Porno tarihinden notlar

Yöneticilerim benim tedaviye ihtiyacı bulunan bir ruh hastası olduğumu dülşünüyorlar.

Mutlaka terbiyesiz olmak zorunda olduğum ve olamasam ise bir aşamadan sonra tehlikeli bir şekilde çıldırdığım yolunda bir teşhisleri var.

Bu karar çoktan verildi de benim hangi mecrada delirmeme izin verebileceklerine uzun süre karar veremediler. Terbiyesiz uçuşundaki yazıların en çok haberturk.com’da uygun olacağı kararlaştıırıldı, adını Kırmızı Noktalı yazı koydular ve bana da haydi ne halin varsa gör dediler. Kendilerini uyardım beni bu kadar serbest bırakmak doğru bir iş değil. Sonra pişman olursunuz dedim ama yiğitliğe gölge düşürmemek için kararlarından cayamadılar. Ben en fazla dördüncü yazımdan sonra yasaklanacağımı hatta tamamen kovulacağımı düşünüyorum. Neyse bari geriye dönüşü olmayan yola bir kez girdik ben lafı fazla uzatmadan kırmuızı noktalı ilk yazıma başlayayım bari.

'JA, JA ICH KOMME'

Porno tarihi denilince benim ilk aklıma gelen bu almanca cümle oluyor. 'Evet, evet geliyorum' haykırışının ne anlama geldiğini başlığında porno olan bir yazıda açıklamam umarım ki gerekmiyordur. Eğer anlayamasıydanız, ya aptalsınız ya da bakiresiniz demektir.

Neyse bizim kuşağımız sanal seksle ilk kez anne ve babanız henüz tanışmadan bile önce tanıştık. Kameralarla odanın duvarında oynatılan prono filmlerinin tadı bir başka olurdu.filmin güzelliğini arttıran bir de basılma korkuydu..büyükler evde yokken biz liseli arkadaşlar evde toplanır ve karaborsadan bulduğumuz alman pornolarını izlerdik. Birkaç kaz film izlerken eve büyükler de geldi, onlara dökümanter izlediğimizi söylememize rağman bize nedense inannadılar . acaba nanmamaları o anda bazılarmızın pantalonunun ini halde olmasından mı kaynaklanıyordu ki. Neyse o fimler bir kadının bana değmesinin bile muhteşem orgazmlara neden olabildiği o dönemlerde bile benim sintrime dokunuyordu. Çünkü ortada hiçbir zevk estetiği olmadan harala gürele birleşmekten ibaet olan pornoyu . gol olmayan futbol maçı kadar sıkıcı buluyordum. Çok uzun yıllar sonra porno flmini tanımlayan belirgibn özelliğim bu tür sıkıcılıklar ve yavanlıklar olduğunu anlatan Umberto eco yazısını okuyuncaya kadar pornodan hoşlanmamamı bir anormallik olarak gördüm.

Benim mastürbasyon tarihimde devrimci etki yaratan dönüm noktası ise Amerika’da oldu.

Bir gün Times Square’de bir porno dükkanına girdim. Dükkanların ön bölümünde normal seks kitapları bulunuyordu. Ben o bölümleri hep hızla geçerim çünkü asıl eğlendirici heyecan verici seks anormal bölümdeydi. Son yıllarda ise sadece anormal seksin bulunduğu seks dükkanlarına gidiyorum böylece normal bölümde hiç vakit kaybetmeden aradığımı buluyorum.

Bir ipucu vereyim. New York’ta 42’inci sokak ile Beşinci Cadde köşesinden Macys’e doğru yürürseniz, 37'inci sokağa geldiğinizde sokağın içinde sola baktığınızda Kinematics adlı bir dükkan görürsünüz içinde, normal olan hiçbir şey yok bana güvenebilrsiniz. Şu ands kendimi anormalliğin Güzin ablası gibi hisssetmeye başladım.

Porno dükkanlarının anormal bölümlerinin en büyük yararı her insanda baskı altında tutulmuş olarak var olabilecek arzuların ortaya çıkmasını ve kişinin özgürleşmesini sağlamasıdır. Çünkü insan keşfedemediği arzular nedeniyle çok mutsuz olabilir. Örneğin eğer sizde eçşcinsel eğilimler varsa ve bunlar ortaya çıkmamışsa siz hala daha dolapta saklanmış duruyorsanız normal seks çabalarınız başarısız olacak ve siz ve çevreniz de mutsuz olacaksınız. (Ben Türkiye’de kadına karşı şiddetin temelinde çoğunlukla bu baskı altına alınmış eşcinselliğin rol oynadığını düşünüyorum yani cahil adam eşcinsel dürtülerinin öcünü kadından alıyor)

Bu tür yazılarda arada bir ciddi olmamı da mazur görün emin olun ki o ciddiyet krizleri geçici olacaktır. Burada amacımız hep birlikte biraz neşelenmekten ibaret.

