Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sarkozy ateşle oynuyor ve bir detayı gözden kaçırıyor, daha doğrusu hâlâ “hasta adamla” ilgili karar aldığını sanıyor. Dikkatli bak Sarko Efendi; “hasta olan” artık Avrupa ve bu hastaya acıyarak bakan dev bir Türkiye, hatta Türk-İslamcoğrafyası ortaya çıkıyor...

        Sevgili dostlar, Fransa’nın neyine güvenerek böyle bir işe kalkıştığını anlamak çok zor değil. Almanya’ya ve arkasında “var olduğunu” sandığı “Avrupa coğrafyasına” güveniyor. Ve en kötüsü, aslı olmayan bu güven günden güne küstahlaştırıyor kendisi Fransız dahi olmayan “Sarko Efendi”yi!

        Sonuç: 1900’lerin başında paylaşmak için büyük bir iştahla masa başına oturduğunuz “hasta adam” yok artık! Yeni Dünya Düzeni içinde “lider olan” ve tek başına Avrupa’nın yerini almaya aday bir Türkiye var! Sarko Efendi başta olmak üzere, kendilerini “kırık Avrupa atı” üstünde şövalye sanan bütün “Avrupalı sözde liderlere” seslenerek bitirmek istiyorum: YENİ DÜNYA DÜZENİ içinde “en güçlü üç merkezden biri olacak Türkiye ve periferisiyle ilgili yanlış adımlar atarsanız” HELAK OLURSUNUZ!

        Fransızlar şu tarihi detayı unutmasınlar: 'Ermeni yer değiştirmesi' kararını Alman paşaları aldı!

        "Ermeni yer değiştirmesi" dahil birçok önemli “kararı veren” Osmanlı bürokrasisinin 1854’ten sonra “değişen” durumuna birlikte bakalım ve bazı kaynaklardan alıntılar yapalım:

        Alıntı 1: “...Baron Rudolf Von Sobbettondort hem Türk hem de Alman vatandaşıydı. Osmanlı, son zamanlarda Alman nüfuzu altındaydı ve bunun oluşmasında gizli bir örgütün çok büyük etkisi oldu... 1826’dan beri gizliliğe itildiği için masonlarla da oldukça yakındılar. Son dönemde hem Osmanlı hem de Alman aristokrasisini esir alan gizli bir örgütün varlığı kesindir. Almanya’da Alman milliyetçiliğini yönlendiren örgüt, Türkiye’de de Türk milliyetçiliğini denedi. Almanya’nın pagan kökenlerine inmesini düşünen örgüt, Türkiye’de de şamanizmi canlandırmaya çalıştı. Her iki örgüt de ‘komünizme’ karşıydı. Halkın desteğini alamayacak sahte komünist partiler kurmak esastı... Bu yapılanmanın ortaya attığı ana fikir; Rusları yalnız bırakmak adına Ermenilerin yer değiştirmesiydi...”

        O döneme ait önemli bilgiler bunlarla da bitmiyor...

        İşte Ermeni Araştırmaları Enstitüsü’nün belgesinden alıntılar: “...1915 yılı başlangıcından itibaren Alman Büyük Karargâhı’nda yapılan değerlendirmeler, üst komuta kademesi tüm savaş boyunca Almanlara teslim edilen Osmanlı ordusu ve en önemlisi bir Alman tarafından yönetilen Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı gibi etkenler sonucunda Osmanlı Ordusu kendi ülkesini korumaktan çok, Alman ütopyasına hizmet eder hale gelmişti... Bu süreç ‘Ermenilerin geçici bir süre zorunlu göç ettirilmesiyle’ sonuçlanan 1915 Geçici İskân Yasası’nın çıkarılmasına kadar net olarak devam etti... Bu dönemde Osmanlı Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkanı dahil olmak üzere komuta kademesinin büyük bir bölümü Alman generallerden oluşuyordu...”

        Sonuç: 1854 “Kırım Savaşı borçlanması” sonrası başlayan dönemde, “Osmanlı yavaş yavaş Alman kontrolü” altına girdi! Bu kontrolün doğal bir sonucu olan “Ermeni yer değiştirmesi” Almanların aldığı bir karar ve uygulayan da Alman generali olan Osmanlı Genelkurmay Başkanı ve ona bağlı diğer “Alman generalleri”ydi!

        Son söz: Bu detaya da dikkatli baksın Avrupalı tosunlar!

        Diğer Yazılar