Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HAFTANIN ilk günü Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan önemli görüşmenin başarıyla sonuçlandığını Mevlüt Çavuşoğlu açıkladı. Ben de Amerikan cephesinden kaynaklardan teyit alarak “Bu görüşme önemli ve başarılıydı” diye yazdım.

        Toplantı en azından iki ülkenin ilişkilerini koparmama ve ileride birlikte çalışma arzusunu göstermesi açısından çok önemliydi. Ancak bu zirvenin gerçek önemi hakkında herkesin bağımsız değerlendirme yapabilmesi için Çavuşoğlu, Washington’dan ayrıldıktan sonra Amerikan yönetimi içinde nelerin yaşandığının da bilinmesi gerekiyor.

        Birkaç gündür şunlar yaşanıyor burada:

        - Görüşmenin hemen ertesi günü, Suriye’de komutanları bulunan özel birliklerin, YPG güçlerine DEAŞ’la mücadelede kullanmaları için yeni silahlar göndermek için çalışmaya başladıkları öğrenildi.

        BİRİMLER ARASI ANLAŞMAZLIK

        Beyaz Saray bir strateji disiplini ortaya koymadığı için yönetim birimleri arasında Suriye konusunda derin anlaşmazlıklar ve çatışmalar yaşanıyor.

        Dışişleri Bakanlığı’nda bir grup, özellikle Avrasya Dairesi, DEAŞ’la mücadele bitmek üzereyken ABD’nin Türkiye’yle ilişkiyi koparmayı bölgede göze alamayacağını ve YPG ilişkisinin düzeyinin düşürülmesi gerektiğini söylüyor. Pentagon ise YPG ile ilişkinin zayıflatılmasına taktik nedenlerle karşı.

        Bu tartışmanın yönetim içinde önümüzdeki süreçte de devam etmesi bekleniyor.

        GERGİNLİĞİ AZALTMA

        Şehirdeki kıdemli ulusal güvenlik yazarı arkadaşlarım, uzun zamandır gerginlik ve stres sinyalleri veren Türk-ABD ilişkisinde neden böyle aniden bir yumuşama ve anlayış sinyallerinin geldiğini benim gibi anlayamadılar.

        Sert tepki göstermesi beklenen YPG çevresinde de bir tepki gelmeyince, “Acaba bunun temelinde gizli tutulan başka bir şey mi var?” sorusu kuşkularımızı artırdı. Dışişleri Bakanlığı, şehirde yayılmaya başlayan bu kuşku ortamından haberdar olmalı ki salı günü sadece bu konuya ayrılmış bir telekonferans görüşmesi ayarladı.

        Telekonferans bitinceye kadar haber ambargosu vardı, bitince de bu kalkacaktı. Konferansa Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey iki yetkili katılıp sorulara cevap verecekti. Bizler yazılarımızdabu kişilere “üst düzey yetkili bir ve iki” olarak hitap edecektik. (Ben bu yetkililerin kim olduklarını biliyorum, ama kurallar gereği kimliklerini yazmıyorum.)

        Bu üst düzey yetkililer, sorulara detaylı cevaplar vererek Çavuşoğlu-Pompeo görüşmesi hakkında Amerikan tarafının görüşlerini aktardılar.

        İŞTE AMERİKAN ANLATIMI

        - Amerika bu süreci Suriye’de gerginliklerin azaltılması ve çatışmasızlık alanlarının genişletilmesi sürecinin önemli bir parçası olarak görüyor.

        - NATO müttefiki Türkiye ile anlaşma içinde olduklarını ve birlikte çalışacaklarını anlatıyorlar.

        - Amerikan tarafı bunu hayli geniş çerçeveli bir anlayış olarak görüyor. Münbiç’teki süreç de bu geniş çerçeve anlayışı içinde yürütülecek.

        - Bu nedenle Washington, Münbiç’ten çekilme ve yeni yönetim getirme takvimi üzerine net tarih veremiyor. Bunun, çerçeve anlayışın işletilmesi sürecinde bölgede yaşanacak gelişmelere bakılarak Türkiye’yle müzakereler sonucunda kararlaştırılacağı vurgulanıyor.

        - Şehirdeki bazı YPG eğiticilerinin (PKK bağlantılıların) bölgeden uzaklaştırılmasına girişilecek. YPG de “Bunların eğitim verme işleri bittiği için gidecekler” diyerek bu durumu teyit etti.

        - Çatışmasızlık bölgesi sınırındaki devriyenin orta-uzun vadede Türkiye tarafından yapılabileceği daha sonra yapılacak görüşmeler sonucunda netleşecek.

        - Yönetim gerginliğin bu şekilde azaltılmaya başlanmasıyla şehre bir saldırının olmayacağını ve YPG’nin daha doğuya çekilebileceğini düşünüyor. Suriye rejiminin ve Rusya’nın, şehrin güney bölgesinde konuşlandığını ve ABD yönetiminin bu gerginlik azaltma sürecinde Rusya’yla dirsek temasında olduğu söyleniyor. İleride Rusya konusunda gerekirse Türkiye’nin de yardımının istenebileceği düşünülüyor. Yönetim yaptığı açıklamada ne zaman Türkiye adı geçse mutlaka başında “NATO müttefikimiz” vurgusunu yapmaya dikkat ediyor.

        Anlaşılan iki ülkeyi kilitlemiş olan sorunun çözümü konusunda ilerleme kaydedilmesi için bazı adımlar atıldı ve ortada bir başarı da var. Bu sürece Amerika’nın yaptığı “nüans” vurgulamalarını bilirsek, ileride çok daha bilinçli bir bakış açısı ortaya koyabiliriz diye düşünüyorum.

        ***********

        YAKLAŞAN F-35 KRİZİ

        SENATO Silahlı Kuvvetler Komitesi, çarşamba günü Savunma Bakanlığı’nın yeni yıl bütçesini onaylayarak Senato’ya gönderdi. Bunun 1269’uncu maddesi “F-35 Programından Türkiye’nin Çıkarılması” başlığını taşıyor.

        Gerekçe olarak Rahip Brunson’ın tutukluluğu ve Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzelerini alması gösteriliyor. Türkiye’nin hem F-35’lerin üretimi ve yedek parça sağlanması hem de uçakların Türkiye’ye aktarılması sürecinden çıkarılması isteniyor.

        İlk teslimatın 21 Haziran’da yapılması beklenirken bu yeni durumda nelerin yaşanabileceği henüz belli değil.

        Diğer Yazılar