Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BAZEN "Hayat bir köşe yazarı olsaydı, neler yazardı?" diye düşünüyorum.

        Çok mu acımasız olurdu?

        Kaleminden kan mı damlardı?

        Yoksa küçük sürprizler ve beklenmedik anlarla bizi şaşırttığı gibi okurlarını da şaşırtır mıydı?

        Bunları bilmek mümkün değil. Ancak hayat bu kez bir polemiğe dahil oldu ve en acımasız tarafıyla birilerine cevap yolladı.

        HİÇBİR PALETTE YOK

        Daha çok taze, geçen hafta 8 Mart'ta 8 ünlü insanın yüzlerinin şiddet görmüşler gibi makyaj yapılıp fotoğraflarının çekilmesini eleştirmiştim.

        Birçok köşe yazarı da benimle aynı fikirdeydi.

        Hatta poz verenlerden Hülya Avşar, bu yazılarımız sonrası belki de iç hesaplaşma yaptığını ve o fotoğrafları çektirirken hiç de kendilerini olaya kaptırmadıklarını açıklamak durumunda kalmıştı.

        Şimdi bu tartışmamızdan bir hafta sonra dün bir kadıncağızın, artık haberlerde birçok şiddet gören hemcinsi gibi sadece isminin iki baş harfiyle anılacak bir şiddet mağdurunun fotoğrafları vardı gazetelerde.

        Bakmaya yürek isteyen, ülkenin en meşhur yüz ismini kan rengi boyalara boğup günlerce dünyanın en gerçekçi prodüksiyonunu yapsanız dahi yanına yaklaşamayacağınız acıtıcı bir gerçekliğe sahip tek kare bir fotoğraf.

        Eşiyle kavga edip evden çıkmış, sonra bir araca bindirilip korkunç bir şiddete maruz kalmış.

        Sonrası işte kanlar içinde kalmış bir kadının hayatlarımıza yansıyan kanlı silueti.

        Gerçek hayatta öyle bir kameraya dik dik bakılamıyor belli ki. S.G.'nin bakışları bomboş. Gözünün birinden akan kanlar hiçbir makyözün paletinde bulamayacağı kırmızı ile bordo renk arası bir yerde pıhtılaşmış.

        Bir elinde cep telefonu.

        Belli ki kimi arayacağını, kime güveneceğini şaşırmış durumda.

        Karmakarışık bir ambulansın içinde. Yanında ona yardım etmek için çırpınan bir sağlık görevlisi. Off... Of!

        Donmuş bakışlarında korkudan çok daha fazlası var. Umarım geçmişte kadına şiddet temalı ünlü fotoğrafı prodüksiyonu geçiren herkes bu gerçek fotoğrafı görür.

        Ayşe Paşalı'yı, Melek'i, Demet'i görmemiş gözler ümit ederim ki S.G.'nin yüzüne yapışmış acı gerçeği görür.

        Ve artık kendi tanıtımları, şöhret artırım hayalleri uğruna bu kadınların dramını kendilerine malzeme etmezler!

        Galaxy 4'lüyor!

        SİZE bu satırları New York'tan yazıyorum.

        Yazının ardından tüm dünyadaki teknoloji meraklılarının gözünü dikip merakla beklediği Samsung Galaxy S4'ün dünya lansmanını yerinde izleyeceğim. Cihazla ilgili onlarca spekülasyon ortaya atılmış durumda.

        TAMAMI CAM

        Önceki gün New York'a uçarken yanımdaki koltuğa Arap ülkelerinden birinin Samsung distribütörlerinden biri düştü. Ve cihazla ilgili ilginç bilgiler paylaştı.

        Eğer dedikleri doğruysa yeni S4'te şunlar olacak:

        Cihazın ön yüzünde plastik çerçeve olmayıp tamamı cam olacakmış.

        ■ Arka kamerası 14 megapiksel ve üçboyutlu görüntü çekebilir kapasitede olacakmış.

        ■ Ekran full HD olacakmış.

        ■ İnternette sörf yaparken ya da bir makale okurken sayfaları gözümüzle çevirip aşağı yukarı yine göz hareketlerimizle kaydırabilecekmişiz.

        ■ Cihaz çok az daha büyük ekranlı ama daha ince olacakmış.

        Arap dostumun söylediklerinin doğru olup olmadığını merakla bekliyorum.

        Sadece evlilik tarihi hatırlatması yetmez!

        ALASKALI bir kuyumcu ilginç bir yüzük geliştirmiş.

        Yüzük, erkeklerin önemli baş belalarından birine çözüm getiriyormuş. Evlilik yıldönümünü ışıklı bir sinyalle anımsatıp erkeği olası fırçalardan ve asık suratlardan koruyormuş.

        Güzel bir fikir ama hayli eksik. Sadece evlilik yıldönümü hatırlatan yüzük yetmez...

        - İlk kez göz göze gelinen günü de hatırlatmalı.

        - Ay dönümlerini hatırlatan versiyonu olmalı.

        - İlk kez öpüşülen günü hatırlatan da fena olmayabilir.

        - "Hayatım tanıştığımızda üzerimde ne vardı?" sorusunun cevabını hatırlatan yüzük çok satabilir.

        ■ "Peki sevgilim ilk dansımızı hangi şarkıyla yapmıştık?" fonksiyonu muhakkak bulunmalı.

        ■ Biz kadınların özel günlerini de hatırlatmalı. Ki bu birçok saçma kavganın da önünü keseceğinden çok faydalı bir eser olur.

        Ama biz kadınlar her şeye rağmen yüzüğe müzüğe gerek kalmadan bunların hatırlanmasının kıymetini de iyi biliriz.

        Yüzüğe bakmadan bunları hatırlayan "can"dır!

        Diğer Yazılar