Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 12 Şubat Dünya Epilepsi Günü: Epileptik bireylere bu meslekler önerilmiyor! - Haberler

        Epilepsi, en sık görülen nörolojik rahatsızlıklardan bir tanesi. Her yıl yaklaşık 2.5 milyon kişi yeni epilepsi tanısı alıyor. Dünyada 60 milyon kişinin bu rahatsızlıktan muzdarip olduğu tahmin edilirken, Türkiye’de ise yaklaşık 800 bin kişi epilepsiyle yaşıyor.

        12 Şubat Dünya Epilepsi Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Nöroloji / Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Candan Gürses, herkesin beyninde bir elektrik aktivitesi olduğunu; ancak beyinde epilepsi nöbetine yol açan bölgede bu elektrik aktivitesinin anormal bir artış gösterdiğini, bu artışın da kişilerin nöbet geçirmesine yol açtığını söyledi.

        REKLAM

        "ANİ BEKLENMEDİK ÖLÜMLER OLABİLİR"

        Epilepsinin ölümcül olabileceğini aktaran Nöroloji / Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Candan Gürses, "Kişi nöbet sonrasında korumasız bir yerdeyse, düşüp ölebilir. Yüzerken nöbet geçirirse ve yakınıyla birlikte yüzmüyorsa, boğulabilir. Ancak, bunların dışında epilepsi hastalarında SUDEP (Sudden Unexpected Death in Epilepsy Patients) denilen ani beklenmedik ölümler de olabilir. Çoğunlukla uykudayken olur. Nedeni şu an bilinmese de hem epilepsi tedavisine dirençli çocuklarda hem de erişkinlerde görülebilmektedir" dedi.

        EPİLEPSİ YENİ DOĞMUŞ BİR BEBEKTE BİLE GÖRÜLEBİLİR

        Prof. Dr. Gürses, epilepsinin herhangi bir neden olmadan görülebildiği gibi, kafa travması, beyin tümörü, beyin ve beyin zarının iltihabı, beyin damarlarının kanaması ve tıkanmasıyla da ortaya çıkabileceğini söyledi.

        Gürses, şöyle devam etti: "Metabolik hastalıklar, beslenme bozuklukları ve genetik nedenler de epilepsi nöbeti geçirilmesine neden olabilir. Yeni doğmuş bir bebekten başlayarak tüm yaş gruplarında görülür, yani hayatın her anında ortaya çıkabilir. Ancak çocukluk çağında ve yaşlılarda daha sık görülür."

        EPİLEPSİ NÖBET TÜRLERİ

        Epilepsinin kabaca ikiye ayrıldığını kaydeden Prof. Dr. Gürses, "Bunlar jeneralize ve fokal epilepsilerdir. Jeneralize epilepsiler öncü belirti olmadan aniden başlar.

        - Tonik nöbetlerde hasta aniden kesilen bir ağaç gibi yere düşer.

        - “Atonik” nöbet sırasında hasta aniden boş çuval gibi yere düşer.

        - “Dalma” nöbeti sırasında hasta konuşmasına devam edemez, boş bakar, çiğneme hareketi ve kollarda üstünü başını düzeltme hareketi görülebilir.

        - Vücutta çoğunlukla bir kol veya her iki kolda bir kez ani sıçrama olur.

        - Hastaların “büyük nöbet” dediği jeneralize nöbette ise, kol ve bacaklarda kasılmalı ve sıçramalı hareketler izlenir. Bu nöbetlerde dil ısırma ve/veya idrar kaçırma olabilir. Fokal nöbetlerin bazılarında öncü belirti olurken, bazısında olmaz.

        - Öncü belirti olarak gözlerinin önünde ışık çakması, ani korku hissi, midede sanki kelebekler uçuşuyor gibi hisler ortaya çıkabilir. Çok çeşitli belirtileri vardır, bunlar en sık olanlarıdır.

        - Fokal nöbetlerde hasta ağızda şapırdatma, elleriyle aranma hareketi veya bisiklet pedalı çevirme hareketi yapabilir.

        - Nöbetler kısa sürelidir.

        - Nöbet sonrası kişide kafa karışıklığı olabilir, uyumak isteyebilir."

        REKLAM

        NÖBET ÖNCESİ SAATLER SÜREN KASILMALAR OLABİLİR

        Epilepsinin belirtilerini anlatan Prof. Dr. Gürses, "Epilepsi belirtilerini, nöbetin etkilediği bölgeye ait fonksiyon kaybı veya bazen o fonksiyonun artması şeklinde gözlemleriz. Beynimizde kol-bacak bölgesini idare eden, bizim istemli hareket yapmamızı sağlayan bölgelerden kaynaklanan nöbet olursa, hastanın sağ veya sol kol/bacak parmaklarında ritmik atmalar, kasılmalar başlar. Bu “fonksiyon artması”na örnektir. Bazen bu kasılmaların süresi uzun dakikaları, saatleri bulabilir ve aynı taraftaki kola ve bacağa veya yüze yayılma gösterebilir. Diğer tür nöbetlerde kol ve bacakta uyuşma görülebilir. Bu ise "fonksiyon kaybı”na örnektir" dedi.

