TRUMP'LA GÖRÜŞMEK İÇİN
Washington’daki tecrübeli isimler, Donald Trump’ın devletin tüm geleneklerini yıkmaya başladığını, işler böyle giderse ortada devlet ciddiyeti diye bir şey kalmayacağını, bunun da Amerika’nın büyüklüğüne yakışmayacağını söylüyorlar.
Bunu söyleyen tecrübeli devlet adamları örneklerle de anlattılar.
- Avustralya Başbakanı, Trump’la telefonda görüşmek istemiş ve normal diplomatik kanalları devreye sokmuş. Ama ne Washington’daki ne de New York’taki diplomatik kanallar, görüştürmeyi gerçekleştirememişler.
Bunun üzerine Avustralya Başbakanı, Amerika’da çok iyi tanınan Avustralya kökenli golfçü Greg Norman’ı devreye sokmuş. Ünlü golfçü, birçok golf kulübünün sahibi olan, hatta devlet atamaları için adaylarla New Jersey’deki golf kulübünde buluşan Trump’a ulaşmış ve telefon görüşmesi ancak ondan sonra gerçekleşmiş.
- Japonya Başbakanı Şinzo Abe, Trump’la görüşen ilk yabancı devlet yetkilisi oldu. Japonlar görüşmeye geleneksel metotlarla hazırlandılar. Başbakan, Dışişleri Bakanı başta olmak üzere diğer yetkilileri de dosyalarıyla birlikte o toplantıya götürdü.
Normal şartlar altında o toplantıya Trump’ın da devlet brifingi alarak Dışişleri Bakanı ve diğer görevlilerle birlikte oturması gerekirdi.
Ama Japonlar, konuşmanın yapılacağı odaya girince karşılarında Trump’ın yanında kızı Ivanka ile eşi Jared Kushner’i gördüler ve hayli şaşırdılar.
ŞİFRESİZ TELEFONLA KONUŞUYOR
Bana bu bilgileri veren kaynaklar, Trump’ın PDB (presidential daily briefing) almış olmasına rağmen hâlâ devlet başkanlarına verilen şifreli telefonla değil, kendi şifresiz ve dinlemelere açık telefonla konuşmasını şaşkınlıkla kar- şıladıklarını söylediler.
Başkanın gündelik brifinginde devletin en derin gizli bilgilerinin bulunduğunu ve bunları bilen bir insanın devletin telefonunu kullanmamasının çok tehlikeli olabileceğini vurguluyorlar.
DEVLET İŞİ İLE ÖZEL İŞ KARIŞTI
Trump’ın iş hayatını başkanlık görevinden ayırıcı tedbirler almadığı gibi, daha önce onun gibi işadamlığından gelen başkan olmadığı için Amerikan yasalarında da bu konuda düzenleme bulunmuyor. Yani ona pek yasak yok gibi.
Durum böyle olunca Trump şu anda devlet işlerini görüştüğü Trump Tower’daki dairesinde Hindistan’dan gelen bir işadamı heyetini de kabul etti.
Bunlar Trump’ın inşaat işlerini Hindistan’da yapan kişilerdi ve Trump onlarla özel işlerini konuşmaktan kaçınmadı. Devlet içinde buna nasıl tepki verileceği de bilinmiyor.
Etik hukukçuları da meseleyi inceliyor, ama ortada bir yasa ve bu konuda gelenekler de olmadığından bir şey söyleyemiyorlar.
TÜRKİYE DİKKATLİ OLSUN
Araya aracılar koymadan Trump’a erişmenin neredeyse imkânsız olduğunu gören ülkelerin de bu yola gidebileceğini söyleyen tecrübeli kaynaklar, Türkiye’ye de bu konuda dikkatli olması uyarısını yaptılar.
Bu konuda Trump’a hem devlet içinden hem de sivil toplumdan çok eleştiri geldiğini, bu yüzden onun böyle bağlantılar konusunda bundan sonra daha dikkatli, daha duyarlı davranacağına dikkat çeken aynı kaynaklar, Türkiye’nin de bu yönteme başvurursa ters tepki doğurması ihtimali olduğu uyarısını yaptılar.
Bu kaynaklar özellikle Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn’ın Türkiye’yle ilgili tavrı konusunda yönetimde duyarlılık oluşmaya başladığını ifade ettiler. Onun Türkiye’yle yakınlığı ortaya çıktığı için ülkemizle ilgili daha dikkatli olabileceği belirtildi.
Bu yüzden bağlantılar kurmak için ona da fazla güvenilmemesi gerektiği vurgulandı.
ÜSTTEN BAKAN SANATÇI TAVRI
Biliyorsunuzçok popüler bir Broadway şovu olan Hamilton’ı başkan yardımcısı Mike Pence kızıyla izlemeye gidince seyircilerin bir bölümü tarafından yuhalandı.
Oyun bittikten sonra oyunculardan biri, gitmek üzere olan Mike Pence’e durmasını söyledikten sonra ona parmağını sallayarak nutuk çekti.
Daha resmen işe başlamamış olan bir baş- kan yardımcısına, sadece seçilmeyi başardı diye kızıp böylesi bir tavır sergilenmesi bana hem tuhaf hem de küstahça geldi.
İnsanlara üstten bakan bu tür sanatçı tavırlarını zaten hiç sevmem. O adamın da başkan yardımcısına parmağını sallayarak tavsiyelerde bulunması bana son derece terbiyesiz bir hareket olarak geldi.
New York’un liberal çevreleri bu hareketten tabii ki pek hoşlandılar, pek tatmin oldular. Hâlâ kendi adaylarının seçimi neden kaybettiğini anlayamayan bu insanlar, o geceki olayı biraz objektif değerlendirebilseler yenilgilerinin asıl nedenini de görebilirlerdi.
Sıradan insanı küçük gören, tepeden bakan küstah sanatçı, o gece bilet satın alarak kendisini izlemeye gelen halkın seçtiği bir insana karşı bu elitist tavrı sergiliyordu.
O sanatçı da siyasetçiyi yuhalayan bir kısım seyirci de pek tatmin oldular, ama Mike Pence bütün bunları son derece olgunlukla karşıladı. Çünkü o, bu tür insanların artık önemli olmadığını, onların kaybedenler arasında yer aldığını da biliyor.
