Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AMERİKAN istihbaratının IŞİD’i tüm yönleriyle derinden tanıma çalışmaları sürüyor. Amerika’nın istihbarat çevrelerinde iyi kaynakları olan FOX Televizyonu’nda Türkiye saatiyle pazar sabahı 5’te bugüne kadar toplanmış olan istihbaratın iyi bir şekilde özetlendiği bir program yayınlandı

        Dikkatle izledim ve aldığım notları da sizlerle sıcağı sıcağına paylaşıyorum. Program biteli henüz yarım saat oldu, ben de hemen yazıyorum:

        1- IŞİD’in yükselişi Amerikan yönetimi açısından sürpriz değilmiş. IŞİD onlar için birdenbire ortaya çıkıveren bir örgüt değil. CIA 5 yıl önce IŞİD’i takibe başlamış. Ve başkana her gün sabah erkenden ilk iş olarak sunulan istihbarat değerlendirmesi raporlarında son bir yıldır IŞİD hep gündemin birinci maddesi olarak yer alıyormuş. Yani Obama yaklaşmakta olan tehlikenin çok önceden farkındaymış.

        2- IŞİD’in lideri Ebubekir Bağdadi, Amerika’nın Boston şehrinde yetişmiş. Orta ve liseyi bir Katolik okulunda okumuş. Babası da Harvard’da görevli bir tıp öğretim üyesiymiş, bir endokrinolog. Bağdadi’nin yetiştiği bölge Amerika’nın milliyetçi duyguları hayli yoğun olan ve lokal spor takımının adı bile Patriots (vatansever) olan bir yer. Bağdadi, Katolik okulundan sonra bilgisayar eğitimi almış ve iyi bir bilgisayarcı olmuş. Bu da IŞİD’in yeni teknolojleri ve sosyal medyayı kullanmaktaki uzmanlığını biraz açıklayabiliyor. Şimdi FBI’ın genellikle seri katiller hakkında rapor hazırlayan uzman profil oluşturucuları böyle bir ortamda yetişmiş olan ve bu geçmişe sahip olan bir insanın nasıl olup da sonunda Amerika’nın baş düşmanı haline dönüştüğünü ve sürecin nasıl işlediğini anlamaya çalışıyorlar.

        Amerika’nın Irak’ı işgali sırasında Felluce’de yaşanan vahim olaylar esnasında Ebubekir Bağdadi de oradaymış; Amerika’dan bölgeye gitmiş. Radikallik düzeyinin bu dönemde artmaya başladığı sanılıyor.

        3- Liderin kamuoyu önüne camide ilk çıktığı görüntüler istihbaratçılar tarafından kare kare izleniyor. Bunlardan Ebubekir Bağdadi’nin lüks tüketimden hoşlanan ve rahatına düşkün bir insan olduğu anlaşılıyor. Başta Bağdadi’nin o konuşma sürecinde kolunda bulunan pahalı marka saate dikkat çekiyorlar. Ayrıca konuşmasını yapmadan önce, konuşacağı kürsünün arkasında dişini fırçalarken görülüyor, sonra konuşmasını yapmak için kürsüye çıktığında kendisini sıcaktan korumak için arkasında bir vantilatör çalıştırdıkları görülüyor.

        4- Amerika’nın oluşturmaya çalıştığı koalisyonda İsrail adının hiç geçmemesine dikkat çekiliyor. Bunun şaşırtıcı olmaması gerektiği, çünkü Amerika’nın İsrail ile çok kapsamlı ve derin bir istihbarat ve eylem işbirliği içinde oldukları ve bunların gizli tutulacağı ve bu mücadelede İsrail’in rolünün hiç ortaya çıkmayabileceği de belirtiliyor.

        Programın ana noktaları bundan ibaretti. Türkiye saatiyle sabah yayınlanan programda bu konular işlenirken alttan geçen yazılar ise açıkça söyleyeyim benim moralimi hayli bozdu. Bunlarda Türkiye’nin IŞİD ile mücadeleye katılmakta ayak sürüdüğü ve Amerika’ya çeşitli zorluklar çıkardığı defalarca vurgulandı. Eğer durum gerçekten böyleyse bunun bazı sonuçlarının yakında görüleceği kesindir. Bence Amerika Türkiye’nin bu tavrına karşılık Kürt kartını daha fazla oynamaya başlayacak. Bu yönde de açık istihbarattan gelmekte olan bazı işaretler bulunuyor.

        Bu arada Amerikan yönetimi, IŞİD’e katılmak için bölgeye gittiği belirlenen Amerikan vatandaşlarının pasaportlarına rağmen ülkeye geri sokulmamasını nasıl sağlayacakları üzerine yasal çalışma başlattı. Bu iş için görüşleri sorulan bilim adamları arasında Harvard öğretim üyeleri de bulunuyor. Profesör Alan Dershowitz böyle bir yasal düzenlemenin mümkün olduğunu ve bunun da anayasaya uygun olacağını anlattı.

        Diğer Yazılar