        Prof. Dr. Gürses, bazı nöbetlerin öncü belirti vererek başlayabildiğini kaydederek, "En sık görülen belirtiler; mideden yukarı bir his gelmesi, midede kelebekler uçuyor hissi, 'deja vu' veya 'jamais vu' hisleridir. Bu öncü belirtiyi hisseden kişi nöbetin başlayacağını anlar, güvenli bir yere oturur ve tehlikelerden uzak durmaya çalışır. Bu hasta için bir avantajdır" diye konuştu.

        REKLAM

        YANIP SÖNEN IŞIKLAR NÖBETİ TETİKLEYEBİLİR

        Bazı nöbetlerde ise hiç öncü belirti olmadığını belirten Prof. Dr. Gürses, "Özellikle bir grup fokal epilepsi ve tüm jeneralize epilepsilerde hiçbir bulgu vermeden nöbet başlar. 'Jeneralize tonik klonik' nöbet denilen nöbet tipinde tüm vücutta kasılmalı, çırpınmalı nöbetler olur ve bilinç kaybı görülür. Bir başka tür nöbette durakalma ve boş bakma görülür, bilinç kaybı nöbetleri olabilir. Bazı nöbetler uyarıcılarla tetiklenebilir. Yanıp sönen ışıklar, ani ve beklenmedik dokunma ve seslenme kişide nöbet olmasına yol açar. Bazen sakarlık kabul edilen ani kol ve bacaklarda sıçrama olabilir ve bu sıçramaların ardından kasılmalı, çırpınmalı büyük nöbetler gelebilir" ifadelerini kullandı.

        EPİLEPSİ TEDAVİ EDİLEBİLİYOR

        Epilepsi tedavisine önce ilaçla başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Gürses, "İlaç tedavisinde en az iki ilacın denenmesi sonucu nöbetler durmuyorsa, hastaya cerrahi tedavi başta olmak üzere farklı tedavi önerilerimiz olur. Bunlar özel bir diyet (ketojenik diyet), boyna ve beyne takılan piller ve başka alternatifler olabilir" dedi.

        REKLAM

        İlaç tedavisine yanıt vermeyen fokal epilepsilerde ameliyatın düşünüldüğünü belirten Prof. Dr. Gürses, şunları söyledi: "Nöbetleri durmayan hastalarda en korktuğumuz durum, SUDEP’tir. SUDEP, epilepsi hastalarında “ani ve beklenmedik ölüm” demektir. Bu nedenle, elimizdeki tüm tedavi seçeneklerini düşünmeliyiz. En az iki antiepileptik ilacın uygun dozda ayrı ayrı veya aynı zamanda kullanılmasına karşılık hastalar nöbet geçiriyorsa, o zaman ameliyat gereklidir.

        Öncesinde hazırlık aşamaları vardır. Epilepsi protokolüne uygun çekilmiş kranial MR, nöropsikolojik test ve en az 3 nöbetin kaydedileceği video EEG monitörizasyon yapılmalıdır. Bunların sonucuna göre hastanın ameliyata uygun olup olmadığına karar verilebilir. Bazen bu tetkikler yeterli olmayabilir ve hastanın beynine elektrot yerleştirerek epilepsi bölgesini saptamak gerekebilir."

        HANGİ DURUMDA AMELİYAT YAPILAMAZ?

        Bazı hastalarda bilgilerin yeterli olmaması halinde iki ameliyat gerekebildiğini söyleyen Prof. Dr. Gürses, "Birinci ameliyatta elektrotlar beynin içine yerleştirilir. Nöbet bölgesi tespit edilir. Nöbet bölgesinin 'eloquent korteks' (konuşma merkezi, kol-bacak bölgesi) denilen bölgeye yakınlığına göre gerekirse kortikal stimülasyon yapılır. Bunların sonucunda ikinci ameliyatta nöbete neden olan bölge çıkarılır. Kortikal stimülasyonla tespit edilen konuşma merkezi ve kol-bacak hareketinden sorumlu merkez nöbet bölgesine yakınsa veya tam üstündeyse, ameliyat hiç yapılmaz veya beyin bölgesi kısmi olarak çıkarılır. Buradaki amaç hastada fonksiyon kaybı oluşturmamaktır. Bu durumda hastanın nöbet odağı çıkarılamayacak bölgedeyse, farklı tedavi yöntemleri denenebilir, boyna ve beynin içine pil konabilir" dedi.

        REKLAM

        YENİ İLAÇ, YENİ UMUT DEMEK

        Şu an geliştirilmekte olan yeni epilepsi ilaçlarına da değinen Prof. Dr. Candan Gürses, "Her zaman için yeni bir ilaç, yeni bir umut demektir. Ancak yapılan çalışmalar yeni ve eski ilaçların karşılaştırmasında nöbetsizlik konusunda çok fark olmadığını göstermiştir. Diğer yandan, yeni çıkan bazı ilaçların nöbetleri yüzde 50’den fazla azalttığını kliniğimizde de deneyimledik. Ancak hala ilaca yanıtsız hastalar için yeni ilaçlara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

        EPİLEPSİ NÖBETİ GEÇİREN KİŞİYE NASIL YARDIMCI OLUNUR?

