Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Seküler ahlak, hakkında en fazla yazı, kitap yazılmış, büyük filozofların üzerinde çok düşünüp ürettikleri bir konudur. Bu yüzden seküler ahlakın kendi içinde tutarlı bir düşünce sistemi vardır. Seküler ahlak, sadece terorik olan bir şey değilir, bunu hayatta yaşamak da, buna uygun örnek yaşamlar sürmek de mümkündür.

        Keza dini ahlak da böyledir. Dini ahlak üzerine de çok fazla yazı-kitap vardır. Büyük beyinler bunun üzerinde de düşünmüş, ürünler vermiştir. Dini ahlakın da kendi içinde tutarlı bir düşünce sistemi vardır. Onu da hayatta yaşamak ve buna uygun örnek hayatlar sürmek mümkündür.

        Bu iki ahlak anlayışı çatışmışlardır da. Bu çatışmaların sonucunda bazı sentezler çıkması mümkündür ve bu yönde girişimler de olmuştur.

        İNSANA DAİR HER ŞEY

        İnsana özgü bir alan olduğundan, ahlak onu açıklayıp uygulanabilir kıldığı iddiasında olan hiçbir teorinin sadece “Ben haklıyım” diyemeyeceği bir alandır. Konu karmaşık ve çok boyutlu olduğu için birbirine düşman gibi yaklaşmayan seküler ve dini ahlakın bir sentezinin bulunması en ve tek uygun çözümdür.

        Türkiye çok uzun süre seküler ahlakı kötüleyen, hatta sekülerlik söz konusu olduğunda bunun otomatik ahlaksızlığı çağrıştırdığı iddiasında olan bir söylemin hâkimiyetindeydi.

        AHLAKSIZLIK

        Ben seküler ahlakla büyüyüp yaşamış ve ahlaksızlık suçlamalarına bizzat maruz kalmış bir kişi olsam da bunu yapanlara karşı bir tepkim yok. Onların da benim gibi bir arayış içinde olduklarını biliyorum. Bu arayışın güç ve çözümü zor bir şey olması herkesi tepkisel davranmaya itiyor.

        Arayışlar güzel süreçlerdir. Özellikle ahlak sentezi üzerine arayış, bir ülkenin dinamik olanla yetinmeyen ve yenisini arzulayan bir yapıda olduğunu gösterir.

        Seküler ahlakın aslında ahlaksızlık olduğunu söyleyen dini ahlak savunucularına bir kardeşleri olarak küçük bir uyarım var: Ahlak, hem teoride anlaşılması zor hem de insana dair karmaşık bir konu olduğundan öyle tek bir formülle geçiştirilecek bir mesele değildir.

        Türkiye’nin bugünkü hali de bunu göstermektedir. Ülkemiz maalesef kadına karşı vahşetin inanılmaz arttığı, çocuklara yönelik cinsel tacizlerin inanılmaz, utanç verici ve vahşi boyutlara ulaştığı bir ülke görünümünde.

        Ve bunun, dini ahlakın üstün ve hâkim olmaya başladığı bir dönemde yaşanması hem üzücü hem de ona karşı bir haksızlıktır.

        SENTEZ BULUNMALI

        “Seküler ahlakı” savunan ile “dini ahlakı” savunan samimi insanlar diyaloğa girerek, konuşup anlaşarak bir sentez oluşturma yolunda adımlar atmak zorundadırlar.

        Bugünkü Türkiye’nin böyle bir teorik müdahaleye acil ihtiyacı vardır. Bu dünyanın da acil ihtiyaç duyduğu bir konudur.

        Eğer ihtiyacı ciddiye alıp sentez yaratmaya inanırsak, Türkiye kendi hayat tarzına, kendi gündelik yaşamına uygun güzel bir düşünce sistemi oluşturabilir. “Seküler ahlak” ile “dini ahlak” sentezine ne tür bir ad takacağımıza ise daha sonra karar vermeliyiz.

        AK PARTİ’NİN GELİŞİNİ KEMAL DERVİŞ Mİ HAZIRLADI?

        Ekonomik krizler daima dinamik, çok katmanlı süreçlerdir. Sistemin zayıf halkaları darbe yerken yerine daha güçlü yapılar gelir. Kapitalizmin “yaratıcı yıkıcılık” adı verilen boyutu da budur.

