Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MUĞLA (AA) – Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “(Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) Bu sistem milletin derdiyle, inançlarıyla kavgası olanlara iktidarın yolunu kapatıyor.” dedi.

        Bozdağ, AK Parti İl Başkanlığı tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Türkiye’de 25 yaş altında yaklaşık 9 milyon gencin olduğunu, gençlerin mecliste temsilinin önünün açılmasının gerektiğini söyledi.

        Halk oylamasına giderken 9 milyon gence 'Sen milletvekili adayı olmak ister misin, istemez misin?' 'Milletvekili seçilmek ister misin, istemez misin?' diye soracaklarını belirten Bozdağ, “Halk oylamasının sorusunun biri de bu. Şimdi bu CHP diyor ki gençlere 'Biz milletvekili olmak istemeyiz.' diye cevap verin 'Hayır' deyin. Biz sadece sizi seçelim ama bizim seçilmemize gelince bize bu hakkı vermeyin diyerek 'hayır' deyin. Gençlerin aklıyla alay ediyorlar. Bu gençler bunu iyi tartacak, iyi değerlendirecektir. Çok zeki bizim gençlerimiz. Kendilerinin ülkenin belediye başkanı, başbakanı, milletvekili, bakanı ve ülkenin yöneticisi olma hakkı olduğunu onlar bizden daha iyi bilecek ve eminim ki ona göre karar verecektir.” dedi.

        Bozdağ, Türkiye’de liderlerin koltuklarını bırakmadığını, mevcut sistemin değişime izin vermediğini ifade etti.

        Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin millet iradesiyle değişim getirdiğini vurgulayan Bozdağ, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en ayırıcı özelliği değişim. Siyasi kadroların değişimi. Türkiye'yi yönetenlerin değişimi. Ne diyor sistem 5 yılda bir seçim yapılacak. Kaybeden kaybettiği an gidiyor. Yok kazandı birisi, 5 yıl çalışıyor. 5 yıl başarılı olursa bir daha seçilebiliyor. Başarısız olursa 5. senenin sonunda o da gidecek. Başarılı oldu milletten bir daha yetki aldı. 10 yıl çalışacak. 10 yılda değişmeyen, gitmeyen hiç kimse yok. En fazla bir kişi ülke yönetiminde 10 yıl bulunacak. Bu şu demektir, siyasal kadroların Türkiye'de 10 senede bir yenilenmesi, değişmesi, yeni aktörlerin Türkiye'nin siyaset ve yönetiminde yer alması demektir.” diye konuştu.

        -“Adayda güçlü liderlik özellikleri olacak”

        Bozdağ, yeni sistemin çok güçlü özelliklerinden birisinin de güçlü liderlik özellikleri olanların Türkiye'yi yönetmesine imkan ve fırsat vermesi olduğunu kaydetti.

        Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti,

        “2014'te doğrudan Cumhurbaşkanlığı seçimi. Ne oldu? Bizim adayımız Cumhurbaşkanımızdı. Diğer partiler ne yaptı. Biz bununla yarışamayız. Aday çok güçlü. Ne yapalım en iyi bir aday bulalım. Türkiye'den bulamadılar. Yurt dışından bulup transfer ettiler ve aday yaptılar. Yani en iyisini bulmaya çalıştılar. Şunu diyorum. Bu sistemde güçlü liderlik özellikleri olan milletiyle kucaklaşan, milletin diliyle konuşan, milletin değerlerine saygısı olan kişilerin Türkiye'yi yönetmesine imkan veriyor. Zayıf liderlerin, zayıf karakteri olanların iktidarına izin vermiyor. Güçlü liderlik özellikleri olacak. Bakın CHP’nin iktidar olması için 25 puan lazım. Peki şimdi marjinal grupların ağzıyla DHKPC, PKK'nın ağzıyla konuşarak böyle bir oy alabilir mi? Ne yapacak bu salondakilerin gönlünü alacak bir dil geliştirmek zorunda. Başkalarının inançlarına dertlerine, değerlerine, anlayışlarına saygı duyacak bir dil geliştirecek ki onlardan oy alsın. O zaman ne olacak. CHP kendi kantonunun dışına çıkacak, millete açılacak. Esasen biz iyilik yapıyoruz böylelikle CHP'ye. Sadece belli illerde değil, Türkiye'nin her tarafında güçlü olan bir parti ol diye ona bir yol açıyor. Bütün partilere de aynısını açıyor. “