        Prof. Dr. Candan Gürses, epilepsi nöbeti geçiren kişilere nasıl yardımcı olunabileceğini anlatarak, şu önerilerde bulundu:

        • Öncü belirtisi olan hastalar kendini tehlikelerden uzaklaştırabilir. (pencere kenarı, merdiven başı, delici kesici aletler, ateş vb.)

        • Öncü belirtisi olmadan nöbet geçiren kişilerde ise, yakınları herhangi bir nöbet şüphesinde kişiyi bu tehlikeli bölgelerden uzaklaştırmalıdır.

        • Büyük nöbet denilen jeneralize kasılmalı, sıçramalı nöbet sırasında hasta ayaktaysa, yere düşerken kafası yere çarpmasın diye koltuğa doğru itilebilir veya başına destek verilerek yumuşak şekilde yere düşmesi sağlanabilir. Yerde başını bir yana çevirmek gerekir. Bu hastanın nefes almasını kolaylaştırır, tükürük ve diğer sıvıların ağızdan akması sağlanır. Ayrıca dilin de hava yolunu kapatması engellenmiş olur. Yan çevirmek kişinin kusması durumunda akciğerlerine kusmuğunun kaçmasını da önler.

        REKLAM

        • Eğer dişleri henüz kapanmamışsa, yumuşak bir cisim ağzının üstte kalan kısmında dişler arasına yerleştirilir. Bu yumuşak nesne asla parmak olmamalı. Yumuşak cisim battaniyenin kenarı, giysinin kenarı vb. olabilir. Amaç dişlerin arasını aralamak ve dilin ısırılmasının önüne geçmektir.

        • Dişler kapalıysa, asla açmaya çalışılmamalıdır. Kol ve bacaklardaki kasılmalar da asla durdurulmamalıdır, yoksa kırık ve çıkıklar meydana gelebilir. Tek yapılacak hareket, kasılmaların süresini tespit etmektir.

        • Nöbet sonrası kişi genellikle uyanır. Kafası karışıktır, söylenenleri çok anlamaz, ancak etrafıyla konuşabilir ve uyumaya meyillidir.

        • Nöbet 5 dakikadan uzun sürmüşse, kişinin daha önce bilinen epilepsisi yoksa, yere düşerken kafasını çarptıysa, nöbet durduğu halde kişi uyandırılamıyorsa, acil olarak hastaneye götürülmelidir.

        EPİLEPSİ NÖBETİ GEÇİREN KİŞİYE NE YAPMAMALIYIZ?

        Tüm dünyada epilepsiye dair önyargılar ve damgalamalar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gürses, "Bu hastalıkla ilgili bilgiler paylaşılmasına karşılık, hala cinli perili hastalık, bulaşıcı hastalık, psikolojik bozukluk olarak değerlendirilmektedir. Bunların hepsi yanlış bilgilerdir" dedi.

        Epilepsi hastalarına soğan koklatmanın en çok yapılan ve hastaya faydası olmayan yanlış bir uygulama olduğunu söyleyen Gürses, şu önerilerde bulundu:

        • Nöbet sırasında asla dişlerin arasına parmak sokulmamalıdır, hasta parmağı ısırabilir.

        REKLAM

        • Nöbet sırasında ağız ve dişler kapanmışsa, asla açmaya çalışılmamalıdır. Dili kanıyorsa bile bir dakika içinde kanama duracaktır; ancak kırılan dişlerin yerine bir daha yenisi gelmeyecektir.

        • Vücudundaki kasılmalar da durdurulmaya çalışılmamalıdır. Kemik kırık ve çıkıkları meydana gelebilir.

        • Nöbet geçiren kişiye asla yemek ve su verilmemelidir.

        HANGİ MESLEKLER ÖNERİLMEZ?

        Prof. Dr. Gürses, "Epilepsisi olan bireyler, şoför, pilot, polis, asker olamaz. Doktor olabilir; ancak operatör olamaz. Su altı dalgıçlığı yapamaz. Işığa duyarlı epilepsisi olanlar uzun süreli bilgisayar başı işlerden uzak durmalı veya önlemini almalıdır" dedi.

        Daha sonra epilepsisi ortaya çıkan kişilerin ise araba kullanmaması gerektiğini vurgulayan Gürses, "Kişinin tek başına yüzmesi de sakıncalıdır. Tehlikeli işlerde çalışıyorsa, o işlerden uzaklaşması istenir. Kadın hastalar ilaç düzenlemeleri yapıldıktan sonra (uygun ilaç dozu ve vitamin desteğiyle) gebe kalabilir, doktor ve ultrason takipleriyle yüksek (yüzde 95’e yakın) oranda normal bebek sahibi olabilirler" diye konuştu.

        ÖNERİLEN VİDEO

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