Geleceği gördüm
1.5 yıldır global bir arayıştayım. Gazeteciliğin geleceğini sağlama alacak, çağımızın medyasını oluşturacak sistemleri inceliyorum. Bu sürede çok önemli ve rahatlıkla dâhi denilebilecek insanları tanıma şansına kavuştum. Bazılarıyla arkadaş oldum, birçoğuyla da profesyonelce konuşuyoruz.
İki gün önce gazetesini JEFF BEZOS’a satmadan evvel Washington Post’un patroniçesi olan KATHARINE WEYMOUTH’un elimden tutarak yönlendirmesiyle Washington Post’un geleceğini kuran kadroyla masaya oturdum ve 2.5 saat konuştuk.
Nasıl bir sistem kurmakta olduklarını, geleceğin nasıl olacağını bana anlattılar.
KATHARINE’den başka masada şu isimler vardı: GREG FRANCZYK (Principal Architect Web Engineering), EUI-HONG (SAM) HAN (Big Data and Personalization Director), MATT MONAHAN (Product Manager), SHAILESH PRAKASH (Vice President Technology Chief Information Officer).
1.5 yıl süren uğraşmalarım nedeniyle Allah’a çok şükür bu insanlarla yaptığım toplantıda ne kendimi ne de çalıştığım kurumu utandıracak tek bir falsom olmadı.
JEFF BEZOS ve Washington Post bu alanda en iyileri toplamış. Ben onlarla 2.5 saat boyunca derinlikli konuştum. Sordum ve öğrendim. Derin saygı duyduğum bu dâhiler grubundan onay almış olmak benim için çok önemliydi.
Sonunda uzun dönemli bağlantılar kurmak için sözleştik ve tekrar buluşup konuşmak üzere anlaştık. Şimdi eminim ne yapmakta olduklarını merak ediyorsunuzdur. Çok fazla tekniğe girmeden özetlemeye çalışayım.
Bugün global düzeyde her medya kuruluşu, geleceğin medyasını yaratmak için bir “İçerik Yönetim Sistemi” (Content Management System-CMS) bulmaya uğraşıyor. Washington Post’ta bu arayış aslında KATHARINE döneminde başlamıştı ama sonra amazon. com’un sahibi JEFF BEZOS gazeteyi satın alınca arayış hızlandı ve bu takım kuruldu. Amazon. com’un teknik altyapısından isterlerse destek alıyorlar.
CMS, en basitiyle ve özetle bir bilgisayar programı. Medya şirketinizin her biriminden video, fotoğraf, ses ve yazı olarak gelen içerikleri, sosyal medyadan gelenleri de alıp uygun olanları seçerek gazetenizi ve dijital yayınınızı oluşturuyor. Bunu yaparken yeni teknolojilerin getirdiği tüm imkânları, gazeteciliğinizi daha iyi göstermek ve içeriğinizi daha güzel göstermek için size sunuyor.
Toplantıda bana öylesine örnekler gösterdiler ki, 1.5 yıldır bu işlerle uğraşıyor olmama rağmen gözlerim faltaşı gibi açıldı, gördüklerime inanamadım. Neredeyse ayağa fırlayıp arkadaşların boynuna sarılacaktım.
Washington Post bu konuda çok iddialı. Kendi CMS’leriyle kısa sürede New York Times’ı geride bırakacaklarını söyleyen ciddi araştırmalar var. Ben de global medyanın merakla beklediği bu yeni sistemin son halini herkesten önce yerinde görüp tartışma şansına ulaştığım için çok heyecanlıyım ve sadece bu nedenden dolayı kendimi meslek hayatımın zirvesinde hissediyorum.
Bu arada dâhilerden bahsederken New York’ta sürekli konuştuğum REBEL MOUSE’taki arkadaşları da söylemem gerekiyor. Bu şirketin kurucusu PAUL BERRY, HUFFINGTON POST’un CTO’su (Chief Technology Officer). Bu âlemin büyük dehalarından olduğu yolunda bir konsensüs var. Şu aralar REBEL MOUSE, sosyal medyayı mobilize etmek açısından 21’inci yüzyılın medyası olarak görülüyor ve sistemini mükemmelleştirmek için BUZZFEED’in kurucusu JONAH PERETTI ile birlikte çalışıyorlar. JONAH, BUZZFEED’in danışmanı konumunda.
Ben PAUL BERRY ile de uzun toplantılar yaptım, kurmuş olduğu kendi sisteminin inceliklerini de öğrendim.
Kusuruma bakmayın, uzun uzun anlatıyorum ama bu kişilerle konuşup çalışmak, eskiden buraya fizik öğrenimi için gelip de EINSTEIN’ın asistanı olmak gibi bir şey. Bu yüzden heyecanımı mazur görün. 1.5 yıldır çok yoruldum, okuyup incelemekten beynimi patlattım. Bu son olanlar ise bende bu yazıda gördüğünüz gibi bir boşalma duygusu yarattı.
