Önemli rapor: ABD YPG'yi bırakmalı
Amerikan’nın eğitdonat programını bitirdiği ortaya çıktıktan sonra bugün uygulanan strateji sürdürüldüğü takdirde ABD’nin bölgede büyük bir yenilgi alacağını ve El Kaide’nin güçlenmesine neden olacağını söyleyen önemli rapor, Washington’da tartışılmaya başlandı.
“America’s Way Ahead in Syria” (Amerika’nın Suriye’de Gideceği Yol) başlıklı rapor, “Institute for the Study of War” (Savaş Çalışmaları Enstitüsü) ile “American Enterprise Institute”un bünyesindeki “Critical Threats Project” (Kritik Tehditler Projesi) uzmanları tarafından ortak hazırlanmış.
Washington’da bugüne kadar Suriye üzerine birçok rapor gördüm, çoğunu da dikkatle okudum, ama ben bu kadar titiz ve uzmanlıkla çalışılmış başka bir projeye bugüne kadar rastlamadım. İkisi de Washington’da çok saygı duyulan kuruluşlar olduğundan, özellikle eğitdonat programının sona erdirilmesinin ardından “Suriye’de neler oluyor?” sorusunu sorgulayan çevreler, bu raporu konuşmaya başladılar.
‘ABD EL KAİDE’Yİ GÜÇLENDİRİYOR’
Hayli detaylı olan ve Amerikan istihbaratının kapsamlı bölge raporlarına dayandırılarak hazırlanan 40 sayfaya yakın analizin sonucunda “Amerika, Suriye ve Irak’ta uyguladığı yanlış politikalarla istemeden de olsa El Kaide’nin güç- lenmesine neden oluyor” deniliyor.
Amerika’nın özellikle Suriye’de yaptığı yanlışlar nedeniyle, örneğin terörist bağlantılı YPG’yi desteklemesi, İran’ın yayılmacı politikasına izin vermesi ve Esad rejimine tavır almamasıyla ılımlı Sünni nüfusu korkutup yabancılaştırdığı söyleniyor.
Ilımlı Sünni nüfusun, İran’ın yayılmacılığından, YPG’nin güçlenmesinden korktuğu için bölgede kendisini koruyacağına inandığı El Kaide’ye sempatiyle bakmaya başladığının vurgulandığı çalışmada, eğer bu gidişata “Dur” diyecek tedbirler alınmadığı takdirde bölgede hem Amerika’nın yenileceği hem de global cihat hareketine El Kaide aracılığıyla yeni dinamizm getirileceği vurgulanıyor.
NE YAPMALI?
Amerika’nın bölgede güvenebileceği ılımlı Sünni ülkelerle birlikte çalışması ve Sünni nüfusa umut verici olması gerektiği belirtiliyor.
Bunlar Rakka operasyonu öncesinde, “Bu harekâtı YPG ile yapma, bizimle yap” diyen Türkiye’nin tezleriydi. YPG’nin hem bölgenin nüfus yapısına uyumsuz olduğu hem de terörist bağlantılarının Sünni Arap nüfusun tepkisine yol açacağını söyleyen Türkiye’yi ABD yönetimi o zaman dinlememişti.
Bu raporda ise Türkiye’nin görüşünün doğruluğu ortaya çıkıyor. Raporu yazanlar Amerika’nın, Türkiye’yle çalışmasının zor olduğunu söylemekle birlikte Türkiye’nin savunduğu tezleri de aynen raporda tekrarlıyorlar.
Türkiye’nin bölgeye yönelik Amerika’dan farklı bağımsız politikaları, amaçları olduğunu, bu yüzden ABD’nin bölgede yeni yaklaşımlar getirmesi gerektiği de raporda yazıyor.
Rapora rağmen eğit-donat programının işlerliği üzerine ve YPG konusunda haklı çıkan Türkiye ile ABD’nin zorunlu olarak birlikte çalışabileceğini söyleyen Washington’daki kaynaklar, raporun mart ayında kaleme alındığını ve her gün yeni bir gelişmenin olduğu Suriye’de o zamandan bu yana çok şeyin değiştiğini, Türkiye’nin eskiden, sahadaki zorunluluklar ve taktik nedenlerle daha radikal gruplara vermiş olabileceği desteğin zayıfladığını ve ABD’nin birlikte çalışılması gerekecek denilen gruplarla da çalıştığını vurguluyorlar.
Bu yüzden ABD’nin bölgede Türkiye’yle çalışmaktan başka çaresi olmadığını belirten kaynaklar, “Suriye’de gelişmeler hızlı oluyor, dikkatle izlenmesi gerekiyor” diyorlar.
İDLİB’DE YAŞANANLAR
Aynı kaynaklar, İdlib’de El Kaide’ye yakın duran grubun güçlenmesi gibi bir gelişmeye başka bölgelerde de izin verilmemesi gerektiğini vurguluyorlar. İdlib’deki durumun düzeltilmesi ve başka bölgelerde aynı durumun ortaya çıkmaması için Türkiye ile çalışılmasının zorunlu olduğunu sonunda yönetimin de göreceğini belirtiyorlar.
Bu kaynaklar, Suriye’de Ürdün’le çalışılması üzerine fikir cimnastiği yapılabileceğini, ama bunun pratikte çok zor işleyeceğini de söylüyorlar.