        CHP'nin bir yetkilisinin 'Şu ezanlar ki şehadetler dinin temeli. Ebedi benim yurdumun üstünde inlememeli' şeklinde tivit attığını hatırlatan Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

        “ CHP buna ne yaptı. Hiçbir şey yapmadı. Cumhurbaşkanlığı sistemi olsaydı onu parti meclisine baştan almazlardı. Yanılarak aldıysa saniyesinde kapının önüne koyarlardı. ‘Bu millet bize oy vermez arkadaş kusura bakma’ derlerdi. ‘Ben milletin iktidarına talibim. Milletin değerleriyle inançlarıyla alay eden biri benim partimin meclisinde bulunamaz’ derlerdi. Neden?, Milletin oyuna ihtiyacı yok. Onun sabit oyları var. Atadan, dededen miras oylar. CHP yapsa da oy orada yapmasa da.”

        Bozdağ, yeni sistemin milletin derdiyle kavgası olanlara iktidarın yolunu kapattığını dile getirdi.

        Bozdağ konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

        “(Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi) Bu sistem milletin derdiyle, inançlarıyla kavgası olanlara iktidarın yolunu kapatıyor. Siyasilere neyi emrediyor. Millete saygılı olacaksın. Milletin değerlerine saygılı olacaksın. Kabullerine, renklerine saygılı olacaksınız. Üslubunuzla kucaklayıcı olacaksınız. O zaman gelip benden oy isteyeceksiniz. O zaman isterseniz iktidar yetkisi veririm ya da vermem. O benim takdirimde. Bu nedenle milletin değerleriyle kavgası olmayan biri ister CHP'nin ister AK Parti'nin adayı olsun milletin yüzde 51'inin oyunu alıp Türkiye'nin cumhurbaşkanı olunca Türkiye kazanmış demektir. Türk milleti kazanmış demektir. Çünkü milletle beraber yol yürüyecek demektir. Bu açıdan büyük bir değişimi burada gerçekleştirmiş olduk. Bunun altını çizmekte fayda görüyorum. Bazıları diyor ki 'Başka birisi gelir bu yetkileri kullanırsa'. Yahu yetki milletten olduktan sonra hiç kimse milleti sıkıntıya sokan bir tasarrufu bu sistemde yapamaz. Çünkü millette biliyor iş. Ama şimdi güç millette değil başka yerlerde. Şimdi neden güçlü peki millet. Millete inanan bir cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümet var da ondan güçlü.”

        -“Manşetle gelmedik”

        Bozdağ, güçlü iktidarların ülkelerini de milletlerini de daha güçlü hale getirdiğini, zayıf iktidarların ise iş yapamadığını belirtti.

        Parlamenter sistemin zayıf iktidar çıkardığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

        “Örneğin biz 276 veya 280 ile hükümet olsaydık. Başbakan cesur karar alabilir miydi? Sermayenin ayaklarına basabilir miydi? Güç odaklarını rahatsız edebilir mi? Bırakın onu milletvekillerini rahatsız edecek bir karar alabilir mi? Alamaz. Recep Tayyip Erdoğan’ı neden sevmiyorlar biliyor musunuz? Size güvenip inanıp bütün bu güç odaklarına rağmen milletin hayrına kararları cesurca uyguladığı için. Eğer 316 milletvekiliniz olmamış olsaydı bu kadar güçlü ve cesur adımlar atamazdık. Güç odakları karşısında direnemezdik. Yapılan hizmetlerin onda birini yapamaz belki Türkiye'nin gündemine bile bunların önemi hiç gelmezdi. Ne yaptık. Direndik, mücadele ettik. Kusura bakmayın bu milletin hayrına yararına olan bir işi kim ayağa kalkarsa kalksın yapacağız dedik. Yaptık. Üçüncü havalanının yapacağız dedik yapıyoruz. Nükleer enerji santrallerini kuracağız dedik, kuruyoruz kuracağız. Çünkü bu milletin yararına. Güçlü iktidar olduğumuz için ama zayıf iktidar olsun emin olun bir gazete patronunun aleyhine bir karar alamaz. Manşetlerle ona dünyayı dar ederdi. Bize her gün iftira ediyorlar. Ayaktayız. Niye çünkü manşetle gelmedik. Manşetleri attıran kişilerin iradesiyle de gelmedik. Sizin helal oylarınızla geldik. Gücü milletten aldığımız için buradayız. Onun için zayıf iktidar dönemini kapatıyoruz.”

