Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Obama’nın cami ziyaretinde “Amerika’nın Franklin döneminde İstanbul müftüsünden vaaz vermesi için din görevlisi istediğini” açıklaması birçok insanı şaşırtmış olabilir, ama Amerika’nın kurucu babaları sayılan liderlerde Müslümanlık ile böylesine bir bağlantı olduğunu bildiğimden açıklama beni hiç şaşırtmadı.

        Örneğin kurucu babalar içinde yer alan Thomas Jefferson’un ölümünden sonra kütüphanesinde çok okunduğu belli olan bir Kuran bulundu.

        Birçok insan tarafından Jefferson’un aslında Müslüman olduğu ve o kuruluş döneminde toplumda bir sorun yaratmaması için bunu sakladığı da ortaya atılıp tartışıldı.

        Bu konu Denise Spellberg tarafından yazılmış olan “Thomas Jefferson’s Qur’an: Islam and the Founders” adlı kitapta detaylı incelenmiştir.

        DAVUTOĞLU’NUN BİRLEŞTİRİCİ RUHU

        Yazılarımda her fırsatını bulduğumda Ahmet Davutoğlu’nun bu konjonktürde Başbakan olmasının ne kadar büyük şansımız olduğunu, onun sakinleştirici üslubunun ve olaylara soğukkanlı yaklaşımının karmaşık sorunlara çözüm üretme ihtiyacı içinde olan Türkiye’mizin elindeki en büyük kozlardan biri olduğunu söylüyorum.

        Bunun son örneğini Davutoğlu’nun Kürt sorununun çözümü için master planını anlattığı süreçte gördük. Meseleye doğru yaklaşmakla kalmayan Davutoğlu, ayrıca yaklaşımındaki atıf noktalarıyla da hem devletin olaya ne kadar doğru yaklaşmaya başladığını gösterdi hem de çözüme sakin, tarih bilinciyle yaklaşılmasını telkin etti.

        Konuyu açarken Selahaddin Eyyubi ve Alparslan’a atıfta bulunması, çözümün aslında nerede olduğunu göstermesi açısından önemliydi. Bunlar tarihte birleştiren ruhu temsil etmekteydiler. “Alparslan’ın ordusunda Kürt olmak ile Eyyubi’nin ordusunda Türk olmak arasında fark var mı?” diye soran Davutoğlu, aslında sorunlara çözümün bizlerin tarihi genlerimizde olduğunu vurgulamak istercesine bu örneklerden sonra yanındaki bakanların farklı etnik kimliklerine dikkat çekerek Türkiye’nin bir kültürler ve etnik kimlikler mozaiği olduğuna ve bu ruhla büyüyüp huzuru bulacağına işaret etti.

        EKMEK FİYATI TARTIŞMASINA KEMAL SUNAL ÇÖZÜMÜ

        Dün haberturk.tv sitemize arkadaşlarım harika bir haber koydu. Sitede buna benzer çok haberimiz oluyor, ama güncel önemi nedeniyle bu benim çok hoşuma gitti. Bu aralar bir ekmek fiyatı tartışması sürüyor ya, meğer çözümü 37 yıl önce bulunmuş! 37 yıl önce gösterime giren Osman Seden’in “Bekçiler Kralı” filminin bir sahnesinde Kemal Sunal, fırında, eline aldığı ekmek somunlarını şekillerine, ağırlıklarına bakarak keyfi fiyatlandırıp sattırıyordu... Bugünkü ekmek fiyatı krizine güzel bir gönderme, daha o yıllarda Kemal Sunal tarafından yapılmış anlayacağınız. Eğer bunun videosunu izlemek isterseniz, www. haberturk.tv adresinde, “Ekmek fiyatı krizine 37 yıl önce Kemal Sunal çare bulmuştu” başlığı altından ulaşabilirsiniz.

        SPOTİFY-APPLE MUSİC SAVAŞINI TAYLOR SWİFT BELİRLEYECEK

        Birkaç aydır birbirleriyle global düzeyde başlattıkları büyük savaşı sonunda dün itibarıyla Türkiye pazarına da taşıyan iki büyük streaming müzik devi Spotify ve Apple Music arasındaki savaşın sonucunu Taylor Swift belirleyecek.

        Streaming müzik şirketlerinin sanatçılara yeterince telif ödemediğini belirten Taylor Swift, Spotify’a savaş açmış ve bu şirkete parçalarını vermemeye başlamıştı.

        Swift, Spotify’ın kendisine sadece 500 bin dolar ödediğini söylemiş, Spotify ise global ödemeler de göz önüne alındığında bu rakamın aslında 2 milyon dolar olduğunu iddia etmişti.

        Spotify’ın CEO’su Daniel Ek daha önce popüler büyük sanatçılara en azından 6 milyon dolar ödeme yapacaklarını söylemiş, ama bu vaat hiçbir zaman tutulmamıştı.

        Swift’in “1989” albümü ise 1 haftada 12 milyon dolarlık satış yapmıştı.

        Anlaşılan ünlü yıldız Spotify’a çok kızmış olmalı ki en çok ihtiyaç duyulduğu bugünlerde Spotify’a bir darbe daha vurdu ve tavrını Apple Music’ten yana koydu.

        Çok popüler olan albümü “1989”un dünya turu filminin yayın hakkını Apple Music’e verdikten sonra Swift ayrıca şarkılarının da Apple Music’ten indirilebileceğini açıkladı.

        Aslında başta Apple Music’e de kızmak üzereydi, çünkü onlar da 3 aylık bedava deneme süresinde yapılan müzik indirimlerinden sanatçılara para ödemeyeceklerini söylüyorlardı; bu da Swift’i kızdırıyordu, onlara da müziğini vermemek tehdidinde bulundu. Sonunda Apple Music, Taylor Swift’in önünde diz çöktü. Swift de onları affetti. Şimdi ilk 3 aylık bedava deneme süresinde yapılan müzik indirmeleri sonunda da sanatçılara toptan ödeme yapılacak.

        Bu gelişmeden sonra Apple Music’in birçok yeni ve yükselen yıldız ile güzel anlaşmalar yapacağı ve Taylor Swift’in açtığı yoldan yürüyerek Spotify’a karşı avantajını sağlamlaştıracağı konuşuluyor.

        VANİTY FAİR’İN HOLLYWOOD KAPAĞI

        Her yıl merakla beklenen ve Oscar Ödül Töreni yaklaşırken piyasaya çıkan Vanity Fair Dergisi’nin Hollywood sayısı nihayet elimizde ve kapak fotoğrafı yine muhteşem.

        Bu fotoğrafı da usta sanatrçı Annie Leibovitz çekmiş. Bu yazıyı yazma nedenim de o aslında. 1970’li yıllardan Rolling Stone Dergisi’ndeki çalışmalarından bu yana ilgiyle, hayranlıkla izlerim çalışmalarını Annie Leibovitz’in. Parlak dünyaların şöhretli insanlarıyla çalışmayı çok sever ve onları yine parlak renkli fotoğraflarla bir mizansen içinde çeker. 1980’de Rolling Stone Dergisi’ne Yoko Ono’yu John Lennon ona çırılçıplak sarılırken çektiği fotoğraf ve benim en son aklımda kalan, Vanity Fair Dergisi’nde hamile Demi Moore’un çıplak fotoğrafıyla adından hep bahsettirdi Leibovitz. Bu son çalışması üzerinde de çok konuşuluyor. 66 yaşına geldi, hâlâ daha çalışma enerjisinden ve kalitesinden hiçbir şey kaybetmedi Bayan Leibovitz.

        Diğer Yazılar