Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR zamanlar gazino kültürü hâkimdi gece hayatına. Büyük işadamından namlı kabadayısına, medya patronuna kadar herkes, gece hayatının maestrosu olarak görülen Fahrettin Arslan gibi patronların usta yönetimindeki gazinolarda eğlenirlerdi. Bir yanlış adımda, bir tek kural dışı davranışta ortalığın tamamen karışabileceği bu ortamda toplumun her kesiminden insan düzgün bir gece geçirirdi. Gazinolar büyük olduğundan ve haftanın altı günü program yapıldığından, bazı günler ilave kadın matineleri de konulduğundan para kazanıyordu. Assolistler ve diğer sanatçılar da yeterince para kazanırlar; para akışı olduğundan gazino patronları fiyatlara büyük artışlar getirmeden işleri döndürürlerdi. Bu da gazinoların aileyle birlikte gelinebilecek yerler olması demekti. Karı-koca ve hatta çocuklarla birlikte gazinoda bir gece eğlenen orta sınıf bir aile, bütçesini darmadağın etmeden yapabiliyordu bu işi. Sonra gazino kültürü çökmeye başladı. Bu çöküş, ülkede paranın el değiştirme ve eski paranın yerine yeni paranın yerleşmesi sürecinde oldu. Gece hayatına yeni ve kolay para kazanmış insanların girmesiyle bir gece kültürü silinmeye başladı. O sınıftan insanlar, bir gazinoyu ayakta tutan ve düzgün eğlenilmesini sağlayan adap ve kültürden yoksunlardı. Onların yarattığı ortam nedeniyle orta sınıf aileler gece hayatına çıkmaz oldular. Gece hayatından ailece eğlenme kavramının çıkmasıyla birlikte gazinolar tamamen ortadan kalktı. Bütün her şeyin üstüne zengin çocukları diye adlandırılabilecek genç bir grup eğlence hayatında boy gösterdi. Onlar hiçbir geleneğe bağlı değillerdi. Gazinoların düzgün eğlenilmesini sağlayan adap ve kültür onlara çok çok uzaktı. Ve üstelik bu grup gece hayatına alternatif yeni bir adap ve kültür de getiremiyorlardı. Çok genç olmaları ve tecrübesizlikleri nedeniyle sadece belki çılgınca eğleniyorlardı, ama eğlenceye yeni bir adap ve kültür getirme işi onların boyunu aşıyordu.

        YENİ TREND

        Şimdi ise çok ilginç yeni bir gelişme oluyor. Gece hayatında gazinolar tekrar aranır hale geldi. Orta sınıf, ailece gece eğlenmeyi tekrar istiyor. Bunun ortamının tekrar oluştuğuna dair yaygın bir inanç var. Sadece gençlere özgü mekânlarda eğlenen gençler bile ders ve okul sorumlulukları gerektirdiğinde eğlenceden çekilme yolunda tavır koymaya başladılar. Eğlence yaşamında aile değerlerinin ve sorumlu eğlenmek isteyenlerin damgası vurulmaya başlanıyor.

        ALTÜST OLDUK GERÇEKTEN

        Dün akşam “ALT ÜST MUHABBETLER” programımızda Cenk Eren’le konuştuk bütün bunları. Gece hayatını çok yakından bilen bir isim olarak, gazino kültürünün yeniden canlandırılması gerektiğine inanıyor Cenk Eren. Ve tecrübeli isimler Oya Aydoğan ile Tanyeli de aynı fikirdeler. Kısa süre önce sohbet ettiğimiz tecrübeli isim Ahu Tuğba da gazino kültürünün özlendiği fikrinde. Cenk Eren, deyim yerindeyse eski Maksim Gazinosu’nun mikro düzeyde canlandırılması olarak tanımlanabilecek bir gazinoyu İstanbul’da açtı. “Sortie Live by Cenk Eren” adlı gazino, açılalı çok az olmasına rağmen müthiş rağbet görüyor. Özel davetler için gazinoyu geceliğine kapatmak isteyen birçok ünlü isim var. Burada performansın olduğu gecelerde eski gazino kültürü aynen yaşanıyor. Toplumun her kesiminden gelen insanlar, belirli bir adap içinde birlikte eğleniyor. Dedim ki: “Siz çok zor bir görev üstlenmiş durumdasınız. İşiniz sadece müşteriyi eğlendirmek değil, ayrıca yeni eğlence kültürü de buradan çıkacak. Siz bu kültürü doğurmak görevini de üstlenmiş durumdasınız.” Bu yorumuma hem Cenk Eren hem de Oya Aydoğan katıldılar.

