Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ülkemizde toplam hayat kalitesinde sıradanlaşma, tekdüzeleşme yaşanıyor.

        21’inci yüzyılın global dünyasında vasatizm, adeta bir intihardır.

        Dünyada rekabet etmek zorunda olan şirketler de ülkedeki vasatlaşmadan etkileniyorlar.

        Sonuçta olan Türkiye markasına oluyor. Bir ülke olarak markamız da özelliklerini kaybediyor, vasatlaşıyor.

        *

        Uluslararası rekabetin en acımasızıyla karşı karşıya olan THY, kendini bu vasatlaşma trendinin dışında tutuyor.

        Önceki gün gazetemizin ekonomi sayfasında THY Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, yepyeni atılımlar yapmaya hazırlandıklarını anlatmış.

        Zaten nasıl mücadele ettiklerini, İstanbul’daki ekibin nasıl çalıştığını bildiğimden bu iddialı yeni hedefe şaşırdığımı da söyleyemem.

        Son iki yıldır üzerinde çalışmakta olduğum proje nedeniyle Amerika’ya çok uçtuğumdan bir şey dikkatimi çekti. Uluslararası bir ilgi var THY’ye.

        Pilotlarının deneyimi, uçuş kalitesi, teknik bakımına ve yönetimine duyulan güven nedeniyle oluyor bu ilgi tabii ki. Ama uluslararası uzun mesafe yolcusunu çekmek için sadece bunlar yetmez.

        Bu başka şeyin ne olduğunu görebilmek için THY’nin uzun uçuşlarında business class’ında sunduğu hizmetin farklılığına, kalite ayrışmasına bakmak gerekiyor.

        *

        Son aylarda birçok şirketin business class’ıyla “upgrade”lerim sayesinde uçtum.

        Şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, THY bu kalitesiyle hem hava basıyor hem de yabancı şirketlere büyük fark atıyor.

        Uzun uçuşlarda kabin içi eğlence sistemleri ve yemekler, sadece bir ihtiyacı giderme amaçlı değildir. Bunlar seyahate dayanma gücü için de gereklidir.

        THY’nin dinamik, başarılı Basın Müşaviri Dr. Ali Genç, yönetimin bakış açısını şöyle anlattı: “Yolcularımızın seyahatlerini daha konforlu, daha eğlenceli hale getirmenin çabası içindeyiz. Uzun uçuşlarda business sınıfında verdiğimiz uyku setlerinden ikrama kadar tüm uçak içi hizmet noktalarında misafirlerimizin memnuniyetini artırdığımızı düşünüyorum. Son beş yıldır Skytrax yolcu değerlendirmesinde Türk Hava Yolları’na verilen ‘Avrupa’nın en iyi havayolu şirketi’, ‘En iyi business class özel yolcu salonu ikramı’ ve ‘En iyi business class özel yolcu salonu’ unvanları, göstermiş olduğumuz çabaların bir dönüşü niteliğini taşıyor.”

        *

        Attila Doğudan, yaşam gustosuna ve kalitesine hayran olduğum bir insan. O bu ruhu, yemeklerin lezzetine ve ikramdaki kaliteye de aktardığından business class yemekleri bence şu anda havadaki üç yıldızlı Michelin restoranı kalitesinde.

        Kalite ve gusto detaylarda da kendini belli eder.

        Bir defasında tam kıvamında bir çıtır börek vardı. Şefe, “Yoksa uçakta mı kızarttınız bunu?” dedim. “Dönüş yolunda sahanda yumurta bile sunuyoruz” dedi. Beş yıldızlı otel kahvaltı servisinde bile zor tutturulabilecek son derece şık sunumlu bir yumurtaydı.

        “Keşke herkes THY gibi kendi markası üzerine titizlense de toplam hayat kalitemiz yükselebilse” diye düşündüm.

        *

        Kabin içi eğlence sisteminde hem sunulan hizmetin kalitesi artmış hem de seçenekler fazlalaşmış. Wi-fi keyfi de eklenmiş. Wi-fi olduğu için WhatsApp’tan da konuşulabiliyormuş ama yetkililer Viber’in daha efektif çalıştığını söylediler.

        Gazetedeki haberden de öğrendim; şimdi bu sistemin bazı yönlerini ekonomi yolcusuna da sunmak için çalışıyorlarmış.

        Diğer Yazılar