Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Altında sert yükseliş neyin nesi?

        Geçen hafta küresel piyasalarda ABD’de açıklanan ekonomik verilerine ve Fed başkanlarının açıklamalarına İsrail-İran gerginliği eklendi. Muhteşem 7’li olarak anılan teknoloji şirketlerinin borsaları taşıma gücünün zayıflaması üzerine işlerin kötüye gittiğini düşünenlerin güvenli liman arayışı ve dünyada merkez bankalarının alımları altını tarihi zirvesine taşıdı. Ortadoğu’da çatışmaları yeni bir boyuta taşıyabilecek bir tehlikenin ortaya çıkmasıyla petrol fiyatlarının 90 doların üzerine yükselmesi piyasalar arasında var olan korelasyonların bazısını tersine döndürdü, bazısını da zayıflattı. İşlerin ve ilişkilerin karıştığı küresel piyasalar adeta bir çorbaya döndü.

        KÜRESEL PİYASALARDA NE OLDU?

        ➔ Gelişmeler ve veriler ABD enflasyonunu düşürücü değil tersine yükseltici içerikteydi. Fed yöneticilerinden gelen açıklamalar da buna eklenince politika faizinde beklenen ilk düşüşün tarihi daha ileriye, sonbahara doğru öteledi.

        ➔ Hatta yıl içinde Fed’in faiz düşürme sayısını üçten ikiye doğru da indirdi.

        ➔ Ötelemeyle birlikte tahvil faizleri yükseldi ve dolar kısmen değer kazandı. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.21’den yüzde 4.40’a çıkarak yüzde 4.5 düzeyinde değişim gösterdi.

        ➔ ABD ve dünya borsaları haftayı yüzde 1’e yakın oranda değer kaybıyla bitirdi.

        ➔ Jeopolitik gelişmeler yanında diğer etkenlerle yükselen altın, petrol fiyatları emtiayı da tetikledi. Emtia Endeksi CRB haftayı yüzde 2.5 artışla ve 300 puana dayanarak kapattı.

        İsrail-İran geriliminin artmasından dolayı petrol fiyatları geçen hafta yüzde 4.3 artışla 91.47 dolara çıktı.

        Dünyada jeopolitik gerilim artışının ve piyasalardaki kriz dönemlerinin güvenli limanı altın da hızlı bir çıkışla geçen hafta yüzde 4.3 prim yaptı.

        ➔ Yıla 2062.59 dolardan başlayan altının onsu 2330.34 dolarla rekor kırdı ve 3 ayı biraz aşkın bir zamanda yüzde 13 prim yaptı.

        ➔ Diğer finansal araçlara göre ağır hareket eden altın fiyatları açısından çok yüksek bir prim ve önemli gelişmelere işaret.

        ➔ Hisse senedi tarafındaki oynaklığı yansıtan korku endeksi VIX 13 puan ile uzun vadeli ortalamasının altında seyrederken geçen hafta sonunda 16.75’e çıktı ve yüzde 25 oranında artış kaydetti.

        ➔ Tahvil piyasasının oynaklığını yansıtan MOVE endeksi de yüzde 10 yükseldi.

        TÜRKİYE SEÇİM SONRASI POZİTİF AYRIŞTI

        ➔ Türkiye borsası ise dolar bazında yüzde 9 yükselerek dünyadan pozitif ayrıştı.

        ➔ Bunda yerel seçimlerin ekonomi lehine olacak şekilde geride kalması, alınmakta olan ekonomik önlemlerin pozitif etkisi ve yabancı girişlerinin seçim sonrası hızlanması etkiliydi.

        ➔ Nitekim yabancılar nezdinde ülke risk priminin fiyatlayan gösterge 5 yıllık CDS’lerin faizi geçen hafta yüzde 4.3 azalmayla 300.79 baz puandan 287.89’a indi.

        ➔ Seçim sonrası kötümser beklentilerin çıkmaması üzerine hem yerlilerin döviz satışına yönelmesi hem de yabancı girişlerinin artmasıyla döviz kurları TL karşısında yüzde 1’e yakın geriledi. Euro ve dolardan oluşan sepet kurun gerilemesi yüzde 0.87 oldu.

        Hatta Merkez Bankası alıcı tarafa geçmeseydi kurların gerilemesi çok daha sert, dolayısıyla ileriye yönelik oynaklık da daha yüksek olabilirdi.

        ➔ Bu müdahale alımları ile seçim öncesi rezerv eriten Merkez Bankası seçim sonrası yeniden rezerv biriktirmeye döndü.

        BORSALARDAN SINIRLI TEPKİ

        ➔ Faizlerin daha uzun süreyle yüksek kalması hisse senedi piyasaları için iyi bir gelişme değil.

        ➔ Borsalar bu duruma yükselişlerine ara vererek ve kısmen geri çekilerek tepki veriyor ama haftalık yüzde 1 kadar.

        ➔ Piyasalar giderek azalan faiz oranlarının düşme ihtimalini daha ne kadar göz ardı edebilecek?

