Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni başkanın dış politikayı düşünme zamanı geldiğinde Türkiye gündemin ilk maddesi olacak.

        Trump’ın Türkiye’yle ilgili kapsamlı bir stratejik değerlendirme yapması ve yeni bir ikili ilişki oluşturması için Türkiye’yle ilgili kendi devlet birimlerindeki duruma el atması ve bu birimlere yeni bir düzen getirmesi gerekiyor.

        Türkiye-ABD ilişkilerinde olabilecek gelişmelere hazırlıklı olmak için Türkiye’yle ilgili devlet birimlerindeki durumun ne olduğuna bakmak ve bu durumun bir fotoğrafını çekmek gerekiyor.

        Dışişleri, Pentagon, CIA ve FBI’daki Türkiye’yle ilgili birimlerin şu andaki durumuna baktığımda pek de hoş bir görünümün ortaya çıkmadığını söylemek zorundayım maalesef.

        Dışişleri hariç diğer tüm birimlerde Türkiye hakkında yapılan ağırlıklı değerlendirmeler fazla dostane değil. Hatta bu birimlerde Türkiye’yle dostça, karşılıklı anlayışla ilişki kurulmasını isteyen gruplara karşı çıkan ve bunu aktif biçimde sabote eden fraksiyonlar da var.

        Başkan Tump’ın da çok yakında inceleme altına aldıracağı bu durumu bizler de bilelim ki tavırlarımızı ona göre ayarlayalım, çıkarlarımız için en iyisini yapalım.

        Amerikan devlet birimlerinde Türkiye’yle ortak çalışmak isteyenlere karşı nasıl tavır alındığını gösteren çok güzel bir örnekle başlamak istiyorum analizime.

        CIA’DAKİ DURUM

        David Petraeus, 2011 yılında CIA Başkanı olduğunda, bölgemizde Türkiye ile ABD’nin yakın işbirliği içinde olması gerektiğini savunuyordu. CIA içinde buna karşı çıkan ve Türkiye’yi ABD çıkarlarına karşı bir ülke olarak tanımlayıp konumlandıran bir grup da var. Bunlar Petraeus’a Türkiye konusunda muhalefet ediyorlar ve onu Türkiye’yle işbirliğinden vazgeçirmeye çalışıyorlardı. Sonunda CIA içindeki bu grubun da aktif yardımıyla Başkan Petraeus’un metresi olduğu bilgisi sızdırıldı ve büyük bir skandal yaşandı. Böylece Petraeus’un ayağı kaydırıldı ve Türkiye’ye dostça yaklaşmayan grubun kurum içinde güçlenmesi sağlandı.

        FBI’DAKİ DURUM

        FBI’a konumu nedeniyle çok sayıda dış 11 Kasım 2016 CUMA Trump, Türkiye’yi nasıl düşünecek? kaynaktan, istihbarat görünümlü yalan bilgi (dezenformasyon) akışı da var. Bir ihtimal bunun da katkısıyla Türkiye’ye son derece önyargılı yaklaşılıyor FBI içinde. Türkiye’nin teröristlere yardım ettiğini savunan grubun görüşleri etkim kurumda.

        PENTAGON’DAKİ DURUM

        Bill Clinton’ın başkanlığı döneminde Kürtlere bağımsız devlet statüsü veren derin devlet haritasını ilk kez gördüğüm kurum olan Pentagon, uzun yıllardır bölgemizde Kürtleri en yakın müttefik olarak görüyor. Bu yüzden Pentagon’da da Türkiye’nin fazla dostu olduğunu söylemek zor.

        DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDAKİ DURUM

        Dışişleri bakanlığı, Amerikan devlet birimleri arasında gelecekte Türkiye’yle yakın işbirliğine en açık kurum gibi görünüyor. Bana bilgi veren kaynaklar, Türkiye ile ABD’nin stratejik işbirliğine açık olan bürokratlar olarak özellikle Antony Blinken ve Victoria Nuland adlarını söylediler.

        Trump dış politika ve ulusal güvenlik timlerini kurduktan sonra bu birimlerin hepsinde değişikliğe gidilecek. Türkiye şimdiki durumun iyi analizini yaparsa, gerçekçi olursa o değişiklik zamanı geldiğinde Washington’da kendi çıkarlarını koruyabilmek açısından daha şanslı olabilir. Bunu yaparken devlet birimleri arasındaki dengeleri gözeterek adımlar atmak da gerekecek.

        ‘Başkan’ın adamları

        Başkan Trump seçilir seçilmez geçiş takımını oluşturup hassas görevlere kimleri düşünebileceği üzerinde çalışmaya başladı. Hassas görevler için düşünülen isimleri araştırıyorum, önümüzdeki günlerde bunlar hakkında detaylı yazacağım. Ancak bu arada bir kaygımı da dile getirmek zorundayım.

        Ben Trump’ın, dış politikada ve ulusal güvenlik konularındaki tecrübesizliğini de göz önüne alıp adamlarını “aksaçlı bilgeler” olarak tanımlanabilecek tecrübeli ve sakin devlet adamları arasından seçeceğini umuyordum. Bunun bir olasılık olduğunu belirten bazı kaynaklar ayrıca başka bir eğilimin de bulunduğunu söylediler.

        İSLAMOFOBİ TEHLİKESİ

        Trump’ın çevresinde İslamofobik olarak tanımlanabilecek, devlet adamı sakinliğinden ve bilgeliğinden uzak isimler de var. Bunlar da özellikle ulusal güvenlik konularında ve dışişleri bakanlığı için görev bekliyorlar.

        Bu tehlikeye dikkat çeken kaynaklar, bana John Benton’ın ve daha önce Defense Intelligence Agency’de (Savunma İstihbarat Ajansı) direktörlük yapmış olan Michael Flynn’ın isimlerini verdiler ve ileride Başkan Trump’ın yakın çevresinde bu isimlerin bulunması durumunda İslamofobik tavırlara sahip ekibin güçlenmeye başladığını düşünebileceğimi ifade ettiler.

        Bu istemeyeceğimiz bir olasılık, olduğu takdirde Trump başkanlığında Türkiye ile ABD ilişkilerinin düzelmesi ihtimalinin hayli zayıflayacağını da söyleyebiliriz.

        Diğer Yazılar