Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyanın her yerinde olaylar aynı gelişiyor. Kendilerinin İslam adına hareket ettiği iddiasıyla ortaya çıkan bazı insanlar, masum insanların ölmesine, acılar çekmesine yol açan eylemler yapıyor.

        Sonra olayın olduğu ülkenin önde gelenleri çoğunlukla ülkenin Müslüman büyüğünü de yanlarına alarak “Bu insanların İslam ile alakası yok, İslam barış dinidir, kardeşlik ve sevgi öğretir. Bu olayların İslam ile hiçbir alakası yok” diyor.

        Müslüman olsun Hıristiyan olsun her ülkede bu senaryo aynen yaşanıyor ve her seferinde bu laflar konuşulduktan bir süre sonra İslam adına hareket ettiğini söyleyen başka bir terör eylemi daha yaşanıyor.

        BİZİM SÖYLEMEMİZ YETİYOR MU ACABA?

        Evet ben de bütün kalbimle katılıyorum bu insanların İslam’la ilişkileri olmadığına. İslam’ın barış, kardeşlik dini olduğuna, ama benim, sizin buna bütün kalbimizle inanmamız yetiyor mu acaba?

        Şunu da görmeliyiz: Ortada bir sorun var, bunu yok farz ederek yaşayamayız.

        Özellikle son yıllarda İslam adına insanlara çok acı çektirildi, insanlar öldü ve öldürüldü.

        Bizler İslam’ın ne kadar barış ve kardeşlik dini olduğunu anlatsak da bu insanların yaptıkları bizim lafımızın unutulmasına, göz ardı edilmesine yol açıyor. Birilerinin cesaretle ortaya çıkıp bu sorunun gözünün içine bakarak vahşet ve terörün bu dini tanımlayamayacağını, onu bağlamadığını tüm dünyaya anlatması ve tüm dünyayı da ikna etmesi gerekiyor. Bunun nasıl yapılabileceğinin koşullarına baktığımızda umudun bir tek Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan’da olduğu net olarak görülüyor.

        UMUT TÜRKİYE VE ERDOĞAN’DA

        Türkiye Cumhuriyeti dünyada ilk ve tek laik, modern, demokratik, Müslüman ülkedir.

        Laik demokrasimiz, bugüne kadar isteyenin inancını istediği gibi yaşamasına, inançlı inançsız her insanın birlikte yan yana sorunsuz yaşamasına imkân tanırken, bir yandan da “Anadolu Müslümanlığı” gibi muhteşem bir kavram da yaratmıştır. “Anadolu Müslümanlığı” gerçekten bir barış ve sevgi dini olan İslam’ın gerçek hayatta nasıl yaşanması gerektiğini gösteren derslerle doludur. Bugün tüm dünyanın bu deneyden alacağı büyük dersler vardır.

        Dünyanın bu deneyimi görüp öğrenmeye ihtiyacı var. Dünya barışını ve huzuru sadece bizim Türkiye denetimimiz sağlayabilir. Bunu da dünyaya etkin, inandırıcı bir şekilde anlatabilecek tek lider var, o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bugün dünyanın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğine ve anlatacaklarına gerçekten de ihtiyacı var. Sadece Türkiye’de değil Amerika’da da, Fransa’da da, Ortadoğu bölgesinde de barışın, huzurun bulunması ve sürdürülebilmesi, o insanların Türkiye deneyimini ve gerçeğimizi görüp duymaları gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde bu güç var. Eğer Türkiye’nin muhteşem laik, demokratik, modern, Müslüman ülke olmaktan kaynaklanan tarihine sahip çıkar ve onu dünyaya anlatmaya girişirse, sadece kendisi gibi inananları değil farklı biçimde inananları da, hatta inançsızları da arkasına almaya karar verirse, yani gerçek Türkiye’nin yüzünü dünyaya gösterirse bu, dünyanın hasretle beklemekte olduğu çıkış yoludur. Global terör de Türkiye’nin Atatürk sayesinde adeta genlerine sinmiş olan bu gücünün, Cumhuriyet’imizin bu özelliklerinin anlaşılmasıyla yenilebilir. Bizde zaten var olan bu gücü dünyaya göstermeye karar verdiğinde Recep Tayyip Erdoğan gerçekten bir dünya lideri olacak ve ismini tarihe altın harflerle yazdıracaktır.

        SON SÜRÜCÜSÜZ OTOMOBİL HABERLERİ

        Geliştirilmiş sürücüsüz otomobil modellerinin denenmesi için özel test şehirleri kurulmuş olduğunu bu köşede daha önce (12 Haziran Pazar “Test şehirleri”) yazdım. Bu testlerden gelen son haberler şöyle: Google yaptırdığı sürücüsüz otomobil testlerinde acil durumlarda müdahale etsinler diye sürücü de bulunduruyor. Onlar normalde araca hiç müdahale etmiyorlar ama 2014 ve 2015 yıllarını kapsayan 15 aylık bir dönemde araçta bulunan insanların sürücüsüz araca 341 defa müdahale edip direksiyona geçtiklerini ve eğer müdahale etmeselerdi olabilecek 13 kazayı önlediklerini açıkladılar.

        Google ve Fiat Chrysler birlikte çalışarak 100 sürücüsüz minivan modelini Michigan’da yollara çıkaracaklarını açıkladılar. Google mühendislik birimini Michigan’da konumlandırarak bu minivanların sürücüsüz teknolojisini orada geliştirecek.

        General Motors da, Uber’e rakip Lyft adlı şirketle işbirliğine girerek bir yıl içinde sürücüsüz taksileri yollara çıkaracak.

        MİCROSOFT’UN HAMLESİ

        Mibrosoft’un 26.2 milyar dolar harcayarak Linkedin’i bünyesine katması daha çok harcanan paranın büyüklüğü boyutuyla tartışıldı. Microsoft’u bu kadar büyük para harcayarak yatırıma iten nedenin ne olduğu, stratejik hedeflerinin ne olabileceği ise fazla tartışılmadı. Biliyorsunuz, Linkedin profesyonel hayatın sosyal medyası gibi işlev görür. İş arayanlar, CV’ler bu ortamda dolaşır. Profesyoneller ise aralarında bu sosyal medyadan konuşur, haberleşir.

        Microsoft son yıllarda stratejisini kapsamlı değiştirerek “bulut” (cloud) sistemlerine yatırımı hızlandırdı. Hangi iş dalında olursanız olun Microsoft bulutunu kullandığınızda işinizi görmeniz daha kolaylaşıyor, daha verimli olabiliyor. Dolayısıyla bu bulut sistemleri profesyonellerin ilgi alanına giren sistemler. Bu yüzden stratejisini bulut sistemleri üzerine kurmuş olan Microsoft’un Linkedin gibi bir şirketi satın almasından daha doğal, daha stratejik açıdan doğru bir karar olamazdı.

        TAYLOR SWİFT’İN YENİ SEVGİLİSİ

        Taylor Swift’in inişli çıkışlı aşk hayatının meraklısı, takipçisi çoktur. Hayranları özellikle çok merak ederler Swift’in hayatının bu yönünü. O da bunu billdiğinden aşk hayatının pazarlamasını daima çok iyi yapar. İnce haber sızdırmalarıyla bizi hep haberdar eder olan bitenden. Birkaç hafta önce sevgilisi Calvin Harris’ten ayrılmıştı. Hayranları uzun süre bunu konuştu. Şimdi de yeni sevgilisi Tom Hiddleston ile öpüşürken fotoğrafları çekildi ve hayranlar âlemi yine karıştı.

        Diğer Yazılar