        ORTA SINIF TEKRAR ÂLEMDE

        Orta sınıfın ailece eğlenceye çıkarılmasının çok önemli olduğuna hepimiz katılıyoruz. Bu nedenle Cenk Eren talebin bir bölümüne cevap vermek için bir de alkolsüz gazino açmayı planlıyor. Buna da talebin büyük olduğunu söylüyor. Ben çok eskiden ailemle gittiğim gazinolarda alıştığım şekli bırakamayacağımı ve alkolsüz gazinoya gitmeyeceğimi söylemekle birlikte içkisiz gazino fikrine aileler açısından tamamen destek verdim.

        BİR SENTEZ OLUŞACAK

        Ben gazinoya gittiğimde adabımla rakımı yudumlayarak sahneyi izlemeyi tercih ediyorum. Tercihi benim gibi olan aileler bu tür gazinolar gidecekler, tercihi böyle olmayanlar da içkisiz gazinolara gidecekler. Hem içkili hem de içkisiz gazinolara ailelerin çekilmesi gerekiyor. Sonra her birinde doğan yeni eğlenme kültürü birbiriyle “konuşup”, ortaya Türkiye’nin yeni eğlence kültürünü çıkaracaklar. Anlayacağınız gece yaşamı açısından şu anda çok önemli bir tarihi geçiş sürecinde bulunmaktayız.

        GNH diye yeni bir kavram

        GLOBALLEŞMENİN yeni dinamikleri sadece şirketleri değil ülkeleri de yaratıcı yeni fikirlere zorluyor. İki yükselen dev Hindistan ve Çin’den gelebilecek her türlü değişim rüzgârına açık olan ve bunu bir şanssızlık olabilecekken kendisi için bir şansa, avantaja çevirmiş bir ülke var. Adı Bhutan. Haberlerde adı pek duyulmaz, ama bu ülke çok önemli bir şey yapıyor ve gelecekte trend olabilecek global bir örnek oluşturuyor. Bu ülke bir süredir “gross national product-GNP” (milli gelir düzeyi) yanında kendisine “gross national happiness- GNH” (milli mutluluk düzeyi) oluşturmuş durumda. Yani bu Budist ülke vatandaşlarının mutluluk düzeyini ölçüp bunu daha da artırmayı kendisine devlet politikası haline getirmiş. GNH şu faktörler göze alınarak ölçülüyor; - Psikolojik iyilik durumu, - Zamanın nasıl kullanıldığı, - Alt gruplardaki toplumsal dinamizm, - Kültür-sağlıkeğitim- çevre koşullarının iyiliği ve değişik çevre koşullarının en iyi kullanım endeksi, - Yaşam standardı, - Yönetimden duyulan tatmin ve mutluluk. Bhutan çok devrimci bir işe girişerek bize dünyanın geleceğinde devletlerden neyin bekleneceğini şimdiden göstermeye başladı. Bhutan gibi küçük bir ülkenin Amerika ve diğer büyük ülkelere örnek oluşturması da global düzenin ayrı bir yönüdür.

        Meslekte düzey çok düştü

        BİR toplum yavaşlamaya, farklı düşünen insanlara söz hakkı tanımamaya, vasatı tutturanların el üstünde tutulduğunda toplum olarak topyekûn düzeyini aşağıya çekmeye başlayabilir. Bu başladığında toplumun her kesimi bundan nasibini alır. Ben medya sakinlerinde bunu özellikle görüyorum. Konu en belirgin biçimde mizah yazdığımda ortaya çıkıyor. Üstüne basa basa mizah yazısı olduğunu söylediğim, 9 yaşındaki çocuğum okusa rahatlıkla mizah olduğunu anlayacak yazılarım, bazı gazeteciler tarafından ciddi olarak yorumlanıp üzerinde yorumlar yapılabiliyor. Tabii kabul ediyorum, bizim sektörde mizah yazısına alışmak ve kabul etmek daima çok zordu. Ama durum hiçbir zaman şimdiki kadar vahim olmamıştı. Topyekûn bir vasatlaşma ve zihinlerin gerileyişi yaşanıyor. Ben hatta bir ara “Mizah yazılarımda sayfanın başına ‘Bu bir mizah yazısıdır’ diye bir damga mı vursam acaba” diye düşünmeye başladım. Ama bu hareket, mizahı görünce anlamayanlara ayıp olur diye bundan şimdilik vazgeçtim.

        Diğer Yazılar