Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Büyük hocalarımızdan biri olan Prof. Dr. Rıdvan Ege’yi geçenlerde yitirdik. Onun kurmuş olduğu Ufuk Üniversitesi, vakıf üniversiteleri içinde iyi örnek olarak gösterebileceğimiz bir üniversitedir. Sadece bilim insanı yetiştirmeyi düşünen Rıdvan Hocamızın büyük armağanıdır bizlere.

        HOCAMIZIN BİLİMSELLİĞİ

        Tıp eğitimini, yaşamının temeli olarak kabul eden bu büyük insanın cenazesinde Prof. Dr. Mehmet Haberal ile Eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin dışında hiçbir politikacının olmadığını yazdı gazeteler. Ben de ölüm haberini iki gün sonra İzmir’de öğrendim.

        (Burada bir haksızlık yapmamak gerekir. Siyasetçilerin bir bölümü; fotoğrafların çekildiği cenaze namazında ön saflarda bulunmaz veya orada bulunsa bile namaza katılmazlar. Kimileri de gazeteciler tarafından tanınmadığı için gazetelerde yer almayabilirler.)

        Ankara Üniversitesinden hocamdı. Gülhane geçmişiyle, yani eski bir askeri doktor olarak da bugün yıkılmış olan bu sevgi yuvasından büyüğümdü.

        Ufuk Üniversitesi’nin kuruluş yılı olan 1999’da TBMM’deydim. Onun, elinde sürekli taşıdığı küçük çantasıyla milletvekillerini tek tek dolaşarak, açmak istediği üniversiteyi tanıtma ve yasayı çıkarma gayretlerini hiç unutmam!

        Ankara Üniversitesi’nden ayrılmadan önce ‘Trafik Vakfı’nı kurdu. Onun üzerinden Trafik Hastanesi’ni açtı. Daha sonra da bu hastaneyi Ufuk Üniversitesi’ne çevirdi. Yüzlerce, binlerce doktor yetiştirdi.

        Ne bir şovunu gören oldu, ne de bugün izlediğimiz bazıları gibi kurduğu vakıf üzerinden vurgun yapmayı düşündü!

        GÖSTERİŞSİZ BİR ÖLÜM!

        Sadece tıp eğitimini yücelterek hekimliği daha donanımlı hale getirmek için yaşadı. Siyasetçilerin kapısına sadece iki kez gitti. İlki, Trafik Hastanesi’ni açmak için, ikincisi de Ufuk Üniversitesini...

        Cenaze töreninde, bulunması gerekenlerden kimsenin bulunmamasına şaşırmamak gerekir. Eğer o farklı biri olsaydı, onu uğurlayanlar daha cami avlusunda birbirini ezecek kadar çok olur, gazeteler tam sayfa ilanlarla dolardı.

        Oysa şimdi, büyük ilan verenlerin yerine onun geçmişini, bilimselliğini ve dostluğunu vurgulayan birkaç küçük ölüm ilanı çıktı, o kadar!

        Güle güle değerli Rıdvan hocam!

        Sen, bütün gazetelerin, bütün sayfalarını dolduracak bir sevgi ve saygı ilanını hak edecek kadar gönlümüze yerleştin.

        Diğer Yazılar