Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN İstanbul’da geleceğimiz açısından büyük önemi olan bir toplantı yapıldı. Harvard Business Review Dergisi tarafından düzenlenen “İnternet of Things” (Nesnelerin İnterneti) başlıklı kongrede 2020 yılına kadar dünyanın nasıl da inanılmaz biçimde değişeceği ve bugünden bakıldığında o dünyanın neredeyse tanınmaz halde olacağı anlatıldı.

        Bu büyük değişimi “ikinci endüstri devrimi” olarak nitelendiren bile var. Bu değişim öylesine büyük bir global ekonomi yaratacak ki, bunun 2020 yılından sonra 7 trilyon küsur dolar düzeyinde olması bekleniyor.

        Nesnelerin interneti, en özet anlatımıyla “gündelik yaşamımızda, işlerimizde kullandığımız bütün aletlerin, iş araçlarının internet aracılığıyla birbirlerine bağlandığı bir sistem”.

        Şimdi bizim nasıl birer IP numaramız varsa, bilgisayarlarımız bunun aracılığıyla tanınıyorsa, nesnelerin internetinde eşyaların ve aletlerin de birer IP numarası olacak ve tüm sistem internet ortamında bulut teknolojisine bağlı olarak daha rasyonel, daha verimli, daha kârlı çalışacak.

        Global düzeyde 2014 yılında 2.5 milyar alet veya eşya, nesnelerin internet sistemine bağlıydı. Bu miktarın 2019 yılında 24 milyara çıkması bekleniyor.

        Sistem, fabrika üretim süreçlerinde çok etkin kullanılıyor. Global düzeyde tüm fabrika üretimlerinin yüzde 18’i şimdiden bu sistemin içinde bile.

        Ayrıca lojistik sektöründe bu sistemle harikalar yaratılıyor. Nakil araçlarının etkin koordinasyonundan tutun, stoklamanın yapıldığı hangarların etkin yönetimine kadar tüm işler bu sistemde çok verimli yapılıyor. Global lojistik sektöründe de şirketlerin yüzde 17’si bu sistemin şimdiden içinde. Yani aslında biz geleceği değil, burada şimdiki zamanımızı konuşuyoruz.

        Fabrika üretim süreçleri ve lojistik sektöründen sonra bu sistemin yoğun olarak kullanılacağı bir diğer alan da teknoloji ve telekomünikasyon sektörü.

        Global düzen içinde kalıp “Bu sistemin içine dahil olmayayım” demek mümkün değil.

        Türkiye bu değişimin dışında kalamayacak. Daha şimdiden bazı şirketler bunun teknolojisiyle çalışmaya başladı. Ben bunları yapanları kongrede dinledim ve çok da mutlu oldum.

        Geleceğimiz bu sektörde. Türkiye’nin bu sektörde büyük işler yapacak potansiyeli var.

        Global düzeyde bu sisteme yatırım yaparak yeni düzen içinde kendisine güçlü yerler kapan şirketler var. Örneğin, IBM önümüzdeki 4 yılda nesnelerin interneti sistemine 3 milyar dolar yatırmayı düşünüyor.

        Google, bu sistem için hızla çalışıyor, Facebook’un da ciddi adımları var.

        Bugünün sıkıntılarına takılıp kalmak yerine Türk işadamları bu sıkıntıların yakında geçeceğini görüp mutlaka bu yeni global düzen içinde güçlü bir şekilde yer alacak bir yatırım planı yapmaya başlamalılar.

        “Nesnelerin İnterneti” konferansının İstanbul’da düzenlenmiş olması ve buna çok kıymetli konuşmacıların da katılması, bence bu sürecin bir başlangıcı olabilir.

        Türkiye’yi yönetenlerin bu sektöre yapılacak yatırımları desteklemesi, teşvik etmesi ülkenin geleceğini sağlama alır.

        Şimdilik bu sistemin zayıf noktası, güvenlik. Yani hacker’ların dışarıdan üretim ve ev güvenliği sistemlerine müdahil olacağından korkuluyor.

        Bu yüzden nesnelerin interneti sisteminin güvenliğinin, data toplanması ve stoklamasının düzgün, kesintisiz olmasını sağlayacak yatırımlara ihtiyaç var.

        Bugün itibarıyla bu sistemin getireceği değişimin sadece yüzde 1’ini görmüş durumdayız. Geri kalan da olduğunda neredeyse bilimkurgu romanlarında anlatılan bir dünyada çok değil, en fazla 4 sene sonra yaşamaya başlayacağız.

        Diğer Yazılar