"Halep'te insanlık ölmesin" kampanyası

Toplantının açılışında konuşan Kurtulmuş, "(Halep'te insanlık ölmesin) çığlığını Türkiye'ye ve bütün dünyaya yaymak için, bu çığlığa milyonları ortak etmek için bu salonda bir toplantı düzenliyoruz. Bu toplantıdan sonra burada ortaya koyduğumuz bu ses, çıkardığımız bu nefes, bütün Türkiye ve İslam dünyası tarafından duyulacak ve gereği yerine getirilecektir, ümidini taşıyorum." diye konuştu.

Bu toplantının sadece yardım kampanyasının anonsu olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Halep'te medeniyetin yok olması, insanların ölmesine karşı çıkarılmış bir ses." ifadesini kullandı.

Bu kampanyanın bir anlamda "İnsanlığınızı hatırlayın kampanyası" da olduğuna işaret eden Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"2011 yılının Mart ayından itibaren başlayan fevkalade hazin bir tabloyla karşı karşıyayız. İlk üç yılı, rejimin baskıları sonucu ortaya çıkan bir iç savaş, ikinci üç yılı ise egemen güçlerin kullandıkları maşaları vasıtasıyla oluşturduğu vekalet savaşlarıyla geçmiş olan bir kargaşadan, bir iç savaştan, kimin niçin öldüğünün belli olmadığı bir savaşla muhatabız. Bu savaş insanların ezildiği ve yok edildiği bir savaştır. İnsanlık onuru adına ne varsa onun ortadan kaldırıldığı bir savaştır. Bu savaşın defaatle kimyasal silahların kullanıldığı, kullanılan kimyasal silahlara karşı uluslararası camianın 'tuh tuh yazık olmuş'tan öte hiçbir şey söylemediği, sadece savaşta bombaları kullananların değil, bu bombaları kullananlara seyirci kalan, onların sırtlarını sıvazlayanların da insanlıktan sınıfta kaldıkları bir savaştır."

- "Uluslararası camianın kendi onurunu katlettiği bir savaş"

Bu savaşın uluslararası camianın da "Kendi onurunu katlettiği" bir savaş olduğuna dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bugün burada ortaya konulacak sesin, insanlığa insanlığı hatırlatacak bir ses olduğunu bildirdi.

Müslümanların kanı akıtıldığında, sürgüne gönderildiğinde, açlıktan öldüklerinde uluslararası camianın kılının kıpırdamadığını kaydeden Kurtulmuş, "Dünyanın başka yerlerinde, benzer trajedileri çok ciddi şekilde karşılayan ve bunları çözmeye çalışan uluslararası camia, ne hikmetse Halep'te ses çıkarmadığı gibi Myanmar'da, Kudüs'te de ses çıkarmıyor." diye konuştu.

İslam dünyasının insanlarının, dünyadaki zalimlere "dur" diyecek bir güce kavuşması için mücadele etmesi gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, birinci Sykes Picot ile sınırları çizerek, katlettikleri insanlardan gönül sızısı hissetmeyenler gibi, bugün de ikinci Sykes Picot'un mimarlarının gönüllerinde en ufak bir sızı hissetmediklerini bildirdi.

- "Bu vekalet savaşları merhamet dilenerek sona ermez"

Bu vekalet savaşlarının merhamet dilenerek, sona erdirilemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Dünya 5'ten büyüktür" demeye devam edeceklerini, dünyanın yeni ve daha adil bir sisteme kavuşması için mücadele vereceklerini aktardı.

Halep meselesinin sadece Suriye'nin bir iç meselesi değil, bunun yeni bir Sykes Picot'un parçalarından biri olduğunu anlatacaklarını belirten Kurtulmuş, "Büyük resim, bu coğrafyanın bir kere daha etnik, mezhep temelinde bölünmesidir." dedi.

Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

"Büyük resmi görmezsek, 15 Temmuz gecesinde bu şehirde Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin üzerine atılan o bombanın arkasındaki niyeti anlamaz, o niyeti çözemez ve ona tedbir alamayız. PKK'nın herhangi bir ilçede kazdığı çukurda patlattığı bombanın ne anlama geldiğini de anlayamayız. Büyük resim açıktır. Büyük resim, bu ülkenin halklarının kalıcı bir şekilde birbirlerine düşman edilmesi, yokluğun, çilenin, yoksulluğun girdabına düşülerek, insanların hayattan koparılması ve düşmanlık girdabında uzun yıllar boyunca sürecek bir çaresizliğin içine itilmesidir. Bunu önlemek için bütün gücümüzle mücadele edeceğiz."

- "Yanınızdayız, yanınızda olmaya devam edeceğiz"

Kurtulmuş, kampanya afişinde kullanılan fotoğrafa dikkati çekerek, "Şu çaresizliğe, kimsesizliğe, ezilmişliğe bakar mısınız. Mustazaflık kavramının tam manasıyla tecessüm ettiği şu resme bakar mısınız." diye konuştu.

Bu insanların tam bir çaresizliğin, insanlık tarafından unutulmuşluğun, umutsuzluğun içinde bulunduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu yüz ifadelerinin ne manaya geldiğini anlayacak en önemli halkın Türk milleti olduğunu kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu kampanya ile Halep'teki vatandaşlara, "Biz Türk halkı olarak, Osmanlı'nın, Selçuklu'nun torunları olarak yanınızdayız, sonuna kadar yanınızda olmaya devam edeceğiz." mesajını da vermek istediklerini bildirdi.