        ➔ Salı günü yaşanan satış dalgasında ABD hisse senedi piyasaları son üç haftadaki tüm kazançlarını geri verdi.

        ➔ Pek çok uzman bunu Fed üyesi Kashkari'nin faiz oranlarını düşürmek için aslında hiçbir neden olmadığı yönündeki açıklamalarına bağlıyor.

        ➔ Yine pek çok uzmana göre tatsız ama mevcut enflasyonist gelişmelere bakıldığında ABD merkez bankası bu konuda kesinlikle haklı. İki ileri bir geri yapmak istemiyor.

        ➔ Ama piyasalarda yaşanan sert hareketleri jeopolitik ortama bağlayanlar da var.

        ➔ Buna göre İsrail ile İran arasında son günlerde yaşanan gerginlik askeri bir çatışma ihtimalini artırıyor.

        ➔ Büyük oranda petrol fiyatlarındaki yükselişin nedeni de bu.

        ➔ Ya da piyasalar düşen faizlerin hayalini kurarken tam bir kabus senaryosu gündeme gelebilir: Jeopolitik çatışmalar nedeniyle ekonomik çöküş, borsalarda sert satışlar, riskli varlıklardan çıkış ve güvenli limanlara kaçış, yükselen enerji fiyatları nedeniyle enflasyonun yükselmeye devam etmesi ve bu nedenle faiz oranlarının indirilme ihtimalinin gündemden düşmesi.

        ENFLASYONA JEOPOLİTİK ATEŞ

        ➔ Hafta içerisinde altın tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 2 bin 330 dolar seviyesini gördü.

        ➔ Ayrıca S&P 500’ün enerji sektörü endeksi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

        ➔ Bunun enflasyona yansımaları elbette olacak.

        ➔ Uzmanlar petrol fiyatının şu sıralar uzun vadeli düşüş eğilimini kırabilecek bir seviyede bulunduğuna dikkat çekiyor.

        ➔ Buna göre Orta Doğu'daki çatışmalara İsrail ile İran geriliminin eklenmesi petrol fiyatlarında yeni bir artışı tetikleyebilir ve böylece enerji maliyetlerinin yeniden yükselmesine neden olabilir.

        ➔ Bu da enflasyonun ateşini yeniden yükseltir.

        ➔ Peki böyle bir senaryoda Fed yükselen enflasyona karşı hazırlıklı mı?

        ➔ Uzmanlara göre altında son dönemde gözlemlenen çıkışlar bu sorunun cevabını net olarak veriyor: Hayır.

        ➔ Bu arada gelen bilgilere göre altın fiyatı merkez bankalarının alımlarıyla da desteklenmeye devam ediyor.

        ➔ Sektör birliği Dünya Altın Konseyi'nin son verilerine göre merkez bankaları şubat itibariyle üst üste dokuzuncu ayda altın varlıklarını artırmaya devam etti. Alımlarda Çin başı çekerken Hindistan ve Kazakistan da alıcılar arasında yer aldı.

        HAYRA ALAMET OLMAYAN YÜKSELİŞ

        ➔ Diğer yandan finansal piyasalardaki pek çok yatırımcı altının son haftalarda sergilediği performanstan endişe etmeye başladı.

        ➔ Çünkü yüksek faiz ortamına karşılık altının rekor üzerine rekor kırması çok sıra dışı bir durum.

        Pek çok yatırımcı ise bunun bir felaket öncesi çalan alarm olduğunu düşünüyor.

        ➔ Bu arada piyasalarda sayıları giderek artan bir grup ise altının yükselişini Fed’e karşı duyulan güvensizliğin işareti olarak tanımlıyor.

        ➔ Zira geçen hafta Fed başkanı yıl içerisinde faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini belirtmesine rağmen bir grup Fed yöneticisi bunun tam aksine işaret ederek mevcut ekonomik ortamda faiz indiriminin söz konusu olamayacağını savunuyor.

        ➔ Piyasalar kimin lafına güveneceğini bilemeyecek durumda.

        UÇUP GİDEN HAYALLERİN PEŞİNDE

        ➔ Tabi bu arada geçen hafta açıklanan verilerindeki ücret artışlarını ve güçlü tarım dışı istihdam verisini unutmamak gerek.

        ➔ Bu haftada biz bayram tatiline çıkmışken ABD’de enflasyon verileri açıklanacak.

        ABD’de enflasyon sadece petrol ve benzinin başı çektiği emtia alanında değil artık ücret artışlarıyla birlikte giderek daha fazla mal grubuna doğru kayıyor.

        ➔ Tüm bunlar muhtemelen Fed'in öngörülebilir bir gelecekte faiz oranlarını düşürmesini engelleyecek.

        Bazı yatırımcılar ve piyasalar güvenli liman ihtiyacıyla altın alırken bazıları da hala kendi tatlı hayallerine inanmak istiyor. Bu hayaller çoktan uçmuş olsa bile.