Şeylerin interneti
YENİ teknolojileri, bunların yeni medyanın oluşumuna katkılarını anlamak yolundaki çabalarım çalışma günümün (ki bunun saatleri hayli uzundur), neredeyse yüzde 90’ını almaya başladı.
Çalışmalarımda bana yardımcı olması için kendime dijital ortamda bir mektup ve okuma sistemi kurdum. Her sabah bu dünya ile ilgili son haberler, son yazılar, yorumlar ve dedikodular bana geliyor. Onları okuduktan sonra ilginç bulduklarımı derinleştirmek için derinliğine çalışmaya başlıyorum.
Geçen hafta Davos toplantıları sürerken bir sabah önüme ilgimi hemen çekip tutan bir haber geldi. Haberin başlığı “internetin yakında ortadan kalkacağı” şeklindeydi. Kendi başına zaten ilginç olan bu laf, bir de söyleyeni GOOGLE’ın en etkin ismi Eric Schmidt olunca çok daha ilginç olmuştu. Bununla ilgilenmemek, derinleştirmemek adeta imkânsızdı benim için. Neredeyse tüm hayatını interneti daha yaymak, daha etkin kılmak için çalışmakla geçirmiş bir insan acaba şimdi bunu neden söylüyordu?
Baktım Eric Schmidt, gerçekten bunu söylemişti “İnternet yakında ortadan yok olur” demişti ama bunu internetin fiziksel olarak yok olması, onun yerine başka bir sistemin gelmesi olarak söylememişti.
Eric Schmidt’e göre internet önümüzdeki dönemde o kadar yaygınlaşacak, hayatımızın her alanına o kadar girecek ki... Bizler hayatımızı sürerken nerede olursak olalım daima internet dünyasının içinde birimler haline gelecektik. Yani internet artık bilgisayarımızın başına oturup veya cep telefonumuzla bağlanacağımız bir alan olmaktan çıkacak ve her an sürekli içinde yaşadığımız yeni bir hayat olacaktı.
Bu meseleyi biraz açmak için son gelişmelerden haberdar etmeliyim sizleri:
Dijital dünyada son gelişme ŞEYLERİN İNTERNETİ (internet of things) adı verilen olay. Burada çok basit olarak olan şu: Dijital âlemde birçok alete, gündelik yaşamımızda daima kullandığımız cisimlere birer internet adresi veriliyor ve bunlar sürekli dijital âleme bağlantılı oluyorlar. Örneğin evimizdeki ocağımız, kahve makinemiz, dijital alarmlı saatimiz, sabah müziğimizi çalan radyomuz, kapı güvenliğimiz ve kapı kilitlerimiz gibi cisimler artık internet ortamına bağlılar ve bizler onları hayat tarzlarımıza göre programlayabiliyoruz. Bunu yaparsak sabah kaçta kaldırılacağımız, radyomuzun ne zaman başlayacağı, kahvemiz ne zaman pişirilecek ve kapı alarmı kaçta devreden çıkarılacak, kapı kilidi ne zaman açılacak gibi işler sabah saaatlerinde otomatik olarak kendiliğinden oluyor.
Evden çıktık, işe gittik diyelim, orada da yine her cisim, her kullandığımız alet internete bağlı, bağlantılı ve önceden ayarlanmış vaziyette ve hatta bu arada hemen hatırlatayım. GOOGLE şoförsüz araba üretip piyasaya sürme çalışmalarını var hızıyla sürdürüyor, yani anlayacağınız arabalar da artık “şeylerin interneti” düzeninin içine girecek.
Bu yeni düzen aslında çok büyük ve hayli de ürkütücü bir yeni dünya düzeni. “Şeylerin interneti”ne şu anda bağlı olan şeylerin sayısı 3 milyar 800 milyon adet; kısa sürede, bir yıl içinde bu rakamın 4 milyar 900 milyona ulaşması bekleniyor. Şimdi sıkı durun; bu rakam 2020 yılında 20 milyar 500 milyona ulaşacak yani hayatımız inernete bağlı cisimlerle çevrilmiş olacak ve hemen her şey bizim programladığımız şekilde, ama aslında bizim kontrolümüz dışında çalışıyor olacak.
Bu, bazılarına hayli ürkütücü gelen yeni dünya düzeni. “Şeylerin kontrolüne girmiş insanlarla dolu bir dünya mı geliyor?” sorusu da tartışılıyor, bunun felsefi sonuçları da olacak tabii ki...
Bu akşam Bloomberg TV’de 19.00 Ana Haber Bülteni sonrasında takriben 19.40’ta yeni medya ile ilgili gelişmeleri anlatmak için New York’tan bağlanacağım. Bu, her hafta cuma günü aynı saatte sürmesi planlanan düzenli bir yayın olacak.
