Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Roots, Dallas, Uzay Yolu, Seinfeld, 24, Homeland, Orange is the New Black, bunların hepsi yayınlandıkları dönemlere damgalarını vuran, dönemin “zeitgeist”ına (çağa, döneme uygun düşünce ve duygu biçimi) uygun popüler dizilerdir.

        Bu örnekleri devam ettirmek için yaşadığımız dönemin zeitgeist’ına en uygun olan dizinin bugün “Game of Thrones” olduğunu söylemek mümkün.

        “Milenyal kuşak” (dijital dünyaya doğan ve onun içinde büyüyen kuşak) için Game of Thrones’u izlemek bir tür ritüel haline gelmiş durumda. Bu yüzden bizler (pop kültür düşünürleri) bu diziyi biraz anlayabilirsek, neden bu kadar popüler olduğunu sorgulayabilirsek, dönemimize damgasını vuran kuşağı da daha iyi anlamaya başlayabiliriz. İşte dizinin bu kadar çok popüler olmasının nedenleri:

        1- Diziden çıkarılabilecek ilk ve net sonuç, izleyenlerin bugünkü hayatlarından, modern yaşamın getirdiklerinden hiç de mutlu olmadıklarıdır. Anladığım kadarıyla milenyum kuşağına damgasını vuran ilk özellik, onların mutsuz olmaları ve alternatif yaşamlar kurarak bugünkü gerçeklikten kaçma yolları bulmaya önem vermeleri. Dizi de “alternatif gerçekliğin” detaylarına önem vererek kendi hayal dünyasını, izleyiciler açısından mümkün olduğunca “gerçek” yaparak başarıya ulaşıyor.

        2- İzleyici diziyi bir defa seyretmeye başlayınca kurulan o alternatif “gerçeklik”, sizi tamamen içine çekiyor. O gerçekliği yaşayan karakterlerin hepsinin üzerinde hayli çalışılmış, hepsine karmaşık duygular yüklenmiş ve gerektiğinde detay sayılabilecek ama hayatın işleyişinde bizler açısından önemli olabilecek gelişmeler sakin bir anlatımla verilmiş.

        3- Dizide sürpriz unsuru sürekli gündemde tutuluyor. Siz tam “Bu karaktere alıştım, artık hep böyle davranır” demeye başladığınızda o karakter gerçek yaşamda daima aykırı bir davranışla sizi şaşırtabiliyor ve heyecanlı gelişmelere yol açabiliyor. Siz de bütün bu yeni gelişmelerin beklentilerinize uygun biçimde nasıl çözümleneceğini görmek, açıkçası umduğunuzu bulabilmek için diziyi tutkuyla izlemeye başlıyorsunuz.

        Bu karakterlere ve dizinin konusuna birden fazla anlamlar yüklemek, son dönemde tutan dizilerin hepsinde var. 24 veya Homeland gibi konusu ulusal güvenlik üzerine olan dizileri düşünün. Siz tam, “İşler çözülüyor” derken birden öyle bir gelişme oluyor ki işler yeniden karışıyor ver siz, “Bakalım bunlar nasıl çözüme ulaşacak?” diye diziye daha fazla bağlanıyorsunuz. Bütün bu yeni senaryo teknikleri, modern dizilerin izlenmesini çok daha karmaşık ve zor hale getirdi. Ama bir defa dikkatle izlemeye başladığınızda da diziden kopmanızı imkânsız kıldı. İşin bu yönü, yani modern dizilerin aslında biz izleyicileri daha akıllı yaptığı ve beyinlerimizi daha iyi çalıştırdığı, Steven Johnson’un “Everything Bad is Good for You” adlı kitabında güzel biçimde anlatıldı.

        4- Dizinin dikkatle kurgulanan “alternatif gerçekliği” içinde yaşayan karakterler arasında, gündelik yaşamımızda önemli olabilecek seks, ilişkiler ve hazlar hiç ihmal edilmiyor. Senaryoda özellikle önem verilen kadın karakterlerle bu ilişkiler heyecanı sürekli kılacak şekilde sürekli tırmandırılıyor. (Bu yüzden internet dünyasında ciddi miktarda Game of Thrones pornosu da dolaşmaktadır.)

        Yani anlayacağınız, dizinin bu kadar tutmasının temel nedeni, çağımızda yaygın olan mutsuzluk ve hayatımızdan memnun olmama duygusuna çare arayışıdır. İnsanlar sürekli, “Keşke bugünkü hayatımızdan farklı yaşamımız olabilseydi” düşüncesiyle yaşıyor. Bir dönemde Star Wars filmlerinin, Uzay Yolu gibi dizilerin tatmin ettiği bu duyguları artık Game of Thrones dizisi yerine getiriyor. Tatmin ederken de çok katmanlılığı, deney zenginliğini hiç ihmal etmiyor. Bütün bunlar da zaten bir dizinin başarılı olması için gereken temel özellikler.

        ADELE'İ AĞLATAN ŞARKILAR

        “Ayrılık şarkısı” deyince akla gelen ilk isimlerden olan Adele, ayrılıkların getirdiği hüzünlü anlarda dinlediği şarkıları açıkladı.

        People Dergisi, herkesin aşk acısı çekerken dinlediği pop yıldızı ve günümüzün fenomeni Adele’e ayrılıkların üstesinden nasıl geldiğini sordu. Süreci, “Bir süre mutsuz ve amaçsızca dolanırım. Ama kalbimin kırık olduğu gerçeğini kabul ederim. Bu yüzden hızlıca atlatmaya çalışmam. Bunun sebebi sadece depresif olduğum anlarda yaratıcı olabilmem de olabilir” sözleriyle açıklayan İngiliz şarkıcı, aşk acısı çekerken dinlemeyi en sevdiği parçaları açıkladı.

        Adele’in depresyon anlarında dinlediği 6 şarkı:

        1- I Can’t Make You Love Me, Bonnie Raitt

        2- After the Storm, Mumford & Sons

        3- Cosmic Love, Florence + The Machine

        4- This Year’s Love, David Gray 5- Not Like the Movies, Katy Perry

        6- All I Could Do Is Cry, Etta James (Kaynak: www.haberturk.tv sitesi)

        APPLE MUSİC JAY Z SİLAHINI ÇEKTİ

        The Wall Street Journal’da yer alan habere göre; Apple Jay Z’nin müzik uygulaması Tidal’ı satın almaya hazırlanıyor.

        2014’te faaliyete geçen çevrim içi müzik servisi, kayıpsız ses kalitesi sunmak amacıyla yola çıkmıştı. Ancak geçen yıl ünlü rap yıldızı Jay-Z tarafından satın alınan şirket, Spotify ve Apple Music’e rakip olma yolunda önemli adımlar atmıştı. Madonna, Kanye West, Nicki Minaj gibi ünlü isimlerle özel anlaşmalar yapan Jay-Z, uygulamayı diğerlerinden farklılaştırdı. Canlı konser yayını, konser bileti satışı ve bazı albümlerin ilk olarak bu platformda dinlenebilmesi gibi özellikleri sayesinde 4.2 milyonun üzerinde kullanıcı kazanan Tidal, Apple’ın radarına girdi.

        Haberde taraflar arasındaki görüşmelerin devam ettiği ve henüz anlaşmanın şekillenmediği belirtildi. Apple ise konuya yanıt vermekten kaçındı. Apple’ın Tidal’ı satın almasının ardından Spotify’ın nasıl bir karşı hamle yapacağını ise çok merak ediyorum. (Kaynak: www.haberturk.tv sitesi)

        Diğer Yazılar