Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnsanın içini burkuyor ama bir gerçek var ortada; Artık anlı şanlı Gülhane’miz yok!

        OHAL kapsamında çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname, silip süpürdü bu kuruluşu...

        Birkaç sapığın yaptığı şey gerekçe gösterilerek koskoca Gülhane ve tüm askeri hastaneler birkaç gün önce Sağlık Bakanlığı’na devredildi...

        Bu duruma büyük tepki gelince, şimdi biraz olsun geri adım atılıyor ve farklı formüller üretilerek ‘Askeri Hekimlik’ –bir ölçüde- kurtarılmaya çalışılıyor.

        Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı (MSB) ve Sağlık Bakanı bir araya gelerek yeni bir düzenlemeye gidiyorlar...

        GATA’nın enkazı üzerinde alınan kararları şöyle özetlemek mümkün;

        1- Askeri öğrenciler, MSB’ye bağlı olarak kurulmuş olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi ile sivil fakültelerde okuyacaklar.

        2- Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne, bazı tıp fakültelerine (Hacettepe gibi) ve bazı teknik üniversitelere (ODTÜ ve İTÜ gibi) girenlerden, askeri öğrenci olmak isteyenler arasında seçim yapılarak MSB’ye alınacak...

        3- Bu askeri öğrenciler, gündüzleri kendi fakültelerinde ders görecekler, okul sonrasında da Fakülte ve Yüksek Okullar Komutanlığı (FYO) adıyla ve MSB’ye bağlı olarak açılmış olan yurtlarda kalacaklar...

        (FYO yurtları eskiden de vardı. Bizler üniversitelere girdikten sonra Askeri Doktor olarak MSB’ye bağlı bu askeri yurtlarda kalmış, üniformalı olarak okula devam etmiştik.)

        4- Fakültelerden mezun olan Askeri Hekimler, uzmanlık eğitimlerini Sağlık Bilimleri Üniversitesi içinde alacaklar. Anlaşıldığı kadarıyla, verilecek uzmanlık eğitimi sadece askeri hekimliğe özgü dallarda olacak. Örneğin, psikiyatri, ortopedi, savaş cerrahisi gibi.

        Çocuk hastalıkları ve kadın doğum gibi, askeri hekimlikle birinci derecede ilgili olmayan dallarda uzman yetiştirilmeyeceği gibi bir hava var...

        5- Sağlık Bilimleri Üniversitesi dışında, bazı tıp fakültelerinden de, uzmanlık eğitimi alma yönünden yararlanılacağı anlaşılıyor...

        6- Askeri hekimler, eskiden olduğu gibi, mesleklerinin ilk yıllarında uçuş birliklerinde, gemilerde ve sahra hastanelerinde görev yapacaklar...

        7- Rütbeler devam etse de, askeri doktorun üniforma giyip giymemesi konusu net değil...

        (Askeri hekimlerin bir bölümü üniformayı seviyor olsa da, genel kanı hekimlik üniforması sayılan beyazların yeterli olacağı yönündedir. Yani bir doktor sadece mesleğini yapıyorsa, yani askeri bir yönetici değilse, onun sadece kendi üniforması olan beyazları giymesi doğru bir yoldur.)

        8- Sivilleşen askeri hastanelerde yönetici yardımcısı bir asker oluyor ve sorunları onun çözmesi sağlanıyor.

        9-Terörle mücadele bölgelerinde, Genelkurmay isterse askeri hastaneler açılabilecek...

        ÜÇ AYAĞINDAN İKİSİ

        Askeri hekimliğin üç ayağı vardır (vardı!);

        İlki tıp fakültesi ayağı...

        İkincisi, uzmanlık eğitimi veren Gülhane’nin oluşturduğu akademik ayak...

        Üçüncüsü ise askeri hekimlerin uzman olarak çalıştığı askeri hastaneler ile Gülhane Hastanesi ayağı...

        Şimdi bunlara bir göz atalım;

        Askeri hekimliğin ilk ayağı olan Gülhane Askeri Tıp Fakültesinin kaldırılması ve askeri öğrencilerin sivil tıp fakültelerine giren öğrenciler arasından seçilmesi kararı kesinlikle doğrudur. Bu öğrencilerin FYO denen askeri yurtlarda kalmaları da eski bir uygulamanın geri getirilmesidir ve doğrudur...

        İkinci ayak olan, uzmanlık eğitiminin verildiği ve her askeri doktorun ‘yuva’ olarak gördüğü Gülhane’nin yok edilmesi ile ne yazık ki, askeri hekimliğin temel direği kırılmıştır...

        Üçüncü olarak, askeri hekimliğin uygulama ayağı olan askeri hastaneler de Gülhane ile aynı kaderi paylaşmış ve sapık bir darbe girişimine kurban edilmiştir.

        Dileriz, Gülhane ve askeri hastaneler için alınan kararlar, askeri hekimlikte çok büyük tahribat yapmadan değiştirilir...

        Diğer Yazılar