Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİZİM ülkede dış haberler nedense pek ilgi çekmez. Ancak ya savaş olacak ya da büyük bir felaket, bunun dışında dış haberlere üvey evlat muamelesi yapılır. Birinci sayfalar yapılırken dış haberler servisinden sayfanın alt veya yan taraflarında boşluk doldurmaya yarayacak türde haber istenir.

        Bir zamanlar dış haberler müdürlüğü ve sonra da yayın yönetmenliği yaptığımdan bu psikolojiyi iyi bilirim. Müdür olduğum zamanlar yazı işeri toplantısında servisim önem sıralamasında Ankara haberleri, yurt haberleri, ekonomi, spor ve magazinden sonra gelirdi ve dünyada yer yerinden oynasa da bu sıralama fazla değişmezdi. Yayın yönetmeniyken ise dış haberler servisinin haber sunumuna sıra geldiğinde dikkatim dağılırdı.

        Çok içine kapalı ve dış dünya ile fazla ilgilenmeyen bir kültüre sahip olmamızdan mıdır bu bilemiyorum, ama sonuçta bizlere çok zarar verdiği de kesin. Çünkü Türkiye gibi ülkelerde iç dinamikler olduğu kadar dış dinamikler de hatta bazı konjonktürlerde onlar daha bile fazla ülkenin gidişatını belirliyor. Gazetelerin dış haber vurguları zayıf kalınca hayatı anlamamız, tam kavramamız mümkün olmuyor.

        Yeni dış haber uzmanı köşe yazarları yetişmiyor, televizyon tatışmalarında bizi en çok ilgilendiren dış konu Suriye veya Irak. Bu da normal bir yere kadar tabii ki, ama bu ülkelerdeki dinamikler de gündemlerini fazla takip etmediğimiz ülkelerde örneğin Amerika, İngiltere, Rusya’da belirleniyor.

        Bir dönem de Washington’da Sedat Ergin Hürriyet için, Ufuk Güldemir ise Cumhuriyet için yazıp rekabet ederlerdi; durumu hatırlayın... Bir de bugünkü duruma bakın, dış haberlerdeki çöküşün boyutunu anlarsınız.

        Özellikle Amerika boyutu iyi anlaşılmadan ne bölgemizi ne de bizde olanları tam anlamamız mümkün.

        Bilmem farkında mısınız Amerika çok kısa süre önce bir ara seçim yaşadı. Cumhuriyetçi Parti senatoda çoğunluğu ele geçirdi ve çok da güçlendi. Bu olay yerel bir haberdir diye bir kenara bırakıp ilgilenmezlik yapamayız. Malum dünya sadece Ankara’dan, Suriye’den, CHP içinde olan bitenlerden ibaret değil. Washington’da olanlar daima Türkiye’yi direkt etkiledi ve bu yine olacak.

        “Ne yapalım yani, Cumhuriyetçiler güçlenmişse güçlenmiş; bize ne? Bu Obama’nın sorunu, bizi ilgilendirmez” diyemeyiz çünkü Washington’da Cumhuriyetçilerin atağa kalkmasının Türkiye’yi çok da yakından ilgilendiren bir yönü de var.

        Cumhuriyetçi Parti kendi içinde çok ciddi bir neo-con damar taşıyor. Bunlar son seçimden sonra yine hareketlenmeye başladılar. Bürokraside bir süredir neredeyse uykuda olan neo-con takım tekrar işleri ele almaya hazırlanıyor.

        Bu neo-con’lar Türkiye ile yakından ilgilenirler, hemen hepsi de AK Parti’ye düşmandır. İsrail ile Türkiye arasında uygun koşullarda mutlaka işbirlikleri yapılmasını ideal olarak görürler ve bölgede israil’in dostu olan bir Kürt devletinin kurulması da eskiden beri üzerine çalıştıkları bir projedir. Sert politikaları savunan ve savaşkan olan neo-con bakışının Washington’da tekrar canlanması Türkiye’yi bence endişelendirmeli. Hele 2 yıl sonra olacak başkanlık seçiminde beklendiği gibi bir Cumhuriyetçi başkan da seçilirse o zaman Türkiye iyice kollamalı kendisini.

        Ha biliyorum, “Ne yapabilirler Türkiye’ye? O işler eskidendi artık bize dokunamazlar” diyen bir görüş de var. Buna da saygı duymakla birlikte bu arkadaşların biraz hayalci olduklarını söylemek zorundayım.

        Amerika bölgede hâlâ hayati adımlar atma gücüne sahip. Bu gücün kullanımı Demokratlardan çıkıp Cumhuriyetçilere geçtiğinde Türkiye’nin çok kazançlı çıkması ihtimali pek kalmıyor. Bu yüzden medyanın da içine ve kendi yakın çevresine konsantre olmaktan çıkıp biraz Amerika’ya daha yakın bakmaya başlaması lazım. Ben biraz teşvik edici olmak için sadece şunu ifade ederek bitirmek istiyorum: Bölgemizde Kürt hareketinin dinamiklerini Amerika’ya bakmadan anlamak katiyen mümkün değildir. Öcalan, Kandil ve Barzani Amerika olmadıkça kendi başlarına bir şey ifade etmiyorlar çünkü.

        Diğer Yazılar