Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GENÇLERİNçok kullandığı bir kavram ezik. Amerika'da bunun yerine loser (kaybeden) kullanılır. Maalesef ikisi de bugün CHP'nin durumunu anlatmaya çok uygun.

        Bu devamlı seçim yenilgisi almalarından değil. Yenilgiler çok sürpriz, beklenmedik gelişmeler değildi, ama onlara oy veren bir insan olarak beni asıl şaşırtan, bir türlü yenilgilerden ders çıkaramamalarıdır. CHP'ye "ezik", "loser" yakıştırması, işte bu yenilgilerden ders çıkarmaktaki yeteneksizliği nedeniyle yapılmalı.

        Oy verenler olarak artık alıştığımız yenilgiler değil, bu bir türlü analiz yapamama durumu bizim geleceğe yönelik umudumuzu azaltıyor, partiyle birlikte hepimiz ezik/loser haline dönüşüyoruz.

        Halbuki yapılması gereken çok zor bir analiz de değil; çünkü ezik/loser olmalarının asıl nedeni, onların gözlerinin önünde adeta yüzlerine haykırmakta.

        Ama onlar, neredeyse suratlarına vurulmuş olan bu asıl nedeni bir kenara iterek sürekli farklı açıklamalar yapma hayali peşinde koşuyorlar.

        Neredeyse suratlarına çarpmış olanı göremiyorlarsa, o zaman hiç olmazsa sürekli kazanmayı sürdüren AK Parti'nin neyi doğru yaptığına bakarak ders çıkarabilirler.

        CHP bir türlü dindarlara, inançlı insanlara nasıl konuşacağını, onları nasıl kendine çekeceğini bilemiyor. Dindarlarla konuşulmadığı takdirde bu ülkede seçim kazanma ihtimali yok; AK Parti en azından bunu göstermiş olmalı.

        Eski Türkiye'nin laik yönetimleri, hem kendilerinin hem de bugünün CHP'sinin üstüne bir kambur yüklediler. CHP o geçmişin yüklerinden kurtulamadığı gibi yeni bir söylem de bulamadığından kendini hep ezik/loser olmaya mahkûm etti.

        Dindara uyan çekici konuşma bir seküler parti için daima zordur, ama bunun yöntemini bulmak tamamen imkânsız da değildir.

        CHP bunu başaramadığı için kısırdöngü içinde debelenip duruyor. Ve arada bir Cemaat'e

        yakınlaşması da işte bu nedenle. "Acaba bu yakınlaşmayla onlar aracılığıyla bir konuşma/diyalog yolları açabilir miyiz?" diye umut ediyor. Bülent Ecevit de böyle düşünmüştü.

        Bu da çıkmaz bir yol; çünkü Cemaat'in kendisine özgü bir Türkiye hayali var. CHP için amaç, kendi temel ilkelerinden fazla taviz vermeden, eski Türkiye'yi tamamen reddetmeden günümüze adapte olacak yolu bulmak. Cemaatler ise o geçmişi tamamen silmeye çalışıyorlar, AK Parti gibi onlar da o geçmişe kızgınlar.

        CHP arada bir yaptığı gibi başı kapalı veya çarşaflı kadınları üye yapmanın buna yetmeyeceğini anlayıp dindar insanla konuşma yollarının yeni lisanını bulmaya girişmeli bence. Atatürk ilkelerine, cumhuriyete bağlı din âlimleri bile var CHP'nin, ama CHP onlardan yardım alacağına, onların önünü kapamaya, sesini kısmaya çalışıyor. Bu da ezik CHP'nin bir klasiğidir.

        CHP kendi içinde, kimsenin sesini kısmayan, din üzerine ve inançlı insanlarla nasıl konuşulacağı konusunda kapsamlı bir diyalog başlatmalı.

        Ve varılacak sonuç samimi olduğu an, inançlı kesime çekici geleceğine inandıkları zaman, bunu yedinci ok olarak parti amblemine de eklemeliler. O eklenen son okun, diğer oklarla tamamen uyumlu olması için yapılacak zaten o iç diyalog.

        Devlet yönetiminde laik olmanın veya insanın inançsız olmasının, dindarlarla sağlam diyalog kurmaya engel olmadığı artık görülmeli. Çünkü bu durum, global dünyanın basit bir gerçeğidir. CHP 21 'inci yüzyıla gelmeli bir an önce.

        Diğer Yazılar