Neyse porno dükkanının anormal bölümde ben de aradığımı buldum tabii. Ne bulduğumu merak ediyorsanız bu köşeyi düzenli okuyun, size ilerde bunu da açıklayacağım.

Kendi beynimin karanlık noktalarını kefşfetmemden başka dünyada ne kadar çok tuhaf seksüel deneyimlerin olduğunu da gördüm o anormal bölümlerde.

Burada anormal derken şunu da hatırlayın iki yetişkin insan arasında karşılıklı anlaşma yoluyla yapılan seksten bahsediyoruz. Bu tanımda yetişkin iki insan ve karşılıklı anlaşma anahtar kelimelerdir. Bu da unutulmasın.

Kendimi keşfettikten sonra yine yıllar önce içinde fetişistik seksin olmadığı porno izlemeyi tamamen bıraktım. Yıllar önce alman pornolarından neden sıkıldığımı da anladım.

Bir süreç içinde bir çok fetişizm türü bana normal de gelmeye başladı. Hiç tahmin etmeyeceğiniz toplumlarda değişik fetişizm takıntıları olduğunu gördüm.

Örneğin ülkenizde ayak ve bacak fetişizmi olağanüstü yaygın ve bu her gün daha da artıyor.

Bu iki fetişizm türünün bir çok defa erkeğin kadın tarafından aşağılanmasını da içerdiğini hatırlarsanız Türkiye’deki durum daha da ilginç hale geliyor. Düşünsenize maçoluğun bu kadar yaygın olduğu bir toplumda bu tür fetişist arzunun yaygın olması bana ilginç geliyor. Bu konuya da ilerde değineceğim ve ülkedeki durumu detayıyla inceleyeceğim. Gördüğünüz gibi bu köşede bile araştırmacı gazeteciliği ihmal etmiyorum.

Fetişler konusunda hemen her gün yeni bir şey keşfediyorum çünkü araştırmalarım kesintisiz devam ediyor.

Örneğin son olarak keşfettiğim de; bir de kadın tarafından tokatlanma fetişi diye bir şey var. Mazoşistik sekste erkeğin kadın tarafından tokatlanması gayet tabii ki normaldir ama bu bahsettiğim tokat başka tokat. Başka hiçbir boyut içermeyen tokattan ibaret. Bu fetiş türünde günlük kıyafetindeki kadın adamı tokatlıyor ve gidiyor bu kadar. Üstelik tokatını da şarkı söyleyerek atabiliyor. Bu fetiş türü en çok Hindistan’da yaygın. Şarkı söyleyen bir Hintli kadın tarafından tokatlanmanın tahrik edici görülmesini yadırgayanınız çıkabilir. Ben yadırgamadım bunu çünkü ben Almanların fetişistik arzularını bile yadırgamış değilim, yani ben biraz kaşarlıyım tuhaflıklara, herkesin arzusu, tercihi kendisine göre. Tavsiyem siz de hemen küçümsemeyin Hintlilerin fetişini, bir de kendiniz bakın görüntülere sonra kimbilir kendinizde de vardır böyle bir fetiş bunu anlarsınız. Keşfederseniz rahatlarsınız ve mutlu olursunuz, arada sadece birkaç tokat yersiniz o da bir şey değil tabii ki.

Bu aşamada editörüm Almanlar'ın fetişinin ne olduğunu yazmamı da istedi, internet okuyucusu merak edermiş böyle şeyleri. Ama hayır yazmayacağım çünkü yazılarımın kesilmesinin dördüncü yazımdan sonra olması fikrine alıştırdım kendimi. O nedenle Almanlar'ın fetişini de dördüncü yazımda açıklayacağım biraz sabredin. Haydi bana baş baş artık yazmaktan sıkıldım hem internet şu anda bana lazım evde tek başınayım. Hemen şu an ‘Divine bitches’adlı siteyi ziyaret edip azıcık eğlenmek için çok uygun. Görüşürüz sonra tekrar baş baş.