Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Niye olmuyor?” veya “Niye yapamıyoruz?” sorusuna bir türlü net cevap bulamayan CHP, aslında Gürsel Tekin’in yaşadıklarına bir baksa sorunun cevabını kolaylıkla bulabilir.

        Gürsel Tekin, kendisini CHP’li olarak tanımlamayan halkla bağlantısı en sağlam olan, o halkın içinden gelmiş ve onların hissiyatını en iyi anlayan isimdir.

        TBMM’yi ziyaret eden insanların birlikte hatıra fotoğrafı çektirmeyi en fazla arzuladıkları CHP’li o oldu. Ancak halkın hissiyatını bir türlü anlayamayan CHP, kuruluşundan itibaren “gerçek halktan” soyutlanmış olarak varlığını sürdürdü.

        Böylece CHP’nin kitlesel tabanını oluşturan halk da, gerçek halktan soyutlanmış olarak var olma gibi bir tuhaflık içine itildi. O gerçek halkın içinden gelmiş, onların dilinden konuşmayı başaran Gürsel Tekin, bu kopukluğu giderme yolunda CHP’nin elindeki en büyük kozlardan biriydi.

        Ancak “gerçek halk”ın onu sevmesine ve kendisine yakın bulmasına rağmen parti tabanını oluşturan “soyutlanmış halk” onu bir türlü benimsemedi. Gerçek halkın onu seviyor olması da bunun asıl nedeni olabilir.

        Bu yüzden son kongrede Genel Sekreter Gürsel Tekin, parti meclisi dışında kaldı. Onun genel sekreterken parti meclisine seçilememesi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişimin nasıl olması gerektiğini aslında gördüğünü ve bunu parti tabanına bir türlü kabul ettiremediğini gösteriyor.

        “CHP bu ikilemi nasıl aşacak, ilkelerinden büyük tavizler vermeden gerçek halkın taleplerine nasıl karşılık verecek, ilkeleri ile inancı ve dindarlığı nasıl uzlaştıracak?” bunların hepsi zor sorular.

        Kılıçdaroğlu sorunları biliyor ve çözmek istiyor, ama CHP içinde yapısal engeller var. Bunların ne olduğunu en iyi Gürsel Tekin’in yaşadıkları gösteriyor.

        BİR FOTOĞRAF

        Aslında popülist söylemlerden hiçhoşlanmam, ama bu defa bir istisna yapıp bunagirmem gerekiyor. Gürsel Tekin’in halkın içindengeldiğini söyledim ya, bunu en iyi kanıtlayanfotoğrafı da aşivde buldum. Tekin, 1981 yılındaKadıköy’de garson olarak çalıştı. O günlerinfotoğrafını sunuyorum size. Garsonlukyapmış olması, halkı anlaması içinotomatik bir yol değildir ama halklabağlantı kurmasını kolaylaştırdığıda kesindir.

        LONDRA’DA YATIRIMCI ZİRVESİ

        BLOOMBERG HT, Londra’da güzel bir işe imza attı. Başbakan Davutoğlu, BLOOMBERG HT tarafından düzenlenen toplantıda 200 yabancı yatırımcıyla Türkiye’ye yatırım konusunu konuştu ve gelecek için çok önemli bir adım attı. Yaşadığımız bunca sallantı ve beladan sonra Türkiye’nin hâlâ Başbakan’ın dediği gibi yabancılar tarafından güvenli bir liman olarak görülmesi, gerçekten bir mucize ve başarıdır. Bu toplantı hepimizi geleceğe umutla baktıracak bir gelişmedir.

        ŞİMDİ DE FATİH PORTAKAL

        Biz gazetecilerin mütevazı olması gerekiyor. Ülke sorunlarının çözümünü siyasilerden daha iyi bildiğimiz inancından çıkmamız ve “Her şeyi ben daha iyi bilirim” tavrını hemen bırakmamız lazım. Mütevazı olmazsak üzerinde fazla düşünülmeyen duygusal tavırlarımızın bir kıymeti olması da mümkün değil. Bazı arkadaşlar, CHP’yi liderinden daha iyi bildiklerine ve partiyi kendilerinin daha iyi yönetebileceklerine inanıyorlar. Dün buna örnek olarak Yılmaz Özdil’i yazdım. Başlığı da “İnsaf be Yılmaz Özdil!”di. Bugün ise aynı “İnsaf be!”yi Fatih Portakal için söylemek zorundayım. Ekranda yaptığı yorumda, kongreden sonra “Kılıçdaroğlu hemen başkanlığı bırakmalı” demiş ve bırakmamasını koltuk sevdasına bağlamış. CHP Genel Başkanı’nın mücadele etmek zorunda kaldığı sorunları iyi anlamaya çalışmadan, kendi ideolojilerimiz doğrultusunda böyle kolayca harcama çabasından bir an önce vazgeçmeliyiz. Bizler eğer CHP’ye bir katkı yapmak istiyorsak, “Gerçek sorunlar nedir, halk neler istiyor, CHP bu halkla neden bağlantı kuramıyor?” ve “Gürsel Tekin’e neden böyle yapıldı?” türünden soruları sorup üzerinde düşünmeliyiz.

        PENTHOUSE

        Türünün en kalitelisi olarak bilinen Penthouse’un kâğıt baskıyı bırakıp dijitalde varlığını sürdürme kararı birçok trendin habercisidir. Evet, cinsel içerikli internetin çığ gibi büyümüş olması, okuyucunun artık fazla okumak istememesi, bu son kararda mutlaka etkili olmuştur. Ancak bu gelişme medya açısından önemli bir gelecek planlaması tüyosu da içeriyor.

        Aslında Playboy ve Penthouse, uzun zamandır hayli kaliteli uzun yazı da yayınlıyorlardı. “Okuyucunun artık konsantre olma süresi azaldı, uzun yazı okumak istemiyorlar” deniliyor, ama bir yandan da sayıları az olmayan bir kitle de uzun kaliteli yazı okumak istiyor.

        Temelde cinsel içerikli olan dergilerin uzun makale yayınlamalarının temelinde bu vardı. Kısa yazı ve listelerle öne çıkan Buzzfeed’in bile “Big Stories”, Verge’in de “Long Form” adı altında uzun yazıya yer vermeleri böylesine bir trendi gösteriyor. Uzun ve kaliteli yazıyı en iyi ve kalıcı gösterebilecek gazetelerin de belki bu konuyu iyice düşünmeleri gerekiyordur, ama hangi konularda yazı olması gerektiği sorusuna da doğru cevap bulmak şartıyla.

        Diğer Yazılar