Bu kampanyanın sadece insani yardımdan ibaret olmadığına değinen Kurtulmuş, "Bu kampanya, Halep halkına, Suriye halkına ve bütün mazlum milletlere 'biz buradayız, biz daha ölmedik. Biz ölmedikçe Allah'ın izniyle siz de hayatta kalırsınız' mesajını verme kampanyasıdır." diye konuştu.

- "İnsan olduğunuzu hatırlatmak istiyoruz"

Suriyeli sığınmacılara 15 milyar dolara yakın yardımda bulunulduğunu anımsatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu milyar dolarları harcarken, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğumuz için biz bunları harcamadık. Kasalarında çil çil altınları olanlar, merkez bankalarında döviz rezervleri olanlar, sadaka mertebesinde bile sayılmayacak ufak tefek hibeler gelirken, Türkiye 15 milyar doları zenginliği dolayısıyla değil, gönül zenginliği dolayısıyla, bunu bir vazife telakki ettiği için yaptı."

Bu kampanya dolayısıyla ikinci mesajı da uluslararası camiaya vermek istediklerini aktaran Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Siz birkaç bin mülteci karşısında ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Onun için bize diyorsunuz ki "bunları kendi ülkenizde tutun, sakın Avrupa'ya göndermeyin.' Biz, dünyanın hiçbir ülkesi bunları istemese de, bu kardeşlerimize bakmayı insanlık vazifesi olarak telakki ediyoruz. Ama sizin de insan olduğunuzu size hatırlatmak istiyoruz. Halep'te ölen her bir insan sizin haz etmediğiniz, uzakta gördüğünüz, Ortadoğu'nun sıradan insanları olarak baktığınız insanlar olabilir. Ama hiç unutmayın ki burada ölen her bir insan, her bir çocuk doğuştan hazreti insan olarak doğmuş, sizin kadar eşit haklara sahip olan yeryüzünün eşit ortaklarından birisidir. Her bir Halep'te ölen çocuk, dünyanın eşit ortaklarından birisinin kaybı anlamına gelir."

- "Bu kan denizi, insanlığı boğacak olan bir denizdir"

"Bu kan denizi, insanlığı boğacak olan bir denizdir. Bunu durdurmak, buradaki insanlık trajedisine son vermek için bütün ülkeleri seferberliğe davet ediyoruz." çağrısında bulunan Kurtulmuş, uluslararası camianın Halep'te kalıcı bir barışın tesis etmesini ve insani yardımların bir an önce ulaştırılmasını temin etmesini istedi.

Ortadoğu'daki bu vekalet savaşlarının, küresel emperyalizmin kendi çıkarlarını, siyasi hedeflerini maksimize etmek için yaptıkları bir savaş olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Ortadoğu'daki bu vekalet savaşlarına, eğer bu emperyal güçler son vermezse, vekalet savaşının esas tarafları olan ülkeler bir müddet sonra bu savaşların sonuna gelecekler ve birbirleriyle büyük bir savaşın eşiğine geleceklerdir." ifadesini kullandı.

"Üçüncü büyük savaşın arefesinde" olunduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, "Zaten çoktan başlamış olan üçüncü ekonomik küresel savaş, vekalet savaşları insani bir şekilde sonlandırılamazsa, bölge halklarının kendilerini yönetebilecekleri zemin hazırlanmazsa bir müddet sonra sonuna gelecek, vekalet savaşları korkarım ki bölgesel ve ardından küresel savaşların bir adımını oluşturacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kampanyada toplananlar, Halepli kardeşlerimize ulaştırılacak"

Bu savaşın bütün insanlığı etkisi altına alabilecek bir savaş olduğuna değinen Kurtulmuş, "Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda Suriye'deki bu acı son bulacak. Halep ölmeyecek, Halep'teki o inanç, o medeniyet, o büyük kültür yeniden ihya ve inşa edilecek. Halep, Ortadoğu coğrafyasının en önemli şehirlerinden birisi olmayı yeniden sürdürecek. Ümit ediyorum ki Musul da en kısa zamanda İslam'ı kirli emelleri için istismar eden DEAŞ'tan temizlenecek. Böylece Musul şehri de çok kültürlü, çok etnisiteye dayalı yapısını yeniden sürdürecek ve bölgenin büyük bir gücü olmaya devam edecek." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu kampanyanın, Türkiye'nin, insanlığın ölmeye yüz tuttuğu günlerde 'aman ha insanlık ölmesin' diye Halep'e sahip çıktığı bir kampanya olduğunu ifade ederek, "İnşallah buraya bütün milletimiz tam hamiyetperverliği ile katılacak. Bu kampanyada toplananlar, Halepli kardeşlerimize en kısa bir sürede ulaştırılacak. İnşallah Halep, eski güzel günlerine dönmenin başlangıcını yaşayacaktır." dedi.

Katılımcı sivil toplum kuruluşlarına teşekkür eden Kurtulmuş, Türkiye'nin bir kere daha "Biz ölmedik. Biz ölmedikçe Halep, Musul, Kudüs ölmez, İslam ümmeti diz çökmez, İslam ümmeti ortadan kalkmaz." diyeceğini aktardı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıya, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Şam Alimler Birliği Başkanı Usame Er Rifai, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı Metin Mutanoğlu, İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, TDV Genel Müdürü Mustafa Tutkun, katıldı.