        Her kriz bir taraftan da yeni fırsatlar yaratır. Eğer bu fırsatlar iyi kullanılırsa ülke krizden daha dinamik, daha güçlü çıkar. Eğer fırsat kullanılamazsa, krizin derinleşip yapısal hal alması ihtimali vardır. Şu anda kapitalist dünya sistemi çalkantılı. Bizler gibi gelişmekte ve dış bağımlılıkları olan ülkelerin durumu daha da narin. Krizlerin konuşulduğu yeni bir dönemdeyiz. Eğer Türkiye geçmiş krizlerinden dersler çıkarır ve soğukkanlı olursa bu krizden de kesinlikle daha güçlü çıkar.

        YAMAN TÖRÜNER’İN KİTABI

        İşte bu nedenle geçmişte İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı, Merkez Bankası Başkanlığı ve Devlet Bakanlığı görevlerinde bulunmuş, 1992’de başlayan büyük krizin nasıl yönetildiğini veya yönetilemediğini bizzat yaşayan Yaman Törüner’in piyasa yeni çıkan “Türkiye’nin Kaderini Değiştiren Kriz” kitabının zamanlaması çok önemlidir.

        Bu kitaptan öğrenilecek çok şey var.

        Özellikle krizleri yönetme ve ülkeyi bu ortamdan çıkarma iddiasında olan insanların yapabileceği yanlışlardan kaynaklanan sorunları daha iyi anlamak ve bunların bir daha olmamasını sağlamak için bu kitap bir kılavuzdur.

        MERKEZ BANKASI’NIN ÖZERKLİĞİ

        Kitapta bugün tartışmakta olduğumuz Merkez Bankası özerkliği üzerine de güzel gözlemler var. Bu konuyu bulunduğu makamlar nedeniyle en iyi bilecek kişi herhalde Yaman Törüner olmalı. Dolayısıyla onun bu konudaki, “Özerklik, başına buyrukluk anlamına gelmez” yorumu da bir an önce göz önüne alınmalıdır.

        Krizde Kemal Derviş’in oynadığı rol ve Törüner’in “AK Parti’nin gelişini Derviş hazırlamıştı. Belki de bilmeden” yorumunun, bugünkü krizimizi yönetmek zorunda kalacak AK Parti yönetimi tarafından da dikkatle okunması gerekiyor.

        BU YAZIN KONUSU BELLİ OLDU: BFG

        Roald Dahl, Amblin filmleri ve Walt Disney gibi büyük ve yaratıcı güçler bir proje için bir araya gelirlerse ne olur? Bu yazı geçirirken üzerine çok konuşacağımız, seyretmek için can atacağımız bir eğlence fırsatı ortaya çıkar.

        BFG (Big Friendly Giant) müthiş korku hikâyeleri olan ve çocuk kitaplarında bu korku unsurunu hiç azaltmayan büyük yazar Roald Dahl’ın “bir dev adam hikâyesi”. Amblin Film, Steven Spielberg’ün şirketi, dolayısıyla filmin yöneticisi de o. Walt Disney ise malum dev bir şirket ve filmin arkasında duruyor. Film, global sinemalarda temmuz ayında gösterime girecek. Hikâyesini, popüler kültürün her alanını sektirmeden takip etme iddiasında olduğumuz HABERTURK.TV de okuyabilirsiniz, linki de şu: http://hbr.tk/4KA4nv.

        Filmin uzun klibini izledim. Sizi bilmem ama ben temmuzu bu film nedeniyle heyecanla bekleyeceğim.

        GÜNÜN KANYE WEST HABERİ

        New York Post Gazetesi, ünlülere servis veren ve kendisini SM (sado mazoşizm) masajcı diye adlandıran Dorothy Stein hakkında bir haber yaptı. Müşterileri arasında Steven Tyler, Mick Jagger, Jimmy Fallon ve Kanye West de var.

        Kadın masaj yaparken isteyen müşterilerine saç çekmek, ısırmak gibi acı veren hareketler de yapıyor ve onu popüler kılan boyut da bu. Aslanım Kanye West beni hiç hayal kırıklığına uğratmıyor.

        Haber olabilecek her şeyi yapmakta bir usta.

        Diğer Yazılar