Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir elinde elin kalkanı

        Bir elinde elin Patriot’u

        İki elinde elin atom bombası…

        Yarim ne kadar da bağımsız.

        Bir yanında Filistinli çocukların katilleri…

        Bir yanında Mısır darbesinin zalimleri…

        Bir yanında sömürgeciliğin, emperyalizmin feriştahları…

        Yarim ne kadar da hümanist.

        Bir yanında tarihteki tek atom bombalarını atanlar…

        Bir yanında kimyasalları despotlara satanlar…

        Bir yanında işgalciler bir yanında hanedanlar…

        Yarim ne kadar da demokrat.

        ***

        Suriye’de seri insanlık suçları işleniyor.

        Rejim katil…

        Muhaliflerin birçoğu da.

        O yüzden “kimyasalı kim kullandı” sorusu bile henüz ortada; BM araştırıyor.

        Ama araştırma bitmeden, ABD’nin iştahı bendini aşıyor.

        ABD Dışişleri Bakanı “kesin kanıt var” diyor; şahin kadınlardan Ulusal Güvenlik, yani Savaş danışmanı “Kesin, çok kesin” diyor. Ki o orada İsrail temsilcisiyle de görüşüyor. ABD’nin BM Temsilcisi Hanım da öyle; “Twitter”dan infaz kararı bildiriyor.

        Sanki bölgenin iliğini emmiş olan kendileri değilmiş de hep insanlık kovalamışlar gibi, saldırının en heveslisi İngilizlerin, “Kıbrıs üssünde” yığınak yaptığı söyleniyor.

        Akdeniz’den ABD füzelerinin başı uzanıyor.

        Çocukları zalim diktatörün kimyasalından korumak için, bombardıman yoluyla çocukları da öldürmeye hazırlanıyor İnsan Hakları!

        Tarihte onca sivil katliamı var, misal Filistin diyelim.

        Onca BM kararı bile var.

        Bir kez bile bir müdahale, bir insan hakları savaşı aklından geçti mi Batı Demokrasim!

        Nazilerin vahşeti ardında, nasıl da masumlaştırıldı Hiroşima-Nagazaki ve Dresden!

        Sahi Saddam İran’a saldırırken, gazlarken, kim vermişti kimyasalları?

        Aynı gazlar Halepçe’de Kürt çocukları boğarken, kim anahtar teslim sağlamıştı o katliamı?

        ***

        Esad sizin baş arkadaşınızdı, kankanızdı

        Esed de sizin baş düşmanınız, kanlınız oldu.

        Ama Ankara, bahtı kara, bak şimdi kimlerin de yanında konuşlandığına.

        Mısır’da darbeye darbe, katliama katliam diyemeyenler, demek bir yana destekleyenlerle birlikte, başka bir katliam hesabını soracaksın; tabii artık sana da iyi bir rol varsa.

        “Sünni blok” diye sayıklarken, ABD, İngiltere, Avustralya ve İsrail’i de mecburen o bloktan sayacaksın!

        Washington Post anketine göre, Irak yalanlarından ağzı yanmış o savaşsever ABD halkının bile artık yüzde 64 hayır dediği bir müdahaleye kendi halkını ikna etmek, halktaki o eski savaş-işgal karşıtlığını imha etmek için uğraşıp duracaksın.

        Suriye’ye karşı Patriotların, İran’a karşı Kürecik kalkanının, tüm komşularına karşı atom bombalarının gölgesinde, esasen bir rehine gibi, anti-emperyalizm, bağımsızlık ve insanlık taslayacaksın.

        ***

        Meselenin sadece diktatörler olmadığını biliyoruz

        Öyle olsa Mübarekler, darbeler, Bahreyn’de barışçı göstericileri bile katleden Suudi rejimi vesaire böyle desteklenmezdi.

        Meselenin sadece katliamlar olmadığını da biliyoruz.

        Öyle olsa bir gecede on binlerce Endonezyalının, onca Iraklı, Afgan sivilin; onca darbe katliamının; onca Filistinlinin katli de dert edilirdi.

        Meselenin sadece kitle imha silahı olmadığını iyice biliyoruz.

        Öyle olsa Batı’nın kimyasalları, ABD’nin napalmları, İsrail’in fosforu, misket bombaları da böyle sorgulanırdı.

        Meselenin sadece çocuklar olmadığını da biliyoruz.

        Öyle olsa Afganistan’da, Yemen’de insansız hava katilleriyle “yanlışlıkla” öldürülen çocuklar, Irak’ta bırak bombardımanı sadece ambargoda açlık ve ilaçsızla öldürülen on binlerce çocuk, küresel ekonomik-finansal densizlik ve arsızlığın Afrika’da ölüme mahkûm ettiği on binlerce çocuk için de yanardı kalpler.

        ***

        Mesele tamamen öyle olsaydı…

        13 yaşında gözaltına alınıp öldürülen, cesedi asit kuyusuna atılan kendi çocuklarımız için de durmazdı gözyaşımız.

        Ve 50 bin ölümüzün cenaze töreni bitmeden, bölgede daha çok çocuğun ölümüne koşturmazdı başımız!

        Diğer Yazılar