüren Bekir Duran'a verilen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası, olay anında eşinin "Ben özgür kadınım, istediğimi yaparım" sözü tahrik sayılıp 19 yıl 2 aya indirildi!" Ünlemi sonuna ben koydum. Haberi aldığım yerde ünlem yoktu. Duygu Asena'yı öyle özlüyorum ki böyle anlarda. Kadının adı hiç olmayacak mı bu ülkede?

        Facebook'ta ciddi değişiklikler olacak

        TWITTER manyaklığına kendimi kaptırdığımdan beri Facebook'u biraz ihmal etmiştim. Önceki gece geçerken Facebook'a bir uğradım. Sayfamın en tepesinde Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'den bir mektup vardı. Zuckerberg, Facebook'ta uzun zamandır yapılacak olan en radikal değişikliği haber verdiği İngilizce mektubunda (Okancım, heyecana mahal yok sadece İngilizce biliyorum) önemli iki gelişmeden bahsediyor. Birincisi artık ağlar kaldırılıyor. Bizler, tıpkı Çin ve Hindistan gibi Türkiye ağı içinde paylaşımlar yapıyorduk. Facebook bu ağların güvenliğini artık kontrol edemediğinden ağları kaldırıyormuş. Artık hesaplarımız bir ağa bağlı olmayacak yani. Diğeri de güvenlik ayarlarında olacakmış. Gelecek günlerde ekip hepimize güvenlik ayarlarımızı yeniden yapmamızı isteyecekmiş. Bu ayarları daha anlaşılır daha basit yapılabilir hale getiriyorlarmış. Google'ın internette attığımız her adımı bir araya getirecek olan yeni uygulaması başlamadan hepimizin güvenlik ayarlarını gözden geçirmesinde fayda var.

        Diğer Yazılar