Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BEN Türkiye’ye direniş halindeyim.

        Babamdan öğrendiğim, hayat ne darbe vurursa vursun her koşulda mutluluğu yaratıp onu yaşamaktır.

        Dikkat edin, mutluluğu “bulmak” değil “yaratmak” dedim; çünkü mutluluk insanın beynindedir, o bulunamaz, ancak yaratılabilir.

        Türkiye’ye direniyorum; çünkü kendimi bildim bileli beni mutsuz etmeye çalışıyor; son yıllarda çabalarını hayli artırdı.

        Beynim mutlu olmayı ve olumluyu bulmayı istiyor.

        O ise bana sürekli kriz ve kötümserlik empoze etmeye uğraşıyor.

        Direniyorum ülkeme, teslim olmayacağım.

        Tavrım böyle olduğu için de yüreği teslim olmayı kabul etmeyen ve her şeye rağmen geleceğimize yatırım yapan insanları çok seviyorum.

        Onlarla konuşmak, arkadaşlık etmek ruhumu yeniliyor.

        Bu tür insanlar doğal olarak az sayıdalar, ama burada nicelik değil nitelik önemli.

        Bazen onların sadece varlıkları bile insanın gelecekten umutlu olmasını sağlayabiliyor.

        Ortega y Gasset’in dediği gibi, “Gazete bana kamu alanında bir aristokrat olarak volta atma imkânını veriyor”.

        Sadece bu yüzden, bu insanların bir bölümüyle tanışıp arkadaşlık yapma imkânını buluyorum.

        Bunlardan biri de Bekir Okan...

        Başarılı bir işadamı, girişimci ve aynı zamanda hayatını güzel yaşamayı seven bir kişi. Bu yüzden sohbeti de çok güzel.

        O geleceğe yatırım yapan bir insan.

        Okan Üniversitesi’ni bu yüzden, Türkiye’nin güzel bir geleceği olduğuna inandığı için kurdu.

        1999 yılında 85 öğrenciyle başlamışlardı, şu anda 18 bin öğrenciye sahipler.

        Üniversite, Bekir Okan’ın beyin kişiliğini de yansıtan dersler veriyor.

        Örneğin, “girişimcilik”, “kariyer ve yaşam programı” ve “happy life” dersleri gibi modern hayatı yakalamayı ve gençleri global dünyanın gerçeklerine hazırlamayı amaçlayan bir yaklaşımı da var.

        Şimdi ise bu modern bakış, Miami’de Okan University International’ı kurdu.

        Amerika gibi zorlu eğitim sektöründe bu üniversiteyi düşünüp hayata geçirmek, doğrusu alkışlanacak bir başarı.

        Amerika içinden ve Latin Amerika’dan talebin yüksek olması beklenilen üniversite, Türkiye’den eğitiminin bir bölümünü ABD’de tamamlamak isteyen veya üst düzeyde İngilizce öğrenimi almak isteyen Türk öğrencilere de, mayıs ayının başında yapılacak resmi törenle kapılarını açacak.

        Bu vizyona sahip olduğu ve ayrıca gençlerin geleceğine yatırım yaptığı için Bekir Okan’a teşekkür ediyorum.

        Diğer Yazılar