Erkekler değişmez abicim...
Babam ile ben neredeyse 19’uncu yüzyıldan beri durumu takip ediyoruz. Gördüğümüz şu: Çağlar geçse de, her şey değişse de erkekler katiyen değişmiyor. Ruhları, sorunları hep aynı. Aslında sorunlar demek yanlış, tek sorunu var erkeklerin: “Nasıl kadın tavlarız ve tavladığımızı nasıl yatağa atarız?” Yüzyıllardır değişmeyen tek insanlık gerçeği bundan ibaret. Tüm canlıların beyni değişiyor, bir tek erkeklerin beyni aynı kalıyor. Bu kadar değişmeyen beyinlerle karşı karşıya olduklarından kadın beyni de muazzam gelişmiş gibi görünüyor.
Geçenlerde internette geziyor, âlem neler yapıyor diye bakıyordum. “Tao of Badass” denilen bir şeyle karşılaştım. Bu videoda erkeklere, “en kolay kadın tavlama yolları“nın öğretildiği iddia ediliyor. Bu bende nostalji yarattı. Çünkü ben de 40 yıl kadar önce bu türden şeyleri arıyordum. Arayışım, biraz acil durum sonucuydu. Üniversitenin kafesinde bir arkadaş, sadece “Gel” diyen kafa hareketiyle kadını alıp götürmüştü. “Demek böyle oluyormuş” deyip ben de gözüme kestirdiğim kadına kafa hareketleri yapmaya başlamıştım. O gelmek yerine bir süre sonra bana bir not iletti.
Notta hangi evde buluşacağımız yerine, “Bu sinirsel hastalığını, gayri ihtiyari kafa hareketlerini tedavi edecek çok iyi bir nörolog tanıyorum” yazıyordu. Bu darbeden birkaç gün sonra bir hayat kadınına gitmiştim. Sonra “İlk ilişkin iyi geçti mi?” diye soranlara, “Galiba iyiydi, pek hatırlamıyorum” diye cevap veriyordum. Çünkü boşalmıştım ama ben boşaldığımda kadın benden en az 10 metre kadar uzakta bir yerdeydi.
Yeni ben 17-18 yaşlarında bu hayatta normal yollardan hiçbir kadınla tanışmamın imkânı olmadığına karar vermiştim. Şimdi 59 yaşındayım, o gün yaptığım değerlendirme hâlâ geçerli. Bugünlerde “Tao of Badass” videosu varsa o günlerde de kadınları seks için hipnotize eden kokular, kadınlarla konuşma kursları veya 3 adımda dünyanın en seksi erkeği olma dersleri filan vardı. Bu derse Manhattan’da başvurmuştum, ama hoca beni dünyanın en seksi erkeği haline getirmek için 3 adıma değil 5 milyon 867 bin adıma ihtiyacı olduğunu, ama buna ayıracak vakti olmadığını söyledi. Oradan da hayal kırıklığıyla ayrıldım.
O günlerde New York’ta şişme kadınlar çok popülerdi. Ben de “Madem gerçeğini bulamıyorum, onun yerine şişme kadın alayım” dedim. Ama onun sonu bile fiyasko oldu. Çok duygusal bir genç olduğumdan, şişme kadına sırılsıklam âşık oldum. Kıskançlık krizleri filan geçirdim. Onun beni yaşadığım evin kapıcısıyla aldattığından şüpheleniyordum. Geleneklerine bağlı iyi bir Türk olarak New York’ta bulabilseydim, şişme kadının suratına kezzap atacaktım. “Bana yâr değilse kimseye de yâr olmasın” diyecektim. Onun yerine şişme kadına bir delik açtım, benden sonra bir daha onu kimse şişiremesin diye. Daha sonra yaşadıklarım çok travmatikti. Bir gece kapıcının yaşadığı odaya habersiz girdim, o yatakta kesik attığım yere bandaj yapılmış şişme kadınla ateşli birleşme durumundaydı. Elimde o an silah olsaydı ikisini de vurmam, sonra da intihar etmem gerekiyordu. Çünkü lanet olası genlerim böyle benim, ne yapayım.
Reddedile reddedile kabul edilsem bile kadınlarla ne yapacağımı unutmuştum. Bir defasında okulun en güzel kızlarından birine (Arjantin-İtalyan meleziydi), çıkma teklif etmiştim, kadının nedense kabul edeceği tutmuştu. Belki de halime acımıştı veya benimle bilimsel bir deney yapacaktı. Tabii o kabul edince benim bir şey söylemem gerekiyordu, ama söyleyemedim ve bugüne kadar neler kaçırmış olduğumun hâlâ acısını çekerim. Bu okulda duyulunca arkadaşlar okulun her yerine altında “Asshole” yazan fotoğrafımı asmışlardı.
Dün internette “Tao of Badass” videosunun ilgimi çekmesi, belki de geçmişteki bu “Asshole” hatıram nedeniyle olabilir. Neyse bu videoyu da izledim, ama hâlâ kadınlar nasıl tavlanır bunu bilmiyorum. Gerçi bu yaşımda 17 yaşımdakine nazaran daha avantajlıyım sayılabilir; çünkü kadınlar acı gerçeği bilmediklerinden beni “Herhalde tecrübelidir” filan sanıp son zamanlarda bana daha iyi davranıyorlar. Ama bu sefer de ben sormaya üşeniyorum.
