65 yıl önce ortadan kaybolan Martin Ailesi'nin çözülemeyen davası
Noelden bir gün önce bir anda ortadan kaybolan Martin Ailesi'nin beş üyesi için gerçekler hiçbir zaman ortaya çıkmadı. Davanın üzerinden geçen 65 yılın ardından bile geriye sadece şüpheli bir adam ve belirsiz kanıtlar kaldı.
7 Aralık 1958 günü, beş kişilik Martin Ailesi, Noel yaklaşırken evlerini dekore etmek için yeşillik toplamak üzere Kolombiya Nehri'ne gitmeye karar verdi. Muhtemelen kısa bir süre sonra geri dönmeyi planlıyorlardı çünkü bulaşıkları lavaboda ve çamaşırları, çamaşır makinesinde bırakmışlardı ancak Martin Ailesi hiçbir zaman geri dönmedi.
Aile kaybolmadan önce, evin babası 54 yaşındaki Kennth Martin, Noel Baba kılığında komşularına şeker kamışı dağıttı ve bir Noel partisine katıldı. Ailenin üç kızı vardı; 14 yaşındaki Barbie, 13 yaşındaki Virginia ve 11 yaşındaki Sue. Aile, öğleden sonra gezi için krem ve kırmızı renkli arabanın arkasına doluştu.
Martin Ailesi kaybolmadan önce en az iki durak yolculuk yaptı. Portland'a yaklaşık 60 mil uzaklıktaki bir restoranda yemek yediler ve daha sonra benzin aldılar. Ancak depoyu doldurduktan sonra ortadan kayboldular.
Evlerine geri dönmeyince, ailenin arkadaşları ve komşuları polise haber verdi ancak polis aileye dair hiçbir şey bulamadı. Banka hesaplarında da herhangi bir hareket yoktu.
Ailenin kaybolması ülke genelinde duyurulunca polis birçok sahte telefon ve mektupla uğraşmak zorunda kaldı. Yetkililer, ailenin kaybolduğu alanı defalarca taradı ve en sonunda arabalarının lastik izini buldu. Endişe verici bir şekilde, izler uçurumdan aşağıya sürükleniyor gibiydi. Kayıp Martin Ailesi geri geri giderken nehre mi düşmüştü? Nehirdeki arama başarısızlıkla sonuçlanınca bu soru da yanıtsız kaldı.
Ailenin kaybolmasından beş ay sonra Mayıs 1959'da polisler, Virginia ve Sue'nun cesetlerini Kolombiya Nehri'nde yüzerken buldu. Ölüm nedenleri resmîyete boğulma olarak geçti. Ancak Virginia'ın kafatasında gizemli bir delik vardı ama cesetler çok uzun süredir sudaydı ve otopsi, buna sebep olan olayın nedenini bulamadı.
Martin Ailesi'nin yalnızca bir üyesi hayatta kaldı; ailesi kaybolduğunda donanmada görev yapan 28 yaşındaki en büyük çocuk Donald Martin. O sırada, ülkenin öbür ucunda, New York'a görev yapıyordu. Donald, miras işlerini halletmek için gelse de kız kardeşlerinin cenaze törenine katılmadı.
Donald, o sırada Dedektif Walter Graven'e şunları söyledi: Ailemi öldürecek kimseyi tanımıyorum veya bunun için bir neden yok ama bunun nasıl bir kaza olabileceğini anlamıyorum.
Dedektif Walter Graven, yıllarını bu davaya harcadı ve dedektife göre, ailenin kaybolmasında Donald'ın parmağı olabilirdi.
Donald'ı olayla ilişkilendiren kanıt ise; ailenin en son canlı görüldüğü yerde ortaya çıkan kanlı bir silah oldu. Silahı bulan halk, onu polise teslim etse de şüpheli bir şekilde şerif onu asla kanıt olarak işlemedi.
Daha sonra dedektifler, silahın Donald Martin ile şaşırtıcı bir bağlantısı olduğunu fark etti. Birkaç yıl önce Donald, ailesinin kaybolduğu yerin yakınında bir spor mağazasında çalışırken, olay yerinde bulunan silah da dâhil olmak üzere birkaç malzeme çaldığı için kovulmuştu. Ancak yine de silah, Donald ile ilişkilendirilemedi; her şey bir teori olarak kaldı.
Davanın soğumasıyla birlikte Dedektif Graven notlarına "Kimseden iş birliği alamasam da çözülemeyecek cinayet yoktur" diye yazdı. Ancak, dava hiçbir zaman çözülemedi.
Graven, 1988 yılında, Donald ise 2004 yılında hayatını kaybetti. Martin ailesinin ortadan kaybolmasının üzerinden altmış yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen kimse sırrı çözemedi.
Kaynak: All That Interesting
