Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİRKAÇ haftadır Bloomberg HT ekranında “Yeni Medya” programında (her cuma ana haber sonrası 19.45’te), Twitter’ın Periscope sistemi ile Meerkat arasındaki savaşın ana hatlarını Ali Çağatay ile birlikte irdeliyoruz.

        Ben Periscope gibi sosyal medyada canlı video yayını yapma uygulamasının büyük bir sistem bozucu potansiyeli olduğunu söylüyordum. “Düşünün, birisi büyük bir maçı naklen yayınlamaya karar verirse sisteme neler olacak?” da demiştim.

        “Öyle bir durumda maç naklen yayın haklarına, büyük yatırımlara ne olacak? İnsanlar Twitter üzerinden Periscope aracılığıyla maçı naklen izlemeye kalkarsa yayıncılar ne yapar? Takımların mali haklarına neler olur?” diye de sormuştum.

        Nitekim bu anlattıklarımızdan iki hafta bile geçmeden dediklerim oldu. Beklediğim haber futbol dünyasından değil, boks dünyasından geldi.

        Geçen cumartesi akşamı Las Vegas’ta Floyd Mayweather ile Manny Pacquiao arasında “yüzyılın maçı” diye adlandırılan boks maçı vardı.

        Galibinin en az 150 milyon dolar kazanması beklenen bu maçın öde-izle sisteminde biletleri 100 dolardan satılıyordu ve seyirci sayısının global düzeyde en azından 3 milyon olması bekleniyordu.

        Bu boks maçı hakkında yaratılan hava bana, 20’nci yüzyılın Muhammed Ali-George Foreman maçlarında yaşanan heyecanı hatırlattı. Nasıl ki onlar 20’nci yüzyılın maçları idiyseler Las Vegas’taki maç da bu yüzyılın maçıydı anladığım kadarıyla.

        Neyse, sonunda maçı Floyd Mayweather kazandı. Ama maçın asıl kazananı Periscope oldu.

        Twitter’ın “live streaming” sistemi maçtan naklen yayın yaptı. Tabii ki bedavaydı ve dünya ağırlıklı olarak bu maçı Periscope’tan seyretti.

        Periscope sisteminin en büyük rakibi olan Meerkat da yayın yaptı, ama Periscope, Twitter’ın güçlü kanatları altında olmasının getirdiği avantajla öne geçti ve tüm yayıncı rakiplerini yendi.

        Buyurun işte, beklediğim büyük sistem bozuculuğu fonksiyonu çoktan yaşandı bile.

        Şimdi bakalım bundan sonra böyle büyük maç naklen yayınlarında parasal meseleler nasıl çözülecek? Yayın haklarını satın almak için kim ne kadar para bastıracak? Çünkü düşünsenize, parayı bastırıp hakları satın alıyorsunuz ve Periscope devreye girerek her şeyi bedava yapıveriyor.

        Bakalım bundan sonra maçın taraflarına büyük paralar ödenebilecek mi? Çünkü bu paralar çoğunlukla yayın haklarından kazanılan paralarla ödeniyordu, ama artık Periscope sayesinde bu kadar büyük paralar kazanılamayacak.

        Bu işin en ve tek büyük kazananı, 100 dolar ödeyerek maç seyretmekten kurtulan seyirciler oldu. Yani bir anlamda maç naklen yayıncılığı demokratikleştirildi.

        Sistem temelden sarsılıp bozuldu ve kazanan sıradan insanlar oldu. Kapitalist sistemin normal işleyişinde büyük bir delik açıldı.

        Şimdi Twitter ile Periscope sisteminin, bu yaptıklarının yasal ve ekonomik sonuçlarıyla yüzleşmeye girmeye başlamaları gerekiyor.

        Çünkü maç naklen yayın hakları önemli bir ekonomik güç ve kendi içinde düzeni olan bir sistem. Eğer siz bunu bozuyorsanız, bunun yerine sistemi çökertmeyecek bir şey de getirmek zorundasınız.

        Bence Periscope, bundan sonra bu tür maç naklen yayını işine girenlerin, maç esnasında naklen yayını paralı izleme sistemi getirmesini zorlayarak bu işin yasal yönünü çözecek.

        Bu arada Periscope ile rekabet etmeye çalışan Meerkat, bu son boks maçı naklen yayınında geride kalmakla yarışta bayağı darbe de aldı.

        Diğer Yazılar