        Zayıf iktidar isteyenlerin bu sisteme karşı çıktığını ifade eden Bozdağ, “Bu sistemde iktidara operasyon çekme güç ve kudreti kimsede yok. Ne medya ne ülke içerisindeki karanlık odaklar, ne yabancı güçler, FETÖ gibi alçaklar ne de başkaları Türkiye'de Ankara’da iktidarlara operasyon çekemez.”dedi.

        - “Millet doğrudan iktidarını kuracak”

        Yeni sistemde iktidarların sandıkta kurulacağını vurgulayan bakan Bozdağ, sisteme karşı çıkanların da bundan dolayı karşı çıktığını savundu.

        Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin milletin doğrudan iktidarını kuran bir sistem olduğunu anlatarak, bu sistemde milletin tereddütsüz doğrudan iktidar olduğunu, millete rağmen iktidar döneminin tamamen tarihe karıştığını söyledi.

        -“Ülkeyi azınlık değil yüzde 50,1 yönetecek”

        Yeni sistemin Türkiye’yi azınlıkların yönetmesine izin vermeyeceğini de anlatan Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti:

        “Geçmişte Refah Partisi yüzde 22 aldı, başbakan oldu. Merhum Ecevit yüzde 22 aldı, başbakan oldu. Merhum Demirel yüzde 27 aldı başbakan oldu. Biz yüzde 34 aldık başbakan olduk. Bu sistem diyor ki yüzde 20, yüzde 30, 40 aldın mı vermem diyor. Bu ülkeyi yönetecek birinin arkasında en az yüzde 51 oyu olması lazım ,desteği olması lazım diyor. Kötü bir şey mi bu? Az bir grubun gelip ülkeyi yönetip, ülkenin bütün imkanlarını kullanması mı daha iyi, yoksa bu ülkenin asgari salt çoğunluğunun iradesi alan birinin Türkiye’yi yönetmesi mi daha iyi? Elbette bu sistem daha iyi.”

        -“Güvenoyunu halk veriyor”

        Bozdağ, Cumhurbaşkanının yetkileri üzerinden haksız şekilde yürütülen bir tartışma olduğunu anımsatarak, “Çok net söylüyorum. Cezai sorumluluğu olmayan bir Cumhurbaşkanlığı tarihe havale ediyor. Bunun yerine hesap veren, hesap sorulan cezai sorumluluğu olan, yaptığı bütün iş ve işlemler yargı denetimine açık olan bir Cumhurbaşkanı geliyor.” dedi

        - “Yasamayı yürütmeden tam olarak ayırıyoruz”

        Mevcut sistemde meclisin yasama ve denetim yetkisinin hükümete rağmen olmadığını anlatan Bozdağ, HSYK, Danıştay, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ile ilgili düzenlemeler hakkında ise Danıştayla ilgili bu kanunda bir düzenleme olmadığını, Yargıtayla ilgili bu değişikliğin içinde düzenleme olmadığını, Anayasa Mahkemesinin üye sayısının azaltıldığını ancak üye seçimi ve diğer maddelere ilişkin bir düzenleme yapılmadığını şu andaki maddelerin aynısının muhafaza edildiğini anlattı.

        Anayasa değişikliğinin hukuk devletini güçlendiren değişiklik olduğunu vurgulayan Bozdağ, Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için, milletin ve devletin istikbali ve istikrarı için güçlü yasama, güçlü güçlü yürütme için Türkiye'nin bu değişikliği yapma zorunluğu olduğunu kaydetti.

        Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan diyerek ‘evet’ dediklerini kaydeden Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

        “Birileri başka başka söylese de bunlara itibar etmeyin. 'Cumhuriyet değişiyormuş, rejim değişiyormuş' bunu diyenler yalanın alasını söylüyor. Biz Cumhuriyetimiz için milletimiz için devletimiz için istiklalimiz, istikbalimiz için istikrar için 'evet' diyeceğiz Allah'ın izniyle. Türkiye'nin etrafı yangın yeri gibi. Suriye 2011'den beri yangın yeri. Irak 2004'den beri yangın yeri. Bizim içimizde terör var, dışımızdan içimize terör ihraç etmek isteyen güçler var. Diyorum ki şöyle bir düşünsek. Eğer Suriye'de bu yaşanmışlıklar ve yaşananlar Irak'ta olanlar AK Parti gibi güçlü bir iktidarın olmadığı bir dönemde Tayyip Erdoğan gibi Binali Yıldırım gibi güçlü liderlik özellikleri olanların Türkiye'yi yönetmediği bir dönemde bunlar yaşansaydı acaba Türkiye'nin hali ne olurdu. Başımıza gelmeyen kalmadı ama ekonomimiz her şeye rağmen taş gibi dimdik ayakta bütün şoklara karşı dayanıklı. işte siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim o yüzden.”

        Bozdağ, 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin yaşadığı bu büyük felaket nedeniyle Türkiye'nin gelecekte de aynı akıbetlerle karşılaşmaması, bölgesinde daima güçlü olması, milletin daima huzur, barış, refah içinde yaşaması, güçlü olması için çalıştıklarını dile getirdi.

        Türkiye’nin sadece kendi içinde değil bölgesinde de karar vericilerden biri olması için çaba gösterdiklerini anlatan Bozdağ, ülkenin dünyanın güçlü bir aktörü olarak varlığını sürdürmesi için bu sistem değişikliğinin gerekliliğine inandıklarını ifade etti.

        Türkiye’nin önüne, yoluna bundan sonra parlamenter yapıyla bakamayacağını vurgulayan Bozdağ:

        “Bu sistem artık Türkiye'yi taşımıyor. Biz bunu değiştirmek ve Türkiye'ye çağ atlatmak, yeni bir sayfayı Türkiye için hep beraber açmak zorundayız. Onun için durmak yok hep beraber koşacağız. Milletimize anlatacağız. Milletin istiklali, istikrarı, istikbali, etkin ve iyi yönetimi, hızlı ve etkin karar alma ve uygulama bakımından bu sistemin Türkiye'ye neler kazandırdığını hep beraber anlatacağız. Yoksa zayıf iktidarları özleyenler Türkiye'nin ekmeğinde, aşında, refahında gözü olanlardır. “ diye konuştu.

        PKK terör örgütünün Türkiye'nin milli çıkarları için ahkam kestiğini, ülkeyi bölmek istediğini, milleti bölmek isteyerek 'hayır' deyin çağrısı yaptığını kaydeden Bozdağ, “ DHKP-C terör örgütü askerimize, polisimize, vatandaşımıza eylem yapıyor. Öte yandan FETÖ bütün katmanları ile 'hayır' diyor. Adını burada sayamadığımız terör örgütleri ortak açıklama yapıyor 'hayır' deyin diyor. Hayır diyenlerin kim olduğuna da bakmamız lazım.” dedi.

        Programa AK Parti MKYK Üyesi Yelda Erol Gökcan, AK Parti Muğla milletvekilleri Nihat Öztürk, Hasan Özyer, AK Parti İl Başkanı Kadem Mete, ilçe başkanları ile çok sayılı partili katıldı.

        Partililer program sonunda Bakan Bozdağ ile sohbet ederek fotoğraf çektirdi.

        Bozdağ, buradaki programın ardından Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı önünde şehit düşen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığında görevli Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın Menteşe ilçesinde yaşayan ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

        (Bitti)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Muğla haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Muğla Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler