Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SOĞUK Savaş döneminde iki nükleer güç arasında bir MAD dengesi oluşmuştu. “Mutually Assured Destruction” ın kısaltılmışı olan “MAD”, Sovyetler Birliği ile Amerika bir savaşa girdiklerinde iki tarafın da yok olması kesin olduğundan bu savaşın çıkmaması için iki güç arasında bir denge oluşturulması anlamına geliyordu. (Mad ayı zamanda deli anlamına da geliyor.)

        Amerikan kaynakları, şu anda Suriye’de de bu MAD dengesine benzer bir dengenin oluşmaya başladığını söylüyor. Amerika ile Rusya, Suriye’de kendi kontrolleri altındaki bölgelerle ülkeyi tam ortasından ikiye bölmüş gibi görünüyor.

        Fırat’ın batısı Rusya’nın kontrolünde, doğusu ise ABD’nin. Ancak Amerikalı yetkilileri, Soğuk Savaş döneminin MAD’inin aksine bu defaki dengenin çok hassas olduğunu, her an bölgede büyük savaşı başlatabilecek koşulların bulunduğunu anlatıyor.

        Türkiye’yi Kürtler nedeniyle daha çok ilgilendiren bölge kuzeybatı, ama Suriye’de her şeyin daha gergin ve her an patlamaya hazır olan bölgenin Güneydoğu olduğu tespiti yapılıyor Amerikan yönetiminde.

        Kürtlerin ağırlıklı olduğu Amerikan destekli güç, Rakka’daki hedefini gerçekleştirdikten sonra durmayacak, daha güneye gidecek. Burada hedef ilk önce Deyrizor’a kaçıp orada konuşlanan DEAŞ militanlarının peşinden gitmek değil.

        Beyaz Saray henüz ortaya bir strateji koymadı, ama Pentagon’un hedefi, kuzeyden gelecek güç ile şu anda güneyde Tanf’ta eğitilen Mugavir el Tavra (Devrim Komandoları) adlı Arap ordusunu kuzeye yöneltip oradan gelecek SDG güçleriyle birleştirmek. “Deyrizor ancak bu birleşmeden sonra hedefe konulacak” deniliyor Amerikan kaynaklarınca.

        SİLAHLAR GETİRİLDİ

        Başkan Trump, Beyaz Saray’da Suriye üzerine bir tane bile toplantı yapmadığından yönetimin siyasi stratejisi ortaya çıkmadı, ama Pentagon şu anda Tanf’a ve 50 mil kuzeyindeki Zakaf üssüne ileri teknolojili silahlar yerleştiriyor.

        Örneğin, Pentagon’a yakın kaynaklar “High Mobility Artillery Rocket System”in (HIMARS) bölgeye yerleştirildiğini söylüyor. Bu sistem, 200 mil menzilli roket ve füze atma kapasitesine sahip. Bu sistemin hangi stratejik amaç için oraya konulduğu sorusuna ise gizlilik gerekçesiyle cevap verilmiyor.

        Washington’daki bazı analistler, işte bu tür hazırlıklar nedeniyle zaten patlamaya çok elverişli olan bölgede büyük şeyler yaşanacağından endişeleniyor.

        İRAN FAKTÖRÜ

        İran tam da Deyrizor’un göbeğinden kendisine bir yol açmaya ve kontrolü altında tutmaya çalışıyor. Şam’daki rejim de enerji kaynaklarının bulunduğu Deyrizor’u Amerikan kontrolüne kolay bırakmak istemiyor.

        İran yanlısı güçler ile rejimin milislerinin, Amerika destekli kuzeyden ve güneyden gelecek güçlerin birleşmesi sonucunda oluşacak yeni güçle bir çatışmaya girmesi halinde Amerikan yönetiminin ve Rusya’nın tavrının ne olacağı meçhul.

        Bu nedenle Washington’da her olasılık düşünülerek, hatta MAD dengesinin yıkılmasına bile hazırlıklı olmak için çalışma yapılıyor. Rusya’yla bir çatışma olması durumunda ne yapılacaklar da en ince ayrıntısına kadar irdeleniyor.

        ÇATIŞMAYI ÖNLEME ÇALIŞMALARI

        Bu büyük çatışma durumuna gelinmemesi için Rusya ile Amerika arasındaki iletişim, iki ülke arasının en gergin olduğu anlarda bile hiç kesilmedi.

        Amerika, Rusya’nın Suriye’nin kuzeybatısıyla ilgili bir strateji ortaya koymasını, Rusya ise Trump’ın Suriye ve Esad için siyasi stratejisini netleştirmesini bekliyor.

        Bu arada Washington’daki kaynaklar, İsrail’in de Suriye’nin doğusunda özelikle İran’ın hamlelerini dikkatle ve müdahaleye hazır biçimde izlediğini vurguladılar.

        Diğer